Hatay’ın merkez ilçesi Antakya’da hobi olarak başladığı mozaik sanatını atölyeye çevirerek meslek haline getiren Menel Hüzmeli, yaptığı eserleri başta yurt içi olmak üzere Avrupa ve Orta Doğu ülkelerine de satıyor.
Mozaik sanatını merak etme hikayesini anlatan Menel Hüzmeli, “Benim asıl mesleğim ipek böceği yetiştiriciliği ve ipek dokumadır. Hafta sonu gezilerinde St. Simon Manastırı’na götürürdü ninem bizleri ve orada yerde gördüğüm bir kadın silüeti vardı, mozaiğe o şekilde başladım” dedi.
Taşlarla eser yapmanın çok hoşuna gittiğini belirten Hüzmeli, “Taşlara dokunmak ve taşlarla bir eser yapmak inanılmaz hoşuma gitti ve çok keyif aldım. Gün geçtikçe, üzerine bir şeyler katmaya çalıştım ve ben bir şeyler kattıkça o kadar güzel ürünler çıktı ki ortaya, bu iş neden meslek olmasın dedim. Büyük araştırmalara girdim, ustaları takip ettim ve çok güzel 3 boyutlu çalışmalar yapmaya başladım, insanların ilgisini çok çekti. Atölyem kurulduktan sonra çocuk gruplarım gelmeye başladı, aile etkinlikleri yapmaya başladım. Mozaik inanılmaz keyif veriyor bana ve herkese şiddetle tavsiye ediyorum” ifadelerini kullandı.
Mozaikte yenilikten yana olduğunu vurgulayan Hüzmeli, “Müzelerde görmüş olduğunuz mozaiklerin replikalarını benim atölyemde göremezsiniz. Kendi çizimlerim, kendi tasarımlarım ve mozaik denince aklınıza sadece taş gelmesin. 3 boyutlu olan seramik parçaları, çakıl taşlarının her birini toplayıp ayrı ayrı çalışmalar yapabilirsiniz” dedi.
Çalışmalarının Orta Doğu ve Avrupa’da ilgi gördüğünü söyleyen Hüzmeli, “Özel olarak birçok Avrupa ülkelerine çalışmalarımı gönderdim. Orta Doğu’da inanılmaz ilgi var mozaik sanatına. Kolyelerden tutun, yer mozaikleri ve duvar mozaikleri olarak ürün temin ediyorum” ifadelerine yer verdi.
Hatay’ın mozaik kültürüne değinen Hüzmeli, “Dünyanın en büyük ikinci mozaik müzesi bizde olmasına rağmen Hatay’ın girişine ve içerisine bakarsanız şehir dışından gelen insanlar mozaik eserine pek rastlamazlar. Ben bunu Hatay’da çok büyük bir eksiklik olarak görüyorum. Başka şehirlere gittiğiniz zaman heykeller, o yöreye ait eserler görürsünüz, neden bizim şehrimiz mozaiklerle, çiçek bahçeleriyle, eserlerle kaplanmasın” dedi.
