HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Gazetecilerin her türlü ekonomik ve sosyal haklarının koruma altına alınması, çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması temel öncelik olmalıdır. Bu nedenle gazetecilerin diğer iş kollarından daha öncelikli olarak sendikal mücadelenin içinde yer alması gerekmektedir. Tüm basın emekçilerini, konfederasyonumuz bünyesinde bulunan Medya-İş Sendikamızın çatısı altında örgütlenmeye ve haklarını aramaya davet ediyoruz" dedi.
HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, "Basın mesleğinde çalışanlarla çalıştırılanlar arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi hakkındaki 212 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 10 Ocak 1961 tarihinden beri ülkemizde ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ olarak kutlanmaktadır. Basın, demokrasinin temel taşlarından bir tanesidir. Kamuoyunun hızlı, doğru, tarafsız haber alma hakkını temin etmesi demokratik ülkelerin en belirgin göstergesidir. Gazetecilik, fedakârlık ve sorumluluk isteyen, zor şartlarda yapılan, toplumun bilgilendirilmesi noktasında oldukça önemli bir meslektir. Basın emekçileri, her koşulda toplumun bilgilendirilmesi, ülke yararı için doğru bilgilerin verilmesi, farklı görüş ve düşüncelerin objektif ve tarafsız olarak kamuoyuna aktarılması gibi önemli bir görevi yerine getirmektedirler" dedi.
Dünyaya açık, ülkesinin ve insanlığın meselelerini yakından takip eden, her konuda söyleyecek sözü olan, gerçeklerin en doğru ve en hızlı biçimde kamuoyuna aktarılmasını sağlayan basın emekçilerinin toplumun sesi olma konumunda olduğunu dile getiren Arslan, "Bu görevi yerine getirirken kimi zaman canları pahasına, gece gündüz demeden özverili bir şekilde çalışmaktadırlar. Bunun en yakın örneğine Covid-19 salgınının en yaygın olarak yaşandığı dönemlerde bizzat tanık olduk. Toplumun büyük bir kesiminin eve kapandığı, evlerinden çıkamadığı dönemlerde görevlerinin başında olan çalışanlardan biri de gazetecilerdi. Neredeyse bütün sektörlerde çalışmaların durduğu, evden çalışmaların yapıldığı dönemlerde bile halkın haber alma hakkı için görevlerini yerine getiren gazetecilere teşekkürlerimizi iletiyoruz. Gazetecilerin gece gündüz kar kış demeden 24 saat çalışmalarına rağmen önlerine çok engeller ve zorluklar çıkarıldığını da yakından biliyoruz. Tirajlarını milyonlara dayandırdığını iddia eden gazeteler ve dünyanın en iyi yayınını yaptığını ifade eden televizyonlar gazete ve televizyonlarını her türlü imkanları için kullanırken, o mesleği icra eden çalışanlara sendikalı olma hakkı çok görülüyor. Gazeteciler, sendikalı olduklarında işlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyor. Büyük plazalarda dünyanın en son teknolojisi kullanılarak gazetecilik ve televizyonculuk yapılırken, çalışanlar düşük ücret ve zor çalışma koşullarına mahkum ediliyor. Toplumsal sorunları büyük bir özveriyle kamuoyunun gündemine getiren gazetecilerin ulusal ve özellikle de yerel basında kayıt dışı çalıştırılmasını maalesef üzüntüyle karşılıyoruz. Ücretleri mesleğe uygun olarak ödenmeyen, sigortası Basın Yasası dışında yatırılan, gazetecilik yapmasına rağmen işkolları büro işçisi gibi, şoför gibi kabul edilen gazeteciler var maalesef" ifadelerini kullandı.

“Gazeteciler sendikal mücadelenin içinde yer almalı”
"Gazetecilerin her türlü ekonomik ve sosyal haklarının koruma altına alınması, çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması temel öncelik olmalıdır" diyen Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu nedenle gazetecilerin diğer iş kollarından daha öncelikli olarak sendikal mücadelenin içinde yer alması gerekmektedir. Konfederasyonumuza bağlı Medya-İş Sendikamız, Anadolu Ajansı’nda örgütlü ve toplu iş sözleşmelerini imzalamaktadır. Sendikamız TRT’de örgütlenme çalışmalarını tamamlamış ve yetkili sendika olmak için yeter sayıya ulaşmıştır. Sendikamız ayrıca ulusal basın kuruluşlarının yanı sıra yerel basın kuruluşlarında da örgütlenme çalışmalarını başarıyla hayata geçirmektedir. Tüm basın emekçilerini konfederasyonumuz bünyesinde bulunan Medya-İş Sendikamızın çatısı altında örgütlenmeye ve haklarını aramaya davet ediyoruz. Gelin birlikte yürüyelim, sorunlarını birlikte çözelim. Gazeteciler için çalışma şartlarının daha da iyileştirildiği, tasarruf gerekçeleriyle işten çıkarılmadıkları, bürolarının kapatılmadığı, örgütlenmelerinin önündeki engellerin kaldırıldığı bir çalışma ortamı diliyor ve bunun için sendikal mücadelemizi veriyoruz. Gazetecilik mesleğini bütün zorluklarına rağmen yapmaya çalışan, bir sevda ve aşk gibi görülen gazeteciliği özverili çabalarıyla ileriye taşıyan basın mensubu tüm basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü içtenlikle kutluyor, zor görevlerinde başarılar diliyorum."