Isparta Cumhuriyet Başsavcısı Akbulut: “FETÖ’nün yabancı unsurlara casusluk yaptığını ve uzunca bir süre silahlı darbe girişimine hazırlandıklarını tespit ettik”
Isparta Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Akbulut, kentte FETÖ/PDY terör örgütüyle ilgili toplam 9 bin 145 soruşturma başlatıldığını, bunlarla ilgili de bin 827 dava açıldığını söyledi. Akbulut, yürütülen soruşturmalarda elde edilen belge ve delillerle FETÖ’nün uzunca bir süre silahlı darbe girişimine hazırlandığını tespit ettiklerini belirtti.
Isparta Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Akbulut, FETÖ/PDY terör örgütüyle ilgili yürütülen soruşturmalarla ilgili açıklamalarda bulundu. FETÖ/PDY terör örgütü soruşturmalarında önemli belge ve deliller elde ettiklerini kaydeden Akbulut, “İtirafçı beyanları, gizli haberleşme programlarında ele geçen yazılı iletiler, elde edilen yazılı ve dijital belgeler, en önemlisi örgüt içerisindeki itirafçıların anlatımlarından söz konusu terör örgütünün, devlet yönetimini ve devlet kurumlarını ele geçirmeye çalıştığını belirledik. Ayrıca birtakım yabancı unsurlara casusluk yaptığını, en nihayetinde uzunca bir süre silahlı darbe girişimine hazırlandıklarını tespit ettik. Bunlar yürütülen soruşturmalar ve iddianamelerde anlatılmakta ve delillendirilmiş durumdadır” dedi.
9 bin 145 soruşturmada bin 827 dava açıldı
Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı olarak bugüne kadar FETÖ/PDY terör örgütüyle ilgili 9 bin 145 soruşturma yürütüldüğünü belirten Akbulut, soruşturmalar sonucunda bin 827 dava açıldığını kaydetti. Akbulut, yaklaşık 7 bin soruşturmada ise takipsizlik kararı verildiğini belirterek, “Soruşturmalar başladığında üzülerek ifade etmek gerekir ki bazı hatalarla karşılaştık. Hepimiz duyduk ve gördük. Bir silahlı terör örgütü ile mücadele gerçekleştiriyoruz ama bu mücadele sırasında terör örgütünün faaliyetleri hakkında haberdar olmayan, bu örgütün devleti ele geçirmeye yönelik faaliyetlerinden bihaber milli, dini ve insani duygularla örgüt içerisinde geçmiş tarihlerde yer almış, daha sonraki eylemlerine iştirak etmemiş, örgüt adına suç işlememiş mağdur ve mazlumları da koruma yükümlülüğümüz var. Bu insanları terörist olarak yaftalamadan topluma kazandırmak devletimizin şefkat yüzünü onlara göstermek bizim en asli görevlerimizden birisi” dedi.
“Takipsizliğin fazla olması iltisakı tespit edilemeyen kişilerle ilgili”
Soruşturmaların terör örgütünün gizli faaliyetlerinden haberdar olan ve örgütsel faaliyetlere katılan kişilerle ilgili olduğunu vurgulayan Akbulut, “Onun dışında kandırılmış, milli ve insani duygularla orada hasbelkader yer almış vatandaşlarımızla bizim herhangi bir derdimiz yok. Bu vatandaşlarımızı da korumak istiyoruz. Takipsizlik sayılarının fazla olmasının nedeni hakkında ihbarda bulunulmuş ama örgütle ilgili iltisakı tespit edilemeyen kişilerle ilgili” diye konuştu.
“15 Temmuz bir siyasi partinin ve bir siyasi iktidarın mücadelesi değildir”
Isparta Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Akbulut, 15 Temmuz’un özellikle bazı kesimler tarafından algılanamadığını ifade etti. 15 Temmuz’un bir siyasi partinin veya bir siyasi iktidarın mücadelesi olmadığına değinen Akbulut, “Adına demokrasi dediğimiz çok partili siyasi yaşamda, çoğulcu, özgürlükçü demokrasilerde çok partili yaşamın devamlılığı adına verilmiş bir mücadeledir. İktidarda A, B, C veya D partilerinin olması önemli değildir. Çünkü silahlı bir darbe girişimi söz konusu çok partili yaşamı devre dışı bırakacağı için aslında bu bir demokrasi mücadelesidir. İlerleyen yıllarda 15 Temmuz’da halkımızın vermiş olduğu mücadelenin daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum. Bu bizim milli birlik günümüzdür. 15 Temmuz’la ilgili siyasi yorumlar yapılıp, onun önemini azaltma yönündeki davranışları tasvip etmiyorum” dedi.
“Türk yargısı olarak milli iradenin devamlılığından yanayız”
Türk yargısı olarak milli iradenin devamlılığından yana olduklarının altını çizen Akbulut, “Türk milleti adına Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını tatbik ederken, Türk milletine sadakat yemini etmiş yargı mensuplarıyız. Demokrasimiz ve Cumhuriyetimizin devamlılığından yanayız. Milli iradeyi kim temsil ederse etsin, hangi siyasi parti olursa olsun Türk yargısı, Cumhuriyet kanunlarını korumaya ve demokrasinin devamlılığı için ant içmiş yargı mensuplarıyız. Cenabı Allah’ım bize bir daha böyle acı günler yaşatmamasını temenni ediyorum. İnşallah bir daha böyle olaylarla karşılaşmayız. Türkiye Cumhuriyeti, her 10 yılda bir her 20 yılda bir darbelerin olduğu bir üçüncü dünya ülkesi olmayacaktır. Bundan sonra demokrasisi ve milli iradesine daha çok sahip çıkacak, Cumhuriyetin temel ilkelerini yaşatma azmi ve kararlılığı içerisinde olacaktır” ifadelerini kullandı.