"İnsan hacklenebilir mi" sorusunun yanıtı vücuda takılan biyolojik aletlerde
Zonguldak’ta Karadeniz Siber Güvenlik Zirvesi’nde konuşan Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, "Yapay zekanın özellikle hackleme konusunda ne tür bir yıkıcı etkisi olacağını henüz daha bilmiyoruz. Yeni teknolojilerle birlikte siber saldırıların daha akıllı hale geldiğini görüyoruz" dedi.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nde gerçekleştirilen Karadeniz Siber Güvenlik Zirvesi’nde konuşan Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, yeni teknolojilerle birlikte siber saldırıların ve siber güvenliğin önemine dikkat çekti. Siber güvenliğin artık ihtiyaç olduğunu her geçen gün daha hayati olmaya devam ettiğinin altını çizdi. Zonguldak’ta düzenlenen zirvenin önemine dikkat çeken Koç, Teknofest Hack Karadeniz etkinliğinin de bu vesile ile Zonguldak’ta yapılacağının müjdesini verdi.
Siber saldırıların artık devletler seviyesinde daha karmaşık, yıkıcı ve hedef odaklı olmaya başladığını söyleyen Ali Taha Koç, "Siber güvenlik artık çok önemli bir konu olmaktan çıktı. Bir ihtiyaç. Bu anlamda baktığınız zaman her geçen gün daha hayati olmaya devam ediyor. Burada yaptığımız toplantılar sayesinde bunun önlemlerini almaya başladık. Siber Güvenliğin kalbi bu gün Zonguldak’ta atıyor. Yaz boyunca yıl sonuna kadar Zonguldak’ta atacak. Teknofest heyecanını Zonguldak’a getiriyoruz. Bu sene Teknofest’i Samsun’da yapıyoruz. Hack Karadeniz yarışmasını isminden uygun olarak Zonguldak’ta yapacağız. Çok güzel bir aktivite gerçekleştireceğiz. Siber Güvenliğin kalbi Zonguldak’ta atacak. Hepimizin şu anda kullandığı bir çok teknolojik alet var. Giderek her şey bağlantı haline geliyor. Bu bağlantı sayesinde hepimiz birer veri üreten fabrika haline geliyoruz. İnsanlar da artık birer fabrika. Çünkü onların da ürettiği en önemli şey veri. Bu büyük veri, yapay zeka, nesneler interneti, bulut ortamlar kuantum sistemler artık bu yenilikçi teknolojiler öncelikle bizim düşünme yapımızı, sonra davranış şekillerimiz ve en son olarak da iş yapış şekillerimizi tamamen değiştirdi. Bu değişimin güvenlik bakış açısına da önemli etkileri var. Dijitalleştirme bir yandan hayat kalitemizi arttırdığı gibi bizi siber saldırılara karşı bir mağdur duruma da getirebiliyor. Daha eskilerde az ve genellikle de kişisel olarak yapılan siber saldırılar günümüzde artık devletler seviyesinde daha otomatize, karmaşık, yıkıcı ve en önemlisi de hedef odaklı olmaya başladı. Artık saldırganların davranışı çıkar sağlamaya ve zarar vermeye doğru gidiyor" diye konuştu.
