Jinping: "Barışçıl yeniden birleşmenin gerçekleşmesi yönünde ısrar ediyoruz"
Çin’de ülkeyi yöneten Komünist Parti’nin (ÇKP) 20. Ulusal Kongresi’nde konuşma yapan Çin Devlet Başkanı ve ÇKP Genel Sekreteri Xi Jinping, "Barışçıl yeniden birleşmenin gerçekleşmesi yönünde ısrar ediyoruz" dedi.
Çin’de iktidardaki Komünist Parti’nin (ÇKP) 20. Ulusal Kongresi Tiananmen Meydanı’nda yer alan Büyük Halk Salonu’nda başladı. Dünyanın ikinci büyük ekonomisini gelecek 5 yılda yönetecek en üst lider kadrosunun belirleneceği kongre bir hafta sürecek. Eyaletlerin, başlıca devlet kuruluşlarının ve bazı bakanların da yer aldığı kongrede, ÇKP Merkez Komitesi’nin asli ve yedek üyeleri seçilecek.
"Tayvan meselesini çözmek Çin halkının kendi işidir"
Çin Devlet Başkanı ve ÇKP Genel Sekreteri Xi Jinping, Ulusal Kongre’nin açılış töreninde yaklaşık 2 saat süren bir konuşma yaptı. Partinin geride kalan 5 yıldaki çalışmalarını değerlendiren Jinping, ülkenin geleceğine dair mesajlar verdi. Son yıllarda uluslararası toplumun gündemine oturan Çin-Tayvan gerilimine dair değerlendirmelerde bulunan Jinping, "Tayvan konusunda ayrılıkçılığa ve dış müdahaleye karşı muazzam bir mücadele yürüttük. Ulusal egemenliğimizi ve toprak bütünlüğümüzü koruma ve Tayvan’ın bağımsızlığına karşı çıkma konusundaki güçlü kararlılığımızı gösterdik. Azami samimiyet ve çaba göstererek ‘barışçıl yeniden birleşme’nin gerçekleşmesi yönünde ısrar ediyoruz, ancak güç kullanma ve gerekli tüm tedbirleri alma haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Tayvan meselesini çözmek Çin halkının kendi işidir, buna karar verecek olanlar Çinlilerdir" dedi. Jinping ayrıca, Pekin’in Tayvan ile ekonomik ve kültürel temasları ilerletmeye istekli olduğunun da altını çizdi.
Öte yandan, ÇKP’nin Hong Kong’a dönük politikasında da son 5 yıllık süreçte başarı elde edildiğine dikkat çeken Jinping, Hong Kong’un ‘‘vatanseverlerce’’ yönetilmesini ve anakara ile entegrasyonunu destekleyeceklerini dile getirdi. Jinping, Hong Kong’da uzun vadede de "Bir Ülke İki Sistem" adı verilen modelin uygulanacağını kaydetti.
Covid-19 ile mücadele
Yaklaşık 1.4 milyar nüfusa sahip Çin’in Covid-19 salgınıyla mücadelesini de öven Jinping, "Sıfır Covid" politikasının Çin halkının yürüttüğü topyekûn bir savaş ve insan hayatını ilk sıraya koyan bir yaklaşım olduğunu ifade etti. Çin, Covid-19 salgının başladığı 2020 yılının ilk aylarında uygulamaya konan sınırlarda giriş-çıkış kısıtlamalarını büyük ölçüde sürdürürken, virüsle hızlı temaslı takibi ve sert karantina önlemleri yoluyla mücadele ediyor. Çin’de resmi verilere göre salgının başından bu yana 5 bin 226 kişi hayatını kaybetti.
"Sosyalist modern bir ülke"
Jinping, kongrenin açılış konuşmasında ekonomiyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Üst düzey bir sosyalist piyasa ekonomisi sitemi inşa etmeliyiz. Kamu mülkiyeti sistemi geliştirmeli, özel ekonominin geliştirilmesini teşvik etmeli ve güçlendirmeliyiz. Piyasanın kaynak dağıtımında karar verici rol oynamasını ve hükümetin de rolünü en iyi şekilde üstlenmesini sağlamalıyız" ifadelerini kullandı. Çin’in yeni bir kalkınma modeli geliştirerek yüksek nitelikli kalkınmayı hedefleyeceğine işaret eden Jinping, gelecek 5 yılın "sosyalist modern bir ülke" inşa edilmesi sürecinde kritik olduğunun altını çizdi.
Öte yandan, Çin’in uzay, ulaştırma, internet ve dijitalleşme gibi alanlardaki gücünü artıracağına işaret eden Jinping, endüstriyel sistemin modernize edileceği mesajını da verdi. Çevre koruma çalışmalarına ve yeşil yaşam tarzlarının ilerletilmesine öncelik verileceğini de ifade eden Jinping, geride kalan 10 yıllık süreçte çevre sorunlarıyla mücadelede önemli ilerlemelere imza attıklarını, ciddi hava ve su kirliliği sorunlarının temel olarak ortadan kaldırıldığını söyledi. Düşük karbonlu sektörleri destekleyeceklerini ve enerji devrimini gerçekleştireceklerini dile getiren Jinping, daha önce de Çin’in 2060 yılına dek sıfır karbon hedefine ulaşacağı taahhüdünde bulunmuştu.
Hegemonya ve yayılmaya arayışı yok
Jinping, dış politika ile ilgili yaptığı değerlendirmede ise, Çin’in hiçbir zaman hegemonya veya yayılma arayışında olmayacağını belirterek, Soğuk Savaş zihniyetine, diğer ülkelerin iç işlerine karışılmasına ve çifte standarda karşı çıktıklarını kaydetti. Çin’in bağımsız ve barışçıl bir dış politika izlemede kararlı olduğunu işaret eden Jinping, diğer ülkeleri hedef alan bloklar oluşturulmasına da sıcak bakmadıklarını söyledi.
Lider kadrosu belirlenecek
ÇKP’nin 20. Ulusal Kongresi, iktidarın halk oyuyla belirlenmediği, parti ve devlet mekanizmalarının birbirine karışmış yapısı ve şeffaflıktan uzak bir lider belirleme süreci nedeniyle de önem taşıyor. Kongreyle ilgili dün düzenlenen basın toplantısında verilen bilgiye göre, kongrenin 22 Ekim’de tamamlanması, yeni ÇKP Merkez Komitesi’nin kongrenin hemen ardından ilk genel kurul toplantısını yaparak Politbüro üyelerini (20 ila 25 kişi), Politbüro Daimi Komitesi’ni (7 ila 9 kişi) ve Genel Sekreter’i seçmesi bekleniyor. Kongre, Çin’i önümüzdeki 5 yıllık süreçte yönetecek en üst lider kadrosunun meydana getireceği Politbüro Daimi Komitesi’nin hangi isimlerden oluşacağı, yeni başbakanın kim olacağı ve Jinping’in 3. döneminde nasıl bir güç dengesi içinde ülkeyi yöneteceğine dair de önemli sinyaller verecek.
Zedong’dan sonraki en güçlü lider mi?
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in kongre sonrasında göreve yeniden seçilerek iktidardaki üçüncü 5 yıllık dönemine başlamasına kesin gözüyle bakılırken, modern Çin’in kurucusu Mao Zedong’dan bu yana en güçlü lider olarak partideki konumunu sağlamlaştırması bekleniyor. Verilen bilgiye göre yaklaşık 96 milyon üyesi bulunan Komünist Parti’nin kongresine ülke genelinden 2 bin 296 delege katılacak. Jinping’in kongrenin sonrasında genel sekreterlik görevine devam etmesi, modern Çin’in kurucusu Mao Zedong’dan sonra iki dönemden fazla parti liderliğini ve devlet başkanlığını sürdüren ilk isim olması bekleniyor. Jinping, birçok kişi tarafından Çin’in Zedong’dan sonraki en güçlü lideri olarak anılıyor.