ISTANBUL (AA) - Fatih Sultan Mehmet Vakif Üniversitesi'nin çevrimiçi platformda düzenledigi "FSM Konusmalari" etkinliginin ana konusu Fatih Sultan Mehmet Han'in vakif anlayisi ve Ayasofya-i Kebir Cami-i Serifi oldu.
Üniversiteden yapilan açiklamaya göre, Güzel Sanatlar Fakültesi tarafindan düzenlenen serinin dördüncüsüne Fatih Sultan Mehmet Vakif Hukuk Fakültesi'nden Dr. Ögr. Üyesi Eyüp Sabri Kala konusmaci olarak katildi.
Fatih Sultan Mehmet Han'in vakif anlayisi çerçevesinde vakfiyesinin mahiyetini ve bilinmeyenlerini anlatan Kala, Fatih Sultan Mehmet'in vakiflarla bir medeniyet insa ettigini ve bunu vakfiyesinde belirttigini bildirdi.
Farabi'nin dogdugu sehir Otrar'dan 1200'lü yillarda Cengiz Han'in geçtigini, orayi yakip yiktigini kaydeden Kala, orada o günden beri ot bile bitmedigini aktardi.
Kala, burada iki büyük komutani birbirinden ayiran önemli unsurun görüldügünü belirterek, Fatih Sultan Mehmet'in vakfiyesinde "Hüner bir sehir olusturmaktir. Reaya kalbine abad etmektir" dedigini anlatti.
Fatih'in, "bir yeri fethetmek, oradaki insanlari altüst etmek, düzeni bozmak hünerdir" demedigini kaydeden Kala, "Eger büyük bir yöneticiyseniz bir sehir kuracak ve halkin gönlünde yer edineceksiniz', diyor. Fatih, Cengiz Han gibi bir komutan olsaydi bugün Ayasofya'yi konusamazdik. Fatih, kurdugu vakiflarla bir medeniyet insa ediyor." açiklamasinda bulundu.
- "Fatih'in vakfiyesi sadece Ayasofya'ya mahsus degil"
Eyüp Sabri Kala, Fatih'in sadece Ayasofya'ya mahsus bir vakfiyesi olmadigina dikkati çekerek, "Ayasofya vakfiyesi ifadesini çok duyariz. Ama Fatih'in vakfi sadece Ayasofya'dan olusan bir vakif degildir. Fatih'in kurdugu iki vakif vardir: Eyyub el-Ensari Vakfi ile Fatih Külliyesi ve Ayasofya Vakfi. Bu nedenle Fatih Külliyesi ve Ayasofya Vakfi demek daha kapsayici bir tanimdir." ifadelerini kullandi.
Fatih'in Istanbul'un fethinden önce "Allah bana fetih nasip ederse tüm mallarimi vakfedecegim" dedigini animsatan Kala, onun için vakfin anlaminin "Allah'a karsi bir vaadin yerine getirilmesi, küçük cihattan büyük cihada geçis" oldugunu bildirdi.
Kala, Fatih'in devletin ileri gelenlerine Istanbul'un her yerinde kendi adlarina vakif kurmalarini emrettigini, böylelikle Istanbul'un kisa sürede Islam sehri kimligi kazandigini kaydederek, sehrin hemen her yerinde kisa zamanda mahallelerin kuruldugunu, 100'den fazla kilise ve manastirin dergah, medrese ve mescide dönüstürüldügünü anlatti.
Eyüp Sabri Kala, Istanbul'un fethinin ardindan kiliseden camiye çevrilen Ayasofya-i Kebir Cami-i Serifi, Zeyrek Camisi, Eski Imaret Camisi, Kalenderhane Camisi, Galata Camisi ve Silivri Kalesi Camisi ile ilgili Fatih'in dönüstürülme sebebiyle ilgili açiklamalarindan bahsetti.
Kala, Fatih'in vakfiyesinde konuyla ilgili yazdiklarina iliskin su açiklamalarda bulundu:
"Fatih, 'Ben bu 6 kiliseyi camiye çevirdim ve vakfima ilhak ettim.' diyor. Bir seyi vakfedebilmek için o seyin maliki olmaniz gerekiyor. Burada aslinda bir mülkiyet konusunu da anlatiyor. Islam hukuku çerçevesinde fetih yapilan memleketler padisahin tasarrufuna birakilir. Fatih de buna dayandiriyor ve 6 kiliseyi camiye çevirerek vakfediyor. Dolayisiyla bu vakfiyeye laf söylemek için mülk sahibi olmak gerek."
Kala, Fatih'in vakfiyesinin bilinenin aksine tek nüshadan olusmadigini farkli yerlerde 9 nüshasinin bulundugunu belirterek, 2 nüshanin Topkapi Sarayi'nda, 2 nüshanin Türk ve Islam Eserleri Müzesi'nde, 3 nüshanin Vakiflar Genel Müdürlügü'nde, 2 nüshanin da Tapu ve Kadastro Genel Müdürlügü'nde kayitli oldugunu bildirdi.
Eyüp Sabri Kala, "Hangisinin asil nüsha oldugu tartismalari yapiliyor ancak eldekilerin tercümesi olmadigi için bunu tartismak anlamsiz. Edisyon kritigi yapilmamis. Biz yapmaya niyetlendik." ifadesini kullandi.
- "Vakif sartlarina uyularak Ayasofya yeniden cami olarak ihya edildi"
Kala, vakfiyedeki görevlere, ücretlere ve sartlara da deginerek, sartlar yerine getirilmediginde uygulanacak yaptirimlarin da vakfiyede yer aldigini bildirdi.
Fatih'in yikilan bir eser olursa ayni haliyle hemen yapilmasini istedigini vurgulayan Kala, "Vakif sartlari yerine getirilemez hale gelirse ne olacak? Vakfiyedeki sarta uygun sekilde, sartlar müsait oldugunda yerine getirilecek. Su anda yapilan da bu. Fatih'in emri yerine getirilerek, sartlar müsait oldugunda Ayasofya yeniden cami olarak ihya edildi." açiklamasinda bulundu.