"Gelecekte sistemler daha büyük sorunlar yaşayacak"
Geçmişteki siber saldırıların gelecekteki saldırılara göre daha masum olabileceğini ifade eden Dr. Ali Taha Koç, "Gelecekte ise büyük ihtimal geçmişle karşılaştığımız siber saldırıların bize onları masum dedirtecek kadar saldırılarla karşılaşacağız. Yapay zeka özellikle hackleme konusunda ne tür bir yıkıcı etkisi olacağını henüz daha bilmiyoruz. Eğer bir yapay zeka sistemi hacklemeye başlarsa acaba nasıl bir etki oluşturacak. Yeni nesil teknolojilerle beraber artık bu siber saldırıların da daha akıllı hale geldiğini görüyoruz. Geleceğin teknolojilerine güvenlik bakış açısını kökten değiştirecek ve yapay zekanın bu alana girmesiyle birlikte artık sistemler daha büyük sorunlar yaşayacak. Bir robot otonom sistem hacker olmaya karar verirse ne olacak? Siyah şapkayı mı beyaz şapkayı mı takacak. Mevcut saldırılar daha kusursuz hale geleceği kesin. Çünkü artık otonomize edilmiş olacak. Önlem almamız gereken en önemli durumlardan bir tanesi. Artık yapay zeka ile siber saldırılar yapılmaya başladığı zaman insan faktörü ortadan kalkacak. Siber saldırıyı yapan insan da uyuması gerekiyordu. Siber saldırıyı yapacak olan yapay zeka 7/24 sistemlere saldırmaya devam edecek. Biz bunu nasıl korunmamızı sağlayacağız. Sorunun cevabı çok açık. Yapay zekalı sistemler geliştireceğiz. Dünyanın hiç bir yerinde hiçbir sisteminde yüzde 100 siber güvenlik ortamı oluşamaz. Bunun farkında olacağız öncelikle. Dünyanın bir çok firmasına bakabilirsiniz. Milyonlarca dolar bütçe ayırmalarına rağmen siber saldırılara maruz kalabiliyorlar. Ancak siber güvenlikteki en önemli olgular insan teknoloji, organizasyon yapısı, ulusal ve uluslararası boyutta atılacak önemli adımlarla saldırıların yıkıcı etkisinden kurtulabiliriz. Hepimizin de bildiği gibi zincirin halkalarına baktığımızda zincirin kuvveti en zayıf halkasıyla ölçülür. En güçlü halkası teknoloji, en zayıf halkası insan. İnsanı yetiştirmek ve kalitesini artırmakla zincirimizi çok daha kuvvetli hale getireceğiz" dedi.
"İnsan hacklenebilir mi" sorusunun yanıtı vücuda takılan biyolojik aletlerde
İnsanın hacklenebileceği konusuna da dikkat çeken Koç, "Sorumuz çok basit. İnsan hacklenebilir mi? İnsanın ne kadar kolay hacklenebileceği konusunda düşünmemiz gerekiyor. Şu anda düşünürseniz hepimizin elinde cep telefonları var. Ama bunun dışında artık biyolojik aletleri de vücudumuza takmış durumdayız. Kalp pili, insülin ilacı. Bu aletlerin hepsi bağlantılı, uzaktan erişimi olan aletler" diye ifade etti.
"Teknolojik gelişimin en önemli unsuru; nitelikli insan kaynağı"
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez de hayatın her alanındaki dijital teknolojilerin siber güvenlik tehditlerini de beraberinde getirdiğini ifade etti. Dönmez, "Dünyada teknolojik gelişmeler ön plandı. Dijital teknolojiler yaygınlaştı. Hayatımızın her alanında dijital teknolojiler var. Siber güvenlik tehditleri de bununla beraber geldi. Siber güvenlik tehditleri sadece savunma sanayi, kritik sistemler yada kamu ile ilgili değil. Şirketlerde çok sayıda teknolojik cihazlar var. Bu teknolojik cihazlar büyük ölçüde dijital teknolojileri kullanıyorlar. Uzaktan erişimle bunların durdurulması faaliyetlerinin etkisizleştirilmesi mümkün. Dolayısıyla siber güvenlik alanında çalışacak genç arkadaşlarımız için aslında kocaman bir dünya var. Teknolojik gelişimin en önemli unsuru da nitelikli insan kaynağı. Burada üniversitelerde yetişen gençlerin, hocalarımızın emeklerinin, çalışmalarının çok büyük önemi var. Sanayide katma değerli üretimin de esas anahtarı aslında teknoloji. Teknolojide ne kadar ilerlerseniz bu teknolojiyi sanayiye uyguladığınızda maliyet üstüne koyacağınız para artıyor. Herkesin yaptığını yaparsanız fiyat rekabetiyle kaybedersiniz. Ama farklı bir şey yaparsanız o zaman sattığınız ürünü daha iyi fiyata satabilirsiniz. Sanayideki bütün dijital makinelerde böyle risk var. Sanayicimiz yavaş yavaş bunun farkına varmaya başladı. Hele dünyayla rekabet etmeye başlayınca daha iyi makineler gelince bunların siber güvenlik konuları daha önemli hale gelmeye başladı. Yarın öbür gün bu elektronik sistemlerin dijital ara yüzlerini sizler yapacaksınız. Sizler daha iyilerini geliştireceksiniz. Makine dünyasında artık makineleri alan ve üretim yapanlardan daha çok daha fazla makine üreten daha dijital makine üreten bir ülke haline geleceğiz" diye konuştu.
Zirve açılış konuşmalarının ardından oturumlarla devam ediyor.