Liv Hospital Gaziantep İç Hastalıkları Kliniği Uzm. Dr. Şeyma Şahinbeyoğlu, 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada hareketsiz yaşamın hipertansiyona sebep olacağını belirterek, uyarılarda bulundu.
Uzm. Dr. Şeyma Şahinbeyoğlu, hareketsiz yaşam ve obezitenin kan basıncını yükselttiğini, kilo artışının da kalbi daha fazla kan pompalamak zorunda bıraktırdığını kaydetti. Tansiyonun nedenleri hakkında da bilgi veren Şahinbeyoğlu, “Tansiyon yüksekliğinin genetik ve çevresel faktörler olmak üzere en önemli iki nedeni vardır. Ailesinde yüksek tansiyon hastası bulunan kişilerde hipertansiyon gelişme riski yüksektir” dedi.
Kilo artışına dikkat
Hareketsiz yaşam ve obezitenin kan basıncını yükselttiğini, kilo artışının ise kalbi daha fazla kan pompalamak zorunda bıraktırdığını dile getiren Uzm. Dr. Şeyma Şahinbeyoğlu,“Tansiyondamar içinde dolaşan kanın, damar duvarına yaptığı basınçtır. Tansiyon olarak tanımlanan kan basıncı değeri kişiden kişiye değişiklik gösterir. Hipertansiyon ise bu basıncın yüksek olmasıdır, yani basit bir tanımla kanın damarlarda dolaşırken oluşturduğu basınçtaki yükselme olarak ifade edebiliriz. Büyük tansiyon olarak bilinen sistolik tansiyon değerinin 140 mmHg’den fazla olması, küçük tansiyon olarak bilinen diyastolik tansiyonun 90 mmHg’den büyük olması hipertansiyon (yüksek tansiyon) olarak tanımlanır’’ şeklinde konuştu.
Genetik ve çevresel faktörlerin etkisi
Hipertansiyonun kontrol altına alınması için de öncelikle altta yatan etkenin tespit edilmesinin şart olduğunu söyleyen Şeyma Şahinbeyoğlu, “Tansiyon yüksekliğinin genetik ve çevresel faktörler olmak üzere en önemli iki nedeni vardır. Ailesinde yüksek tansiyon hastası bulunan kişilerde hipertansiyon gelişme riski yüksektir. Ancak bu, yüksek tansiyonluların yakınlarında da mutlaka yüksek tansiyon gelişeceği anlamına gelmez,bu kişiler daha dikkatli olmalıdır’’ diye konuştu.
Hipertansiyonu tetikleyen durumlar
Uzm. Dr. Şeyma Şahinbeyoğlu, en yaygın hipertansiyon nedenlerini şöyle sıraladı:
’’Aşırı tuzlu gıdalarla beslenme. Akut ya da kronik böbrek hastalıkları. Böbrek damarlarının daralması. Tiroit bezi hastalıkları. Şeker hastalığı. Kolesterol yüksekliği. Gebelik, soğuk algınlığı ilaçları. Dekonjestanlar. Bazı ağrı kesiciler, doğum kontrol hapları. Kilo fazlalığı. Alkol ve sigara kullanımı.’’
