Tarih: 19.05.2020 13:58
Hakan Mengüç: “İnsanın kaderi ’ney’in kaderine benzer”
Neyzen-yazar Hakan Mengünç, Bağcılar Belediyesinin online olarak yayınlanan Ramazan programına konuk oldu. Mengüç, gerek neye üfleyerek gerekse sufilerden verdiği örneklerle gönüllere dokundu. Mengüç, insan ile kaderlerinin birbirine benzediğini söylediği neyin de hikayesini anlattı.
Bağcılar Belediyesinin “Evde Ramazan farklı yaşanır” adıyla dijital platforma taşıdığı Ramazan etkinliklerine Türkiye’nin kişisel gelişim ve koçluk alanında tanınmış yaşam koçlarından olan neyzen-yazar Hakan Mengüç katıldı.
"Mutluluk, az şeye ihtiyaç duymaktır"
Çanakkale Zafer Müzesi’nde gerçekleşen canlı yayında Mengüç, kendilerine yönlendirilen sorulara sufilerin sözlerinden, yaşam felsefelerinden örneklerle cevap verdi. Hayatının birçok alanındaki israf boyutundaki tüketim halini eleştiren Mengüç, “Modern toplum bize ‘Hep bir şeye sahip olursak mutlu olacağımızı’ söylüyor. Biz de öyle zannediyoruz. Ta ki bir gün bütün istediklerimize sahip olduğumuzda mutlu olmadığımızı anlarız. Aslında mutluluk çok şeye sahip olmak değil az şeye ihtiyaç duymaktır. Çünkü sahip olduğumuz her şey bir süre sonra bize sahip olmaya başlıyor. Biz sahip olduklarımızın farkında değiliz. Biz sahip olduklarımızla mutlu olacak şekilde yaratıldık bence. Bunun farkına varmayı en güzel mutluluk olarak düşünüyorum” dedi.
"Beşeri de olsa ilahi de olsa aşık ol"
Aşk kavramına da değinen Mengüç, “Öncelikle sufiler ‘Aşık ol’ derler. Beşeri de olsa İlahi de olsa aşık ol. Mecazi de olsa gönlüne bir ateş düşsün. ‘Leyla’dan geçmeden de Mevla’ya varılmaz’ derler. Senin duyduğun aşk da İlahi aşkın yansıması. Çok sevdiğimiz insanlar karşımıza çıkabilir. Ondaki o aşk bile asıl kaynaktan geliyor. Sufiler der ki ‘Her şeye aşık olabiliriz. Çocuğunuza farklı, eşinize farklı, Yaradan’a da farklı. Hepsi ayrı. Tek nokta kalpten gelmesi.’ Ayrıca ‘Aşk iki beden değil iki gönül arasında yaşanır’ derler. O yüzden sufiler aşktan asla vazgeçmemişler” diye konuştu.
Kamış parçası nefes olmadan bir anlam taşımaz
Neyin hikayesini anlatan Mengüç, şunları söyledi: “Mevlana neyi insana benzetmiş. Kamış parçası, nefes olmadan anlam taşımıyor. Bir neyzen üfleyince o tılsımlı melodiler çıkar. İnsanda böyledir. Sadece bedeni bir anlam ifade etmez. Ona ruh üflenince bu beden bir anlam kazandı. Mevlana kaderi açıdan da neyi insana benzetir. Neyin içi delinir, delikler açılar, bekletilir, sabreder ve tam öldüm derken bir neyzenin nefesiyle çok güzel bir ses çıkar. Ney anlar ki bu kötü olaylar beni kahretmek için değil kemale ermek içinmiş. Mevlana der ki; senin de yaşadığın acılar seni kahretmek için değil olgunlaştırmak ve kemale erdirmek içindir” dedi.
Konuşma aralarında ney üfleyen Mengüç, kendisini dinleyenlerin gönüllerine dokundu. Mengüç’ü sosyal medya üzerinden izleyenler, çok sayıda beğeni ve yorumda bulundu.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —