Fransız bir baba okulda başarısız olan oğluna kızar ve ?Napolyon senin yaşındayken okul birincisiydi.? der. Oğlu ise hemen cevabı verir, ?Evet ama senin yaşındayken de Fransa İmparatoruydu.? diye söylenir. Her nesil kendisinden sonra gelen nesli ?yozlaşmaya? uğramış olarak görür. Yani ne olacak bu memleketin hali meselesi, bazılarını kaygıya düşürür. Hâlbuki ?mezarlıklar kendilerini vazgeçilmez zannedenlerle doludur? diye bir Fransız atasözü vardır. Bu Fransız atasözü, yozlaşan bir gençlik yetişiyor, bizim neslimizden sonra ne olacak bu memleketin hali diyenlere, aslında güzel bir cevaptır.Okuyan, araştıran, sorgulayan ve eleştirel düşünceye sahip gençler yetiştirmek hepimizin görevi. Gençlerimizin milli, manevi değerlere sahip olması zaten bizlerin vazgeçilmezidir. O halde niçin gelecek endişesi duyalım? Gençlerimizin ne eksiği var? Bugün gençlere ? hangi meslek sahibi olursan ol, o mesleğin en iyisi ol yönlendirmesi yapılmıyor mu? Yani, ?gençlere ister öğretmen, ister hizmetli, istersen doktor ol, ama en iyisi olmaya gayret et fikri? verilmiyor mu? Gençlerimize milli, manevi değerler öğretilmiyor mu? Tabii ki EMPERYALİZMİN panzehiri olan milli/ulusal değerlerimiz gençlerimize kazandırılmalıdır. Hele milli onurumuzdan asla taviz vermememiz gerektiği gençlerin beyinlerine nakşedilmelidir. Hatırlarsanız birkaç yıl önce Irak?ta ?Türk Askerinin başına çuval geçirilme olayı? onurumuzu fena halde zedelemişti. Şimdide AB temsilcilerinin ?İç işlerimize karışacak(!)? şekilde beyanatları TÜRK İNSANIN onurunu yaralamaktadır. Bütün bu gelişmeler gençlerin ilgi alanı dışında zannedilmesin. Gençler Üstat Necip Fazıl?ın ?Sakarya Türküsü? şiirindeki ?Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk Sakarya!? satırını bir gün ?Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk Türkiye!? diye okumaya başlarlarsa hiç şaşırmam. Manevi değerlerin gençlere kazandırılması ise, ?dinler arası diyalogculara? bırakılmayacak kadar önemli MİLLİ/ULUSAL bir konumuz olmalıdır. Vatan sevgisi, milli/ulusal birlik, hani Sayın Başbakanın dediği , ?Tek Dil, Tek Bayrak, Tek Millet? kavramları her ülkede olduğu gibi, bizim ülkemizde de, okullarda zaten gençlerimize öğretilmektedir. Şimdi, ?kendi haklarını arayamayan, pasifleştirilmiş, sanki uyuşturulmuş bir gençlikten nasıl bu kadar umutlu olabilirsiniz?? hocam dediğinizi duyar gibi oluyorum. Düşünüyorum, evet siz haklısınız galiba! Bir hak aramama örneği hatırlıyorum, İngilizce, Almanca Öğretmenliği bölümlerinde okuyan gençler ? KPSS sınavında niçin hiç İngilizce/Almanca alan soruları sorulmadığını, sadece sayısal ve sözel çalışmak zorunda kaldıklarını sorgulamıyorlar?? Gerçekten neden batı kültürü okuyan Yabancı Diller Öğretmenliği Öğrencileri haklarını demokratik yollardan aramak için ?mesela bir imza? kampanyası yapmazlar? Kusura bakmayın ama bir örnekle gençlerden umudumu kesip sizleri haklı sayamam. Ufku geniş, kendine özgüveni olan, milli/ulusal onura sahip, aklını kullanan, haklarını arayan Türk gençleri gümbür gümbür geliyorlar. Etrafınıza bir bakın, onları göreceksiniz.
