Asr-ı saadette, Mekke devrinde birçok kâfirler vardı: Ebucehil, Ebu Sufyan ve Velid Bin Mugıyre gibi. Bunlarının çoğunun kalbi mühürlü idi ve küfür içinde helak olup gittiler. Hâlbuki Ebu Sufyan?ın o devirde kâfir olmasına karşılık; kalbi mühürlü değildi. Sonunda iman ile şereflendi.İşte kalbi mühürlü olanları fark etmek için en büyük anahtar bu Ebu Sufyan olayıdır.Mana âlimleri, kalbi mühürlü olanları fark etmede hep asr-ı saadete ait örnekleri incelemişler ve konuya bu pencereden yaklaşmışlardır. Şimdi size büyük İslam âlimlerinin bu konudaki yorumları istikametinde bir açıklama getireceğim:Gerek Ebû Leheb?in, gerek Ebû Cehil?in ve Velid Bin Mugıyre?nin kalplerinin kesinlikle mühürlü olduğunu ?(Habibim, şüphesiz) o kâfirleri inzar etsen de etmesen de müsavidir (fark etmez); çünkü inanmazlar.? Bakara suresi altıncı ayeti gibi Kur?an ayetlerinden biliyoruz. Hatta aynı surenin altıncı ayeti, ? Allah onların kalplerini ve kulağını mühürlemiştir, gözlerinde de perde (gışa) vardır ve azim bir azap onlaradır.? asr-ı saadet kâfirleri içinde iman etmeden ölenlerin tümüne geçerlidir.Şimdi, başta bu üç şahıs olmak üzere o çağ kâfirlerinin yanlış davranışlarını, fucur niteliklerini bir gözden geçirelim. Acaba bunların en önemli vasfı nedir? Evet, kalbi mühürlülerden üç örnek:1)VELİD BİN MUGIYREAllah, zekâ dâhil, her şeyi vermiş. Bir yandan da dünya nimetine çok düşkün olduğu için; hâla istiyor. Fakat gururu, onun Kur an ı tasdikini engelliyor.Demek ki kalbi mühürlenmenin birinci nedeni gururdur.Şimdi sırf bu açıdan Ebu Sufyan?ın durumunu inceleyelim: Zaman zaman düşünüyor ve ?galiba yaşayış biçimimiz de bir terslik var? diyebiliyor. Yani hep ?doğruyum, en iyiyi yapıyorum? diye gururun zirvesine tırmanmıyor. Ancak unutmayınız; Ebû Sufyan bu devrede kâfirdir ve büyük yanlışlıklar içindedir.2)EBÛ CEHİL Her türlü imkân, Ebu Cehil?de de var. Hatta zaman zaman kâfirlere akıl hocalığı yapıyor; yol gösteriyor. Ne var ki onda akıl almaz bir buhl ve hisset var. Hem çok cimri, hem çok hasûd (kıskanç); herkesin kötülüğünü istiyor. Tam manasıyla fâcir. Yani nefsin zulmet perdesinin tüm çirkinliklerini yansıtıyor. Böyle yaşıyor. İman edenlere karşı en iğrenç tertipleri alıyor.Ebû Sufyan?a bakınız; genelde bu tertiplere çok sert katılmıyor. Aslında İslâm?ın yok edilmesini istiyor, fakat kin ve zulümden yana aktif faaliyeti yok. Demek ki kalbi mühürlü olmanın ikinci bir görünümü zulüm, fücur ve haseddir.3)EBÛ LEHEBEbû Leheb?in küfürdeki en büyük özelliği, Efendimiz?e karşı sevgisini kaybetmesidir. Bu vahim yanılgıda eşide çok etken olmuştu. Ebû Leheb Sure-i Leheb?den hatırlayacağınız gibi; önce Efendimiz?e sevgi taşırken, İslamiyet?ten sonra Efendimize karşı sevgisini kaybetmiş, hatta nefret eder olmuştur. İşte onun kalbinin mühürlenmesinin nedeni nefrettir.Yine Ebu Sufyan, Efendimize bütün gücüyle karşı çıkmasına rağmen nefrete düşmemