Tarih: 22.05.2022 10:43

Hintliler yer altındaki gizli cennete hayran kaldı

Facebook Twitter Linked-in

Denizli’de ’Yeraltı Pamukkale’si olarak bilinen ve yapılan düzenlemelerle 2002 yılında turizme açılan 2 milyon yıllık Kaklık Mağarası, yüzlerce metre derinlikten yüzeye çıkan kükürtlü ve yoğun karbonatlı jeotermal suyuyla, cilt hastalıklarına şifa arayanların uğrak yeri olmaya devam ediyor. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Kaklık Mağarası, turizm sezonunda meraklılarını bekliyor.

Denizli’nin Honaz ilçesine bağlı Kaklık Mahallesi’nde bulunan Kaklık Mağarası şifalı yüksek kükürtlü suyu ile cilt hastalıklarında şifa arayanların uğrak merkezi olmaya devam ediyor. İçindeki UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Pamukkale’ye benzer travertenleriyle ’Yeraltındaki gizli Pamukkale’ olarak da bilinen Kaklık Mağarası, sazlıklar arasında yer altından kaynayarak çıkan serbest veya kanallar içinde akan termal sular, yöre halkınca ’Kokar Hamam Pınarı’ olarak anılıyor. Kaklık Mağarası’ndaki havuzlar, Pamukkale’dekine çok benzeyen basamaklar halinde üst üste oluşurken; tavanı ise damlataşı, sarkıtlar ve dikitlerle süslü yapısıyla dikkat çekiyor. Yılın her mevsiminde 24 ile 25 derece sabit sıcaklıkta olan berrak, renksiz ve kükürt kokulu termal su, antik çağlardan bu zamana bazı cilt rahatsızlıklarına da iyi geldiği biliniyor. Doğal koruma alanı olan ve 190 metre uzunluğundaki Kaklık Mağarası’na ahşap merdivenlerle iniliyor. Daire şeklinde tahta yolu ile travertenlerin etrafında dolaşma imkanı sunuyor. Kaklık Mağarası yerli ve yabancı turistler tarafından yaz kış ziyaret ediliyor.

“İlk defa geliyoruz, çok güzel bir yer”
Çardak Havaalanına dönüşü Kaklık Mağarasını ziyaret ettiklerini anlatan Volkan Koç, “Bu mağarayı görmeye İstanbul’dan geliyoruz. Havaalanı dönüşünde buraya uğradık. Fakat çok daha önceden görülmesi gereken bir yer. Burada çok fazla tanıdığım mağara yok. Ama gördüğüm en güzel mağara olduğunu diyebilirim. Çünkü bu mağara diğerlerinden farklı bir mağaradır. Suyun berrak olması ve manzarası muhteşem. Pamukkale travertenlerin yer altısı gibi olmuş. Çok güzel bir yer ve herkesin görmesi lazım" ifadelerini kullandı.

"Travertenlerden daha beyaz bir görüntüsü var"
Yerli turist Nurten Koç da, “Buraya İstanbul’dan geliyorum. Havaalanı en yakın yerlerden biri burası olduğu için geldik. Bence çok güzel bir yer. Travertenlerden daha beyaz bir görüntüsü var. Bence Denizli’ye gelindiği zaman ilk bu mağaraya daha sonra Pamukkale travertenlerine uğranmalı” şeklinde konuştu.

Mağarayı görmek için Hindistan’dan geldiler
Hindistan’dan bir grup arkadaşlarıyla birlikte Türkiye turuna çıktıklarını, Denizli’ye de Pamukkale ve yer altı Pamukkale’si Kaklık Mağarasını görmek için geldiklerini anlatan turist Snehal Pachorkar ise “Burayı çok beğendik. Hindistan’da böyle güzel bir mağara yok. Çok iyi bir manzarası var. Hindistanlı ziyaretçiler için burası güzel yerler. Zaman geçirmek için avantajlı yerler. Çok güzel suyu var. Bizler buradan çok etkilendik” dedi. Hindistanlı turist Pranav Aggrawal’da “Ben çok beğendim. Suyu çok güzel akıyordu. Burayı bulmak biraz zor oldu. Eminim herkes burayı gören ziyaretçiler çok sever. Mağara turistik bir yer olduğu için ziyaretçilerde çok var. Sanırım gördüğüm en güzel mağaralardan biri” diye konuştu.

Kaklık Mağarası’nın özellikleri
Mağara Denizli Ankara karayolunda il merkezine 30 kilometre mesafede Honaz ilçesine bağlı Kaklık Mahallesinde bulunan Kaklık Mağarası; damlataşı, sarkıtları ve dikitleriyle Pamukkale’de bulunan travertenlere benzer, traverten basamaklarıyla eşine rastlanmaz güzelliğe sahip. Mağara içerisinde bol miktarda termal su bulunuyor. Berrak, renksiz ve kükürt kokulu olan bu su varlığı bazı cilt hastalıklarına iyi geldiği biliniyor. Ayrıca mağaranın yakınında ziyaretçilerin istifadesine sunulmak üzere yapılan yüzme havuzu, küçük amfi tiyatro, seyir alanları, kafeterya ve kameriyeler Mayıs 2002 tarihinden itibaren turizmin hizmetine sunuldu. Kaklık Mağarası’nın doğrudan gün alan ve sürekli damlayan veya akan duvarlarında, sık bir yosun ve küçük yapraklı sarmaşık türü bitkiler gelişti. Aydınlanmaya bağlı olarak gün içinde yeşilin değişik tonlarını alan bu bitkiler, mağaraya ayrı bir güzellik katıyor.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —