Hacıhüsrev’deki vatandaşlar polis zoruyla tahliye ediliyor
Polat Piyalepaşa konut projesinin bulunduğu alandaki Hacıhüsrevli vatandaşlar, polis zoruyla evlerinden tahliye ettirilmeye başlandı. Çok sayıda çevik kuvvet ekibi ve özel timin mahallede beklediği görüldü. Evlerinden tahliye edilen mahalleli ise geçmişte kendilerine söz verildiğini hatırlatarak, “Allah soracak, bu insanlığa sığar mı?” dedi.
Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında Beyoğlu İstiklal Mahallesinde başlayan projede, firma ile henüz anlaşmaya varamamış arsa sahipleri evlerinden polis zoruyla tahliye ettirilmeye başlandı. Sabah saatlerinde mahalleye gelen polis ekipleri, giriş çıkışları araç trafiğine kapattıktan sonra evlerin tahliyesi için düğmeye basıldı. Mahalledeki evlere tek tek girilerek vatandaşlar çıkartılıp evler boşaltıldı. Evlerinden çıkartılan vatandaşların eşyaları mahalleye getirilen yük kamyonetleriyle taşınarak otoparka götürüldü. Hacıhüsrev olarak adlandırılan semtte yaşayan mahalleli, seneler önce kendilerini mağdur etmeyeceğine dair söz verildiğini ama bu sözün tutulmadığını dile getirdi.
“Allah soracak, bu insanlığa sığar mı?”
Mahalle sakinlerinden Nurten Ak, “Burayı 2013 yılında alıyorlar ve 2022 yılına kadar bizlerle anlaşarak herkesin hakkını vereceğini söylüyorlar. Ama şu an görüldüğü gibi, hiç kimsenin hakkını vermeden, kimseye bir şey söylemeden çevik kuvvet evimizi, herkesi işgal durumunda bıraktı. Şu an biz çok zor durumdayız. Bizi mağdur bırakamazsın. Hani söz vermiştin, kimseyi mağdur etmeyeceğini, kimsenin bedduasını almayacağını söylemiştin. Şimdi ne oldu? Allah soracak. Bu insanlığa sığar mı? Kaçıncı asırda yaşıyoruz” dedi.
“Kaç kişi kalp krizi geçirdi. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Gidecek yerimiz yok”
Bir başka mahalle sakini Zahide Aydoğan ise, “İki haftadır böyle. Bütün çevik kuvvet sabahtan bir geliyor, kamyonu da arkasından getiriyor. Milletin kapısını da açıyor ve 1 saat mühlet veriyor. 1 saatte ne yapılabilir? Hiçbir şey yapılamaz. Zaten ağlamakla geçiyor. Ambulanslar da geldi. Kaç kişi kalp krizi geçirdi. Ambulanslar aldı götürdü. Sonra eşyaları kamyona boşaltıyorlar. Garibanlar da bekliyor, ağlıyor. Eşyalarını da otoparka götürüyorlar. Otoparkta nasıl ki bir araba durunca ücret alınıyorsa eşyalardan da o fiyat alınacakmış. Ama bunlar zaten gariban. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Gidecek yerimiz yok” diye konuştu.
“Burada vatandaşa zulmediliyor”
Mahallenin iptal davalarıyla ilgili çalışan avukatlardan biri olduğunu söyleyen Tuğba Özberk, “2015’ten beri burada tamamlanmış işlem yapılan bir imar planı ya da işlem yok. Burada dairesini satmaya ikna olan insanlara metrekareye 6 bin TL sayarak insanların malını elinden alıyor. Tonlarca arazisi olan bir adamın 50 metrekarelik bir gecekondusu var ise 50 metrekarenin parası veriliyor. Burada vatandaşa zulmediliyor. Şu an Erol Bey’in evi boşaltılıyor. Erol Bey 80 yaşında, karısı Alzheimer, kendisi ise böbrek ve kalp hastası. İnsanlar emekleyerek evlerden çıkıyor, gidecek hiçbir yerleri yok. Vatandaş çok mağdur” ifadelerini kullandı.
Tansiyon zaman zaman yükselse de tahliye devam etti
Evlerinden çıkartılmak istenen bebekli bir aile kapının önünde durarak polislere engel olmak istedi. Polis, ailenin tüm ısrarlarına rağmen bir süre sonra içeri girerek tahliye işlemlerini başlattı. Mahalledeki tahliye esnasında polis ile vatandaşlar arasındaki tansiyonun zaman zaman yükseldiği görülürken, ekipler tahliye çalışmalarına devam etti.