’’İngilizce eğitiminde uluslararası sınavlar başarı ölçmede önemli’’
Mektebim Koleji Yabancı Diller Müdürü Lale Muti, ’’Uluslararası geçerliliği olan sınavlar 130 farklı ülkede, 3 milyonun üzerinde öğrencinin girdiği sınavlar oluyor. Bu tür sınavlar hem öğrencinin başarısını hem de sistemimizin başarısını büyük bir skalada değerlendirmek açısından çok kıymetli’’dedi.
Dünya İngilizce Yeterlilik Endeksi’nde Hollanda, İsveç, Norveç, Danimarka ve Singapur ilk 5 ülke olarak sıralandı. Dünya genelinde yapılan araştırmalar son 5 yılda Türkiye’nin İngilizce becerilerinin düştüğünü gösterdi. Mektebim Koleji Yabancı Diller Müdürü Lale Muti, Türkiye’de yabancı dil eğitimini değerlendirdi. Öğrencilerinin yabancı dil başarısını arttırmak için çok çalıştıklarını belirten, Lale Muti, doğru stratejilerle Türkiye’nin Yabancı Dil Başarı notunun yukarıya çekilmesinin kolay olduğunu söyledi.
’’Yeni mezun öğretmenlerimizi destekliyoruz’’
Eğitim fakültelerinden yeni mezun olan öğretmenlerin iş hayatında zorlandıklarını ifade eden Lale Muti, ’’Okullar arasında ortak bir yabancı dil eğitim felsefesi bulunmaması da onları zorlayan ikinci bir unsur oluyor. Bu nedenle tüm okulların ’Hizmet Öncesi Eğitimlere’ yatırım yapması gerekliliğine inanıyoruz. Mektebim Koleji olarak 33 kampüsümüzle gelecek nesilleri başarı dolu bir hayata hazırlıyoruz derken bunun ancak ve ancak iyi öğretmenler sayesinde olacağının farkındayız. Bu farkındalık ile her bir kampüsümüzü ’Öğretmen Akademisi’ gibi düşünüyor ve öğretmenlerimizin hizmet içi eğitimlerine büyük yatırımlar yapıyoruz. Eğitimlerden sonra öğretmenlerimizin öğretim yöntem ve tekniklerine ilişkin bilgilerinde artışlar olması kurumlarımızı olduğu kadar öğretmenlerimizi de memnun etmekte’’ dedi.
’’Geleneksek yöntemler yerine hibrit öğrenme metodları’’
Dünyanın artık tamamen geleneksel eğitim öğretim yöntemlerini geride bıraktığını ifade eden Lale Muti, hibrit öğrenmenin önemine değindi. Muti sözlerine şu şekilde devam etti: ’’İnternetin eğitim alanında sıkça kullanıldığı bir dönemde geleneksel bir yabancı dil eğitim programından bahsedemeyiz. Kampüslerimizde tek bir öğrenme modelinin kullanılması yerine çevrimiçi eğitim materyalleriyle zenginleştirilen harmanlanmış programlar kullanılıyor. Web tabanlı öğrenmenin sınıfta yapılan yüz yüze öğrenme modeliyle birlikte kullanılmasını önemsiyoruz. Dijital dünyaya hazır olan öğrenciler bu süreçten keyif alarak yararlanmakta. Ayrıca öğrencilerimiz dilediği yerden, dilediği zamanda bilgiye ve öğretmenlerine ulaşabiliyor anında geri dönüş alabiliyorlar. Yüz yüze sürdürülen eğitimlerle beraber hibrit öğrenmeyi kullanan bir kurum olarak öğrencilerdeki yabancı dil becerilerinin hızlı bir şekilde yükseldiğini görüyoruz.Bu bağlamda okulumuzun eğitim teknolojilerine de yatırım yapması kuşkusuz başarımızı arttırmakta’’.
Uluslararası başarı belgeleri
Öğrencinin neyi bildiğini değil, dil becerisini ölçen uluslararası sınavların öneminden bahseden Muti, kolejlerindeki öğrencilerinin 2’nci sınıftan itibaren Cambridge Üniversitesi Dil Yeterlilik Sınavlarına katıldıklarını ifade etti.
Uluslararası sınavlara vurgu yapan Muti, ’’Uluslararası geçerliliği olan sınavlar 130 farklı ülkede, 3 milyonun üzerinde öğrencinin girdiği sınavlar oluyor. Bu tür sınavlar hem öğrencinin başarısını hem de sistemimizin başarısını büyük bir skalada değerlendirmek açısından çok kıymetli. Doğru ölçmediğimiz süreçleri doğru yönetmemiz imkansız. Öğrencilerimiz katıldıkları bu sınavlarda aldıkları sonuçlar ile hem ailelerinin hem de bizim gurur kaynağımız oldular’’ şeklinde konuştu.
’’Başarının sırrı, iyi İngilizce bilmede’’
İngilizcenin hala en yaygın ve en çok aranan dil olduğu ifade eden Muti, son olarak şunları kaydetti: ’’Teknolojik gelişmeler şirketlerin dünyaya açılmasını kolaylaştırıyor. Yabancı şirketlerle bağlantı kurmak, ithalat ve ihracat yapmak dil becerinizle doğru orantılı. Hiç kuşkusuz İngilizce iletişim kurabiliyor olmak bir ülkenin uzun dönemde ekonomik büyüme potansiyelini de etkileyecektir. Bütün bu tespitlerimizden yola çıkarak kampüslerimizde dil eğitimine daha geniş bir açıdan yaklaşıyoruz. Dili bilen değil, o dille iletişim kurabilen öğrenciler yetiştirmek zorundayız. Öğrencilerimizin akıcı ve etkin konuşma yeteneklerine sahip olabilmeleri için 21’nci yüzyıl becerilerinden iletişim, adaptasyon ve inovasyonu da programlarımızın ayrılmaz birer parçası haline getiriyoruz’’.