’Kadınlar psikolojik şiddete daha fazla maruz kalıyor’
Kadınların psikolojik şiddet başta olmak üzere birçok sorunla karşı karşıya olduğunu ifade eden Psikolog Buse Gökçe, toplumsal ve kültürel baskı, aile içi şiddete maruz kalma, eğitim imkânlarından ve çalışma hakkından yoksun bırakılmanın ilk sıralarda geldiğini söyledi.
VM Medical Park Samsun Hastanesi’nden Psikolog Buse Gökçe, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü nedeniyle bilgilendirmede bulundu. Kadınların sadece fiziksel şiddete maruz kalmadıklarını, sık sık ekonomik, cinsel ve duygusal şiddet de yaşayabildiklerini ifade eden Uzm. Psikolog Buse Gökçe, “Kadınların en çok maruz kaldığı duygusal şiddet olarak tanımladığımız davranışların eleştirilmek, tehdit edilmek, aşağılanmak, utandırılmak, görmezden gelinmek gibi davranışlar olduğu görülmektedir. Şiddete sürekli maruz kalan kadınlar suçluluk, yalnızlık, korku, çaresizlik, kendine güvensizlik, huzursuzluk duyguları yaşıyor. Bu duyguları yaşayan, hakları ihlal edilen kadınlarda stres bozukluğu, anksiyete bozukluğu, alkol madde bağımlılığı ve depresyon görülebiliyor” dedi.
Kadınların özgüvenleri desteklenmeli
Hakları ihlal edilen kadınların topluma kazandırılması gerektiğinin altını çizen Psikolog Buse Gökçe, "Daha önce hiç çalışma hayatı olmayan kadınlar, maddi güçleri olmadığı için yaşadıkları şiddete katlanmak zorunda hissediyor. Birey olarak başarabileceklerini duygusunu hissetmeleri ve güven duymaları için iş hayatında kadın çalışanlara daha fazla yer verilmelidir. Günümüzde çoğu kadın maddi gücü ve mesleki unvanı olmadığı için başarısızlık duygusu yaşıyor. Kendilerini ifade etme alanları açılmalı, eğitim konusunda desteklenmeli. Bağımsız bireyler olarak hayatlarını devam edebilecekleri konusunda özgüvenleri desteklenmelidir” diye konuştu.
Çocuklar şiddeti değil, sevmeyi sevilmeyi öğrenmeli
Psikolog Gökçe şunları söyledi:
“Sosyal kalıp yargılar gereği yüklenen toplumsal rolleri değiştirerek; çocuklara kadın erkek eşitliğini aşılamalı, eşlerinize sevgi cümlelerini çocuklarınızın yanında kurmalısınız. Çocuklarınızın yanında birbirinize sevginizi yansıtın ki, çocuklarınız sizlerden sevginin paylaşılan, gösterilen, utanılan bir şey olmadığını görsün. Çocuklar sizlerden şiddeti değil, sevmeyi ve sevilmeyi öğrenmelidir. Çocuklarınıza kendini ifade etme alanları açarak onları dinlemelisiniz. Duygu ve düşüncelerini rahatlıkla ifade etmeyi öğretmeliyiz ki ileride sorunla karşılaştıklarında bunu dile getirmekten çekinmeyen, haklarını savunabilen yetişkinler olsunlar.”