ANTALYA (AA) - AYSE YILDIZ - Antalya'da, hamileyken esi tarafindan terk edilince anne-babasi, ablasi, yegenleriyle üç aile olarak ayni evde yasamaya baslayan Serife Çakmak, 25 yildir semt pazarlarinda açtigi tezgahiyla hem ailesinin tüm ihtiyaçlarina tek basina gögüs gerdi hem de oglu ve iki yegeninin üniversite egitimi almasini sagladi.
Görücü usulüyle 32 sene önce evlendirilen 56 yasindaki Serife Çakmak, 6,5 aylik hamileyken anlasamadiklari için esi tarafindan terk edildi.
Bunun üzerine ailesinin yanina tasinan Çakmak, "Sercan" ismini verdigi bebegini kucagini aldi. Ayni sene talasemi hastasi iki çocuk annesi ablasi da kocasi tarafindan terk edilince üç aile ayni evde yasamak zorunda kaldi.
Semt pazarlarinda sebze ve meyve satmaya karar veren Çakmak, bebegi henüz yasina girmeden zorunluluktan dolayi bir pikap alarak is hayatina atildi.
Kendi kullandigi araciyla tezgahina tasidigi sebze ve meyve kasalarini yeri geldiginde sirtina yükleyen Çakmak, gece gündüz çalisarak para kazandi.
- Tek derdi dimdik ayakta durup çocuklarin egitimli olmasiydi
Oglunun ve iki yegeninin egitim hayatlarina da çok önem veren Çakmak, hayat mücadalesine onlari düsündükçe dört elle sarildi. Kendisi maddi imkansizliklar nedeniyle okuyamayinca oglu ve yegenlerinin egitimi için büyük emek sarf eden Çakmak, parasi olmadiginda bile "çocuklar yeterki okusun" düsüncesiyle hep dimdik ayakta durmaya çalisti, onlara bu durumu hissettirmedi.
Hem isi hem de çocuklarin egitim hayatiyla büyük bir özveriyle ilgilenen Çakmak, oglu ve iki yegeninin üniversite egitimini tamamlamasini en büyük zenginlik olarak görüyor.
Dizlerindeki agri nedeniyle yürümekte güçlük çekse de hala ilk günkü gibi çalismaya devam eden Çakmak, gece halden yükledigi sebze ve meyveleri satmak için sabahin ilk isiklariyla semt pazarinin yolunu tutuyor.
- "Kimseye minnet etmedim"
Evladini ve iki yegenini kimseye muhtaç etmeden büyütmenin gururunu yasayan Çakmak, AA muhabirine, babasi issiz kalinca hemen harekete geçmek istedigini söyledi.
Pazarlarda tezgah açmaya ilk karar verdiginde dört yil önce hayatini kaybeden babasinin "Kizim söz olur, yapma" diyerek karsi çiktigini aktaran Çakmak, "Babam issizdi, ablam hastaydi. Ikisi hasta üç çocuk vardi. Çalismaktan baska çarem yoktu. 'Bismillah' diyerek çiktigim yolda 25 yildir hala tezgahimi açiyorum. Ayni evin içinde 19 yil üç aile yasadik. Hiçbirini de kimseye muhtaç etmedim." diye konustu.
Çakmak, kadin olarak söylenenlere kulak tikadigini, zorluklara gögüs gerdigini belirterek, söyle konustu:
"Ben hep dimdik durdum, yanlis insanlardan hep kaçtim, kimseye minnet etmedim. Pazarcilik çok zor, kadin için daha zor. Simdi oglum ve annem bana destek çikiyor. Onlar olmasa ayakta duramazdim. Ben onlara degil, onlar bana güç verdi. Amacima ulastim. Oglum ve iki yegenim üniversite egitimi aldi, baska ne isteyebilirim. Aracimla onlara çok esya tasidim. Maliye, iktisat ve hemsirelik okudular. Oglum ilkokula giderken sinif annesiydim. Okulun ihtiyaçlarini alip aracimla götürürdüm. Çok zordu her seye yetismek ama Allah yardim etti. Hayattaki tek üzüntüm borcumdan dolayi annemin çok sevdigi bilezigi satmam oldu. Her aklima geldiginde agliyorum."
- Annesiyle gurur duyuyor
Pazarcilar odasinda çalisan ve annesine her zaman destek olan Sercan Arici ise çocuklugunun pazar tezgahlarinda geçtigini, sicak havalarda hep tezgahin altinda uyudugunu dile getirdi.
Annesiyle her zaman gurur duydugunu vurgulayan Arici, "Bana helal paranin nasil kazanildigini ögretti. Babasiz büyüdüm, hem ana hem baba oldu. Üniversite okuttu, is sahibi yapti, evlendirdi. Evim, arabam, her seyim onun sayesinde oldu. Torunu da olacak. Ilkokula giderken arkadaslarin, 'Bunun annesinin kiyafetleri hep çamurlu' diye dalga geçerlerdi ama cebimde her zaman param olurdu." ifadelerini kullandi.
