Hollandalı özel kimyasal ve hammadde distribütör şirketi IMCD Türkiye’deki yatırımlarını genişletti. Şirket İstanbul’da 3’üncü kişisel bakım ve kozmetik laboratuvarını devreye soktu. Söz konusu laboratuvar, Türkiye’de mevcut ürünlerinin içeriğini zenginleştirmek ya da yeni ürün geliştirmek isteyen tüm kozmetik sektörüne açık olacak.

İlaçtan kozmetiğe, inşaattan boya ve plastiğe, tekstilden gıdaya kadar pek çok alandaki özel kimyasal ve gıda bileşenlerini 6 kıtada 50’yi aşkın ülkedeki yaklaşık 56 bin müşterisine ulaştıran Hollanda merkezli kimya şirketi IMCD, Türkiye’deki yatırımlarına bir yenisini daha ekledi. 18 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteren şirket, İstanbul’daki 3’üncü laboratuvarını kozmetik sektörünün hizmetine sundu.

Müşterilerine yeni ürün geliştirmede destek olacak
Şirketten yapılan açıklamaya göre, 3,4 milyon euroluk cirosuyla alanında dünya lideri unvanını taşıyan şirket, kozmetik alanında hem iç pazarda hem de bölge ülkelerde artan talebi göz önünde bulundurarak, Türkiye’deki yatırımlarını genişletme kararı aldı. Türkiye’de 2 bini aşkın müşterisine sektör trendlerine uygun, yenilikçi formülasyonlar ile geniş bir ürün portföyü sunan şirketin Türkiye’de kozmetik haricinde, boya, yapı kimyasalları ve gıda laboratuvarı da bulunuyor. Son dönemde Türkiye’de şirket satın alımları ile de dikkat çeken şirket, bu yatırımlarıyla hem ekonomiye hem de müşterilerine katma değer oluşturmayı sürdürürken, açtığı kişisel bakım ve kozmetik laboratuvarı ile Türkiye kozmetik sektörünün büyümesine de destek verecek. Laboratuvar, Türkiye’de ürünlerini geliştirmek ya da yeni ürün oluşturmak isteyen kozmetik sektörüne açık olacak.

“Yatırım ve satın alımlarımızla kişisel bakım pazarında IMCD Türkiye’nin ayak izini güçlendirdik”
Genel faaliyet alanlarında Türkiye’de 2 bini aşkın şirkete hizmet verdiklerini, kozmetik sektörü özelinde ise, 300 üreticiyle çalıştıklarını kaydeden IMCD Türkiye Genel Müdürü Aylin Zakuto, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Kişisel bakım ve kozmetik sektörü, yıllık bazda yaklaşık yüzde 10 büyüme oranı ile Türkiye’de en dinamik ve en çok gelecek vaat eden pazarlardan biri konumunda. Türkiye’nin genç nüfusu, gelişmiş sanayisi ve coğrafi konumunun avantajı hem ihracat hem de yerel talep karşısında sürdürülebilir büyüme imkanı sağlıyor. Bu nedenle güçlü yerel firmaların yanı sıra, çok uluslu kozmetik firmaları da üretim ve satış operasyonları için Türkiye’yi tercih ederek, lisans anlaşmalarını, fason üretimlerini ve ortak girişimlerini burada sürdürüyor. Sadece iç pazarda değil, Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Orta Asya bölgelerinin tam ortasında yer alması bakımından, Türkiye’deki büyümeye ve potansiyele güveniyor, yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Geçtiğimiz yıllarda yaptığımız büyüme yatırımlarına son olarak Ejder Kimya’nın kişisel bakım bölümünü de ekleyerek liderliğimizi güçlendirdik. Bu satın alma kişisel bakım pazarında şirketimiz Türkiye’deki ayak izini güçlendirmek için çok sağlam bir adım oldu. İstanbul’da faaliyet gösteren boya, yapı kimyasalları ve gıda laboratuvarımıza ek olarak açtığımız kişisel bakım ve kozmetik laboratuvarımız sayesinde hem müşterilerimize hem de tedarikçilerimize daha geniş kapsamlı bir hizmet sunma imkanına kavuşacağız.”

“Türk kozmetik sektörüne destek olacak bu merkezi açmamızın üç ana amacı var” diyen Zakuto, bu amaçları ise şöyle sıraladı: “Birincisi, bu alandaki müşterilerimizin ihtiyaçlarını, projelerini göz önünde bulundurarak, onlara daha iyi teknik destek verebilmek. İkincisi global trendleri, gelişmeleri sektöre aktarabilmek, bu doğrultuda ürünler sunabilmek. Üçüncüsü ise, uygulama yaparak hem hammaddelerimizi daha iyi analiz etmek hem de satış ekibimize teknik eğitim verebilmek.”

