İngiltere eski Başbakanı Tony Blair, Türkiye’nin de yoğun bir şekilde yürüttüğü aşı seferberliğinin önemine değindi
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Bodrum Belediyesi’nin ev sahipliğinde Göltürkbükü’nde düzenlenen Global Turism Forum Bodrum Zirvesi için video gönderen İngiltere eski Başbakanı Tony Blair, Türkiye turizmini değerlendirdi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Bodrum Belediyesi’nin ev sahipliğinde Göltürkbükü’nde düzenlenen Global Turizm Forum Bodrum Zirvesi kapsamında, küresel siyasetin ve turizmin önemli isimleri Covid-19 sürecinde sektörün durumunu konuşmak için fiziksel olarak ve video yoluyla hibrit bir etkinlikle Bodrum’da bir araya geldi. Programa video yoluyla katılan İngiltere eski Başbakanı Tony Blair, Türkiye’nin de yoğun bir şekilde yürüttüğü aşı seferberliğinin önemine değinerek, pandemiden en çok etkilenen sektörlerin başında gelen turizmin çıkışı olarak aşının yaygınlaşmasını gösterdi.
Turizmde krizin bilançosu: ‘100 milyon çalışan işsizlik riski altında’
Turizmi, küresel ekonominin önemli bir parçası ve Covid sürecinden en çok etkilenen sektör olarak tanımlayan Tony Blair, turizm ticaretindeki düşüşün bir sonucu olarak dünya çapında 100 milyon kadar işin risk altında olduğunu vurguladı. Sektörün yeniden açılmasını acil bir öncelik olduğunu belirten Blair, "Tüm bu trajik can kayıplarıyla birlikte, dünya çapında ticarette ve özellikle turizmde büyük kayıplar oldu. Yani olan şu ki, milyonlarca tatile gitmek isteyen insanlar, turizm sektöründe çalışan ve bundan dolayı ailelerine bakmaları gerekenler imkanlarını kaybettiler ve dahası ülkeler aralarındaki önemli uluslararası iletişimi kaybettiler. Bunların hepsi Covid krizinden ciddi şekilde etkilendi. Ve henüz bittiğinden bile emin olamıyoruz" şeklinde konuştu.
"Turizmin çıkış yolu aşı"
"Covid’den en çok etkilenen turizm sektörü olmuştur" diyen Blair, "Tüm bu trajik can kayıplarıyla birlikte, dünya çapında ticarette ve özellikle turizmde büyük kayıplar oldu. Bu nedenle, neler yapabileceğimize ve yapmamız gerektiğine bakmanın tam zamanıdır. Turizm endüstrisinde çalışanların, turizm sevenlerinin şartları iyileştirmek için ve umutsuzca desteğe ihtiyaç duyan ülkelerin ekonomilerini canlandırmak için çalışmalıyız" dedi.
Covid-19 sürecinde tüm dünya gibi turizm sektörünün de en önemli çıkış yolunun Türkiye’nin de yoğun bir şekilde üzerinde durduğu aşı çalışmalarının küresel ölçekte artmasından geçtiğini belirten Blair, aşı sürecinde dikkat edilmesi gereken 3 önemli konunun altını çizdi.
"Seyahatleri güvenli hale getirmek için önceliğimiz aşı kartı olmalı"
Blair, şöyle devam etti: "Üzerinde durmamız gereken öncelikli konu, insanların dünyanın herhangi bir yerinde test durumunu veya aşı durumunu gösteren bir seyahat kartı konusunda bazı ortak kurallar üzerinde anlaşmaya başladığımızdan emin olmaktır. Farklı sistemlere sahip bir sürü farklı ülke, farklı sistemler kullanan farklı kıtalar ile karşı karşıya kalırsak, bu güveni sisteme geri kazandırmak çok daha zor olacak, fakat buna son verirsek, insanların tekrar güvenle seyahat etmelerini sağlayabiliriz. İkinci olarak, aşılı ve aşısız arasında bir ayrım olması gerekmektedir. Aşıların dünyanın en fakir bölgelerine dağıtılmasını sağlamak dünyanın daha zengin ülkelerinin görevi olmalıdır. Ama yine de gerçekçi olmalıyız. Turizmin yeniden başlamasını istiyorsak, özellikle turizm çalışanlarına yapılan aşıları doğrulayabileceğimiz bir sisteme ihtiyacımız var ve bunun turizm sektöründe açıkça bir fark oluşturacağını insanlara gösterebilmemiz gerekiyor. Aksi takdirde, aşı olan insanlarda seyahat noktasında bir isteksizlik oluşacaktır. Çünkü gittikleri yerlerde aşı olamayan insanlarla temas etmek istemeyeceklerdir."
"Aşı adaleti için uluslararası örgütler de elini taşın altına sokarsa küresel nüfus 2022 sonuna kadar aşılanabilir"
Yapılması gereken üçüncü şeyin de aşıya ulaşmada küresel adaletin sağlanması olduğunu söyleyen Tony Blair, "Gerçekten de bu aşıları dünyanın daha zengin bölgelerinden daha fakir bölgelerine ulaştırdığımızdan emin olmaktır. Anladığım kadarıyla zengin ülkeler önce kendi nüfuslarını aşılamak istemektedirler. Ancak eğer G7, G20 ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası örgütler aşı dağıtımında adaletin sağlanmasını öncelik olarak görürlerse en azından imkanları kısıtlı insanları, ana şehir merkezlerini ve tüm dünyadaki ön saflardaki sağlık çalışanlarını 2021’de aşılayabilir ve 2022’nin sonuna kadar küresel nüfusun aşılarını tamamlayabiliriz" diye konuştu.