Hamza Dağ: "Son dönemde yaşanan hadiselerle ilgili hayretler içerisinde kalıyorum"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, "Herkes şunu iyi bilsin ki; AK Parti iktidarı ve Cumhur İttifakı döneminde çözüm süreci, çözüm olayı her zaman devam etmektedir. Çünkü AK Parti 2002’de iktidara geldiğinde her sorunu kendi sorunu gibi bildi ve bu sorunları çözüme ulaştırma derdini taşıdı. Ama hep mahalle içine, hep parti içine, hep Cumhur İttifakı’na söz söyleyeceksiniz, birilerine şirin gözükmek için dışarı hiçbir şey söylemeyeceksiniz" dedi.
AK Parti Kütahya İl Başkanlığının 7. Olağan Genel Kurulunda konuşan Dağ, isim vermeden Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi (YİK) Bülent Arınç’ın özel bir TV kanalında yaptığı açıklamalarını eleştirdi. "Ben bir hukukçu olarak son dönemde yaşanan hadiselerle ilgili gerçekten hayretler içinde olduğumu ifade etmek istiyorum" diyen Dağ, "Şu anda bazı tartışmalar yaşıyoruz. Tartışma yaşadığımız bu konularda hukuk, adalet, demokrasi, özgürlük üzerine çok değerli hususları Sayın Cumhurbaşkanımız sürekli dile getiriyor. Ne zaman bu konular gündeme gelse birileri ya buradan bir netice almak için hamle yapar, ya da bu süreci sabote etmek adına bir takım şeyler söylerler. Ben bir hukukçu olarak son dönemde yaşanan hadiselerle ilgili gerçekten hayretler içinde olduğumu ifade etmek istiyorum. Bir siyasi partinin eş genel başkanı yargılanıyor ve yargılama süreci devam ediyor. Yargılama konularına baktığımızda onlarca dava var. Onlarca davayı bir kenara bıraksak da 6-8 Ekim olaylarını her birimiz canlı canlı şahidi olarak yaşadık. O süreçte yaşananlara şöyle bir baktığımızda, 5 Ekim tarihinde PKK’nın elebaşlarından Murat Karayılan’ın yapmış olduğu çağrının aynısını HDP Genel Merkezi ve o dönemdeki HDP eş genel başkanı aynısını birebir söylüyor. Bu çağrılar üzerine binlerce insan sokaklara çıkıp şehit Yasin Börü başta olmak üzere 31 sivil, 2 de emniyet görevlimizin şehit olmasına sebebiyet veriyor. Hukukta azmettirmek diye bir şeyin olduğunu her hukukçu bilir. Hele yıllarca hukukçuluk yapmış, her dava çıktığında, ’cübbemi giyerim’ diyen kişiler hayli hayli bilir. Ben de bir hukukçu, Hamza Dağ ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı olarak birilerini azmettirsem ve bu azmettirdiğim kişi, kişiler başka birine cismani zarar verse, mali zarar da verse, vefatına ölümüne sebebiyet verse, bundan ben yargılanmayacak mıyım? E kardeşim dokunulmazlık var, derler. Dokunulmazlık vardı. Dokunulmazlığı hep beraber Mecliste kaldırmadık mı hanımefendiler, beyefendiler. Hep beraber kaldırdık. Mecliste dokunulmazlığı anayasa değişikliğiyle kaldırmadık mı, önceki suçlarla ilgili. Cumhuriyet Halk Partisi de destek verdi. Bütün bunlar işte, kanun, hukuk, her biri burada. Yazılmış hukuk kuralları var, yazılmış kanunlar, maddeler var. Hepsi buna göre şuanda mahkemeler tarafından işletilmektedir. Yok kardeşim, bir hafta 10 gündür sürekli olarak tabi ki demokrasiden bahsedeceğiz, tabi ki özgürlükten bahsedeceğiz. Ama buradan acaba bize siyaseten nasıl bir alan açılır diye çözüm süreci arzulayanlar var" diye konuştu.
"Yüzde 55’leri zorlayan siyasi bir hareketiz"
Cumhur İttifakı’nın yüzle 55’leri zorlayan bir siyasi hareket olduğunu kaydeden Hamza Dağ, "Herkes şunu iyi bilsin ki; AK Parti iktidarı ve Cumhur İttifakı döneminde çözüm süreci, çözüm olayı her zaman devam etmektedir. Çünkü AK Parti 2002’de iktidara geldiğinde her sorunu kendi sorunu gibi bildi ve bu sorunları çözüme ulaştırma derdini taşıdı. Ama hep mahalle içine, hep parti içine hep Cumhur İttifakı’na söz söyleyeceksiniz, birilerine şirin gözükmek için dışarı hiçbir şey söylemeyeceksiniz. Var mı böyle bir şey, var mı böyle bir dünya. Biz iktidara geldiğimizden bugüne zaten çözüm sürecini bizzat hayata geçiriyoruz. Sorunları çöze çöze geliyoruz. Ya bir eleştiri yaparken, içeriden eleştiri yaparken biraz dışarıya bir şeyler söyleyin, bu bir. İkincisi 2005’ten beri şöyle yaşadıklarımıza bir bakın, sanki çok mu rahat bıraktılar. Birçok iş yapmak istediğimiz halde rahat rahat bu işleri yapmamıza fırsat mı verdiler. Evet hukuk diyenler, biz hep hukuk dedik. Biz hep adalet dedik. Ama bir ülke yönetimi ütopyalarla olmaz. Biz yüzde 0,5 oy alan, alma ihtimali olan bir siyasi parti değiliz. Biz bugün yüzde 45’lerde olan yüzde 50’leri zorlayan bir siyasi parti, Cumhur İttifakı olarak da yüzde 50’yi rahat geçen yüzde 55’leri zorlayan bir siyasi hareketiz. Dolayısıyla biz realiteye göre, rasyonel bir şekilde hareket etmek mecburiyetindeyiz ve buna göre hareket ediyoruz. Şimdi çıkıp bir, iki noktadan sürekli eleştiri ortaya koyanlara açıkçası el insaf diyoruz, el insaf. Biraz bu hesaba bakın" ifadelerini kullandı.