İngilizlerin yüzde 65’i iklim değişikliği stratejisinde ’nükleer enerji olmalı’ diyor
İngiltere’de yapılan bir ankette, İngilizlerin üçte ikisinin nükleer enerjinin ülkenin iklim değişikliği stratejisinde rol oynaması gerektiğine inandığını ortaya koydu.
Dünya genelinde enerji krizi büyürken, ülkeler hem enerji ihtiyacı hem de karbon emisyonu oranını düşürmek için ulusal stratejilerini açıklamaya başladı. Elektrik üretimlerinde nükleer santrallerin önemli yer tuttuğu AB üyesi Fransa, Macaristan, Polonya, Finlandiya, Bulgaristan, Hırvatistan, Çekya, Romanya, Slovakya ve Slovenya’nın ilgili bakanlarının AB Komisyonu’na gönderdikleri ortak imzalı mektupla, nükleer enerjinin yeşil yatırım sınıflandırmasında yer alması çağrısının ardından, İngiltere’nin açıkladığı ’net sıfır stratejisi’nin önemli bir bölümünü de nükleer enerji oluşturdu.
İngiltere’nin 2050’ye kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşma yolundaki taahhüdünü nasıl gerçekleştireceğini ortaya koyan stratejide, ’Geleceğin Nükleer Enerjisini Güçlendirme Fonu’ aracılığıyla nükleer projelerin geliştirilmesi için 120 milyon GBP (166 milyon ABD Doları) tutarındaki bir yatırıma da yer veriliyor.
İngiliz Hükümeti’nin nükleer enerjinin rolünü artırma konusundaki tutumunu İngiliz halkının da desteklediği görülüyor. Birleşik Krallık merkezli anket şirketi YouGov’un yaptığı ankette, İngilizlerin üçte ikisinin nükleer enerjinin ülkenin iklim değişikliği stratejisinde rol oynaması gerektiğine inandığını gösterdi.
“Daha yeşil şekilde yeniden inşa et”
’Net Sıfır Stratejisi; Daha Yeşil Şekilde Yeniden İnşa Et’ adlı 368 sayfalık stratejinin yayınlanmasıyla ilgili olarak hükümetten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İngiliz işletmeleri ve tüketicileri, temiz enerji ile yeşil teknolojilere geçiş döneminde nasıl destekleneceklerine ilişkin tüm ülke ekonomisini kapsayacak oldukça yaygın bir uygulama alanı olan bir plan ortaya koymakta ve İngiltere’de sürdürülebilir temiz enerjiye yatırımlar aracılığıyla İngiltere’nin fosil yakıtlara olan bağımlılığını azaltarak gelecekteki yüksek ve değişken fiyat riskini düşürmeyi ve enerji güvenliğimizi güçlendirmeyi hedeflemektedir."
Strateji politikaları arasında, İngiltere’nin 2035 yılına kadar, ’arz güvenliğine tabi’ olarak tamamen temiz elektrikten yararlanması konusu da bulunuyor. Söz konusu politikalar ayrıca, ülkenin 2030 yılına kadar daha fazla karasal rüzgar enerjisi, güneş enerjisi ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarıyla birlikte 40 GW açık deniz rüzgar kapasitesine sahip olmasını öngörüyor.
Nükleer projeler
Hükümet, görevdeki parlamentonun görev süresi sonuna dek büyük ölçekli bir nükleer santralle ilgili nihai bir yatırım kararını, ’paranın tam karşılığını alacak ve ilgili tüm onaylara tabi olacak şekilde’ sağlamayı planladığını belirtti. 2020 yılı Aralık ayında hükümet, Suffolk kentindeki Sizewell C NGS için resmi müzakerelerin başladığını duyurmuştu ve bu müzakereler halen devam ediyor. Parlamentonun bu görev süresinde karar verebilmesini kolaylaştırmak amacıyla hükümet, yeni nükleer projeleri düşük bir sermaye maliyetiyle finanse etmek ve tüketicilerin tasarruf etmesini sağlamak için ’Düzenlenmiş Varlık Tabanı’ modelini uygulamaya koymayı planlıyor.
Hükümet ayrıca, ’net sıfır hedefine doğru çabalarını sürdürürken, bir sonraki parlamento döneminde nükleer projelere ilişkin yatırım kararları konusunda daha fazla bilgi vermek amacıyla gerekli önlemlerin alacağını’ da belirtti. Yapılan açıklamada alınacak önlemlerin küçük modüler reaktörler (SMR’ler) ve potansiyel olarak gelişmiş modüler reaktörler de dahil büyük ölçekli ve gelişmiş nükleer teknolojileri de kapsayacağı kaydedildi.
Öte yandan hükümet, 385 milyon sterlin tutarındaki ’Gelişmiş Nükleer Fonu’ aracılığıyla bir SMR tasarımı için finansman sağlandığını ve 2030’ların başında gelişmiş modüler reaktör AR-GE programı oluşturması amacıyla planlar geliştirdiklerini belirtti. Net Sıfır Stratejisi, Paris Anlaşması kapsamında İngiltere’nin ikinci ’Uzun Vadeli Düşük Sera Gazı Emisyonu Geliştirme Stratejisi’ olarak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine de sunulacak.
“Sizewell C’nin Nihai Yatırım Kararı’ndan memnunuz”
Nükleer Sanayi Derneği İcra Kurulu Başkanı Tom Greatrex açıklanan stratejiye ilişkin şunları söyledi; "Hükümetin nükleer projelerin geliştirilmesine para tahsis ettiğini ve Sizewell C’nin, ’nihai yatırım kararı’ aşamasına taşınması yönündeki niyetini açıkça ortaya koyduğunu görmek bizi de memnun etti. 2035 yılına kadar şebekeyi temizlemek ve enerji güvenliğimizi sağlamak için hızlı bir şekilde yatırım yapmamız gerekiyor. Bu nedenle bu yeni fonla ilgili ayrıntıları, SMR dağıtımı için tahsis edilen fonları ve ’Düzenlenmiş Varlık Tabanı’ finansmanı için hazırlanacak mevzuatı yakın zamanda görmeyi dört gözle bekliyoruz."
Halkın desteği yüksek
YouGov’un adlı anket şirketinin yeni anketine göre, halkın yüzde 65’i nükleer enerjinin iklim değişikliği stratejisinde rol oynaması gerektiğini düşünüyor. Nükleer enerjinin İngiltere’nin elektriğini düşük veya karbonsuz hale getirme girişiminde, güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla eşit düzeyde önemli bir rol oynaması gerektiğini söyleyenlerin oranı yüzde 34 olarak belirlendi. Ankete katılanların yüzde 31’i ise nükleerin daha az rol oynadığını görmek istediğini belirtti. İngilizlerin sadece yüzde 12’si, İngiltere’nin nükleer enerji üretmemesi gerektiğini ifade etti. Anket, düşük karbonlu bir enerji kaynağı olarak nükleer hakkındaki farkındalığı da araştırdı. İngilizlerin yüzde 46’sı, nükleeri sıfır karbonlu ya da düşük karbonlu bir enerji kaynağı olarak kabul ediyor. Sıfır karbonlu bulanların oranı yüzde 14 ve düşük karbonlu bulanların oranı yüzde 36.
Akkuyu dahil 51 NGS yapım aşamasında
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (IAEA) verilerine göre, dünyada 442 nükleer güç santrali faaliyet gösteriyor. Rusya, Fransa, İngiltere, Çin, ABD gibi 19 ülkede 51 NGS’nin yapımı devam ediyor. Mersin’de Rusya Atom Enerjisi Kurumu Rosatom tarafından inşası devam eden Akkuyu NGS ile nükleer enerji kullanan ülkeler arasına girmeye hazırlanan Türkiye, kısa süre önce 191 ülkenin taraf olduğu, 2030’a kadar küresel karbon salımının yüzde 50 azaltılmasını, 2050’ye kadar sıfıra indirerek küresel sıcaklık artışının 1,5 dereceyle sınırlı tutulmasını hedefleyen Paris Anlaşması’nı onayladı. Son dönemde artan enerji krizi, enerji arzını garanti altına alan ülkelerin öne çıkacağını gösteriyor. İkinci ve üçüncü nükleer santral projelerinin gündemde olan Türkiye, Akkuyu NGS ile iklimle mücadeleye katkı bulunmanın yanı sıra kaynak çeşitliliğini koruyarak, küresel enerji krizinin derinleştiği ortamda arz güvenliğini sağlamayı da hedefliyor.