“Kozmetikte trendler dogal formüllere kayıyor”
Kozmetik sektöründe global trendlerin doğal formüllere kaydığını ifade eden Zakuto, “Bu açıdan sektörün Türkiye’de yatırımcı için cazip bir alan olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü trendler ve renkler her yıl değişiyor. Örneğin son yıllarda vegan ve guluten free hammadde talebinde artış var. Daha doğal formüller, sürdürülebilir ve doğa dostu ürünler ön planda” şeklinde konuştu.

“50’yi aşkın ülkede edindiğimiz tecrübeyi Türk kozmetik sektörünün hizmetine sunacağız”
Dünya çapında 3 bin 700 kişilik güçlü teknik ve ticari uzman ekiple müşterilerine en iyisini en güvenilir şekilde sunmak için çalıştıklarını belirten Zakuto, şöyle devam etti:
“Sorumluluğumuzun bilinciyle kaliteden asla ödün vermeden, dünya ölçeğinde kurumsal üreticilerle işbirliği yapıyoruz. Yenilikleri takip ediyor, bünyemizdeki laboratuvarlarda yeni formülasyonlar geliştiriyor ve sanayiye her gün yeni çözümler sunuyoruz. Kozmetik laboratuvaramız ile AR-GE’mizin yanı sıra, zengin ürün gamı ve tecrübemizi müşterilerimizin kulanımına açıyoruz. Konusunda uzman ekiplerimiz, ihtiyaç duymaları halinde müşterilerimizin ürünlerini geliştirmelerine de yardımcı olacak. Böylece 50’ye yakın ülkedeki 56 bini aşkın müşterimizde edindiğimiz bilgi ve tecribeyi Türkiye’deki müşterilerimize açacağız.”

Kozmetik laboratuvarında tedarikçi ve müşterileri ile birlikte ortak workshoplar veya özel çalışmalar da yapacaklarını da belirten Zakuto, IMCD’yi 21’inci yüzyılın ihtiyaçlarına cevap veren lider ve öncü şirket yapan bu yaklaşımın temelinde ise, ileriyi görmek ve devamlı gelişmenin yattığını vurguladı.

Kozmetik sektöründe 2022 trendi
Zakuto, 2022 kozmetik sektörü trendleri hakkında da şu değerlendirmeyi yaptı: “Yeni trendin “doğallık, gerçeklik, sürdürebilirlik” mottosu üzerinden ilerleyeceği öngörülüyor. Doğal içeriklerle hazırlanmış cilt bakım ürünleri bu dönemde oldukça revaçta. Dış etkenler, ultra viole ışınları, kuru hava ve psikolojik etkenler cildi çok etkiliyor. Bu nedenle cildin yenilenmesini sağlayan yüz maskeleri gibi ürünler tercih ediliyor. Pandemi döneminde makyajın yerini nemlendiriciler ve cilt bakım ürünlerine bıraktığını gözlemledik. En çok harcama yapılan kategoriler ise, yüz ve saç bakım ürünleri oldu. Normalleşme süreci ile birlikte renkli kozmetiklerde de yeniden artış gözlemlemeye başladık.”

Kozmetik sektöründe büyüyen alanlar
Zakuto, Türkiye kozmetik sektöründeki büyüme potansiyeli yüksek olan alanlar hakkında şunları söyledi: Kozmetik ve kişisel bakım sektörünün en katma değerli segmentlerinden birisi olarak parfümden bahsedebiliriz. Parfüm pazarı, Ortadoğu ve Avrupa başta olmak üzere tüm ihracat pazarlarında katma değerli ve yüksek büyüme sağlayabilir. Renkli kozmetik ve saç bakım ürünleri de büyüyen pazarlar arasında. Renkli kozmetik, global marka arenasında fırsat yakalanabilecek bir alan. Erkek bakım ürünleri, tüm dünyada artış trendinde olan ve farkındalığın yükseldiği bir segment. Son yıllarda ‘sakal yağı’ gibi tamamen yeni erkek bakım ürünlerinin güçleniyor olması buna bir örnek olabilir. Sabun sektörü de bölgede güçlü olduğumuz ve yüksek hacme bağlı olarak ihracat değerine anlamlı katkı sunan bir alan. Son tüketici merkezli bu kategori tanımlamalarının dışında ayrıca ‘esans ve uçucu yağ’ ihracatının da, büyüme vaat eden katma değerli bir alan olduğunu vurgulayabiliriz.”