Hz. Mevlana, Şeb-İ Arus’un 748. yıldönümünde anıldı
Hz. Mevlana, Şeb-İ Arus’un 748. yıldönümünde anıldı
Çankırı’da bulunan ve Anadolu’nun önemli mevlevihanelerinden olan Çankırı Mevlevihanesinde düzenlenen programda, Hz. Mevlana, Şeb-İ Arus’un 748. yıldönümünde anıldı.
Çankırı Karatekin Üniversitesi İslam ve Medeniyet Topluluğu ile Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Çankırı şubesince Hz. Mevlana’nın “Şeb-i Arus”unun 748. yıldönümünde anma programı düzenlendi. Anadolu’nun önemli mevlevihanelerinden olan Çankırı Mevlevihanesinde gerçekleştirilen program, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Programın açılış konuşmasını yapan Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, “1235 yılında inşa edilen Mevlevihane de uzun yıllar zikir ayinleri, Kur’an-ı Kerim tilavetleri ve Mevlevi sema gösterileri yapıldığını ama yaşanan süreç sonunda 96 yıl önce tüm bu etkinliklerin sonlandırıldığını.2018 yılında Mevlevihane’nin asli görevini ifade etmek üzere Çankırı Karatekin Üniversitesi’ne tahsisinden sonra 96 yıl sonra yeniden hadis derslerine başlandığını ve geçtiğimiz günlerde de ilk defa anlatımlı sema gösterisi düzenlenerek gerçek halet-i ruhuyesine kavuştuğunu bu anlamda Mevlevihane’nin Çankırı Karatekin Üniversitesi’ne tahsisinde emeği geçen herkese minnettar olduklarını söyledi" dedi.
“ Bu anlamda biz artık Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin temellerinin 1235 yılında atıldığını düşünüyor ve geçmişten gelen bir manevi sorumluluğumuz olduğunu da hiçbir zaman unutmuyoruz” sözleri ile konuşmasını sürdüren Rektör Çiftçi, “Sürekli ifade etmişimdir. Biz bu milletin var olan bütün kültürel değerlerine sahip çıkmak zorundayız. Çünkü var olan değerler yaşatıldıkça değer kazanır. Gelişen dünya şartlarında insanlık, toplum ve dünya için yeni değerler üretilme zorunluluğu vardır. Bundan dolayı hem var olan değerleri yaşatacağız. Hem de yeni değerler üreteceğiz. Bu bağlamda Çankırı Karatekin Üniversitesi olarak bu sorumluluğumuzun bilincinde olarak elimizi taşın altına koymuş durumdayız. Şunun bilincindeyiz ki, insanoğlu bu dünyada gelip geçicidir. Yani misafirdir. Biz misafir olduğumuz bir dünyadan gerçek olana giderken bohçasında güzel şeyler yapmış olarak gidebilmelidir. Yani gerçek aleme yatırım yapmalıdır. Bunun yolu da bize emredilen vazifelerin yanında güzel hasletlere sahip olup, onları yaşamak ve yaşatabilmekten geçer. Bunları yaparken de mabetler, mekanlar zamanlar son derece önemlidir. İşte bugün ki etkinliğimizde bunun bir örneği. Mabet kutsal bir mekan zaman bu dünyaya güzel değerler bırakmış Hz. Mevlana’nın Şeb-i Arus’unun 748. yıldönümü, yani özel bir mekanda, özel bir günde özel bir etkinliktir. Tabii bunlar sadece Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin tek başına yapacağı sorumluluklar değil. Bu sebeple biz şehrimizin tüm dinamikleri ile sürekli iletişim içerisindeyiz. Bu anlamda da ortak değerlerimiz ve geçmişten gelen kültürümüze sahip çıkmak için gayret gösteriyoruz. Biz medeniyetimizin mukaddesatımızın tüm unsurlarını kabullenmek, yaşamak ve bizden sonrakilere aktarmak zorundayız. Yani niyet, irade, uygulama üçgeninde işler yapmalıyız. Bu anlamda biz kendi yapacağımız işler dışında bize iyi niyetle gelen tüm ortak çalışma talplerine irade koyarak uygulamada iyi çıktılar olacağına inanıyorum. Bu anlamda bugün bu güzel etkinlikte ortak olduğumuz Üniversitemiz İslam ve Medeniyet Topluluğu ile Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Çankırı Şubesine teşekkür ediyor. Etkinliğimizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Son olarak Şeb-i Arus’unun 748. yıldönümü münasebetiyle Hz. Mevlana’ya bir kez daha rahmet diliyorum” diye konuştu.
Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden Beyzanur Şen ve Ebru Gürbüz, Mevlana’nın Mesnevî-i Şerif’inin 18 beytinin Farsça ve Türkçesini okudular. Daha sonra kürsüye gelen TDED Çankırı Şube başkanı ve Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm başkanı Doç. Dr. İbrahim Akyol, Çankırı Mevlevihane’sinde 96 yıl sonra Mesnevî-i Şerif okunmaya başlandığını, bundan dolayı Allah’a hamd ettiğini söyleyerek Çankırı’da yaklaşık 8 yıldır her Cuma günü Mesnevî okuduklarını belirtti. Hz. Mevlana’yı anlamanın yolunun onun eserlerini okumaktan geçtiği söyleyen İbrahim Akyol, Mesnevî’den 14 beyit okuyarak açıklamasını yaptı.
Programın sonunda İslami İlimler Fakültesi, Tasavvuf Musikisi Korosu bir konser verdi.