Tarih: 06.09.2020 11:34

Kadınlarda sık görülen 4 jinekolojik sorun

Facebook Twitter Linked-in

Op.Dr. Esra Demir Yüzer, kadınlarda sık görülen jinekolojik sorunlar hakkında bilgi verdi.
Jinekolog, Cinsel Terapist, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Esra Demir Yüzer, sık görülen 4 jinekolojik sorunu şöyle sıraladı:
“Vajinal Akıntı: Vajina akıntı kadınların en sık kadın hastalıkları doktoruna başvurduğu şikayettir. Kadında yumurtlama dönemlerinde şeffaf ,kokusuz, sünen kıvamda 4-5 gün süren vajinal akıntı olması normaldir. Ayrıca adet öncesinde rahim ağzının adete hazırlık sürecinde benzer akıntılar olur. Vajinal akıntının sarı, yeşil, köpüklü, pis kokulu ,kaşıntılı olması vajinal enfeksiyonu düşündürür. Vajinal akıntının pis kokulu, kahverengi ,koyu kıvamlı olması rahim ağzı kanserlerinde de görülebildiği için vajinal akıntılar mutlaka önemsenmelidir.
Adet Düzensizliği : Kadınlar normalde 28 gün ara ile adet görürler. Adetin 7 gün erken veya geç olması normal kabul edilir. Genç kızlar ilk kez adet gördüklerinde 2-3 yıl hormon dengesi olgunlaşana kadar adet düzensizlikleri yaşayabilirler. Ancak ilk adetten sonra 2-3 yıl geçmesine rağmen hala düzene girmemiş ise , beraberinde erkek tipi tüylenme varsa , kilo alımı fazla ise araştırılması gerekmektedir. Üreme çağındaki kadınlardaki adet kanamalarının çok olması, ara kanamaların olması halinde yumurtalık kistleri, rahmin iyi huyları olan myomlar, rahim içi polipler açısından araştırılması gerekir. 40 yaş üstündeki kadınlarda adet düzensizlikleri menopoz habercisi olabileceği gibi rahim ve diğer kadın genital kanserlerinin bulgusu olabilir. Özellikle menopoz sonrası kanamalarda genital kanserler açısından uyanık olmak gerekir.
Cinsel Fonksiyon Bozukluğu: Türkiye’de her 10 kadından 1’i vajinismus (cinsel ilişkiye girememe) ,4’ü (anorgazmi) orgazm olamama sorunu yaşamaktadır. Cinsel isteksizlik de bu sorunların peşi sıra başlamaktadır. Cinsel fonksiyon bozuklukları profesyonel bir yardım alınarak çözülebilen sorunlar olmasına rağmen hastalar genelde tedaviye gelmeyi ertelerler. Halbuki doğru tedavi metodları ile günlerle sınırlı kalan sürelerde tedavi imkanı olabilmektedir. Tedavide hipnoterapinin kullanılması tedavinin süresini kısaltan en önemli yoldur.
Pelvik Ağrılar: Pelvik ağrıların altında hızlıca tedavi olabilen hastalıklar olabildiği gibi, tedavisi olmayan sadece şikayetleri azaltabildiğimiz kronik hastalıklar ya da kadın genital organlarının kanserleri gibi kötü huylu hastalıklar olabilir. Bu yüzden pelvik ağrılarda kadının öyküsü , ayrıntılı muayenesi ve tetkiki önem arz eder. Önemli olan ; tüm hastalıklarda kadınların gecikmeden bir jinekoloğa başvurması ve tanının hızlıca koyulması gerekmektedir. Bu sayede altta yatan kötü huylu hastalıkların erken tedavisi sağlanmış olacaktır.”



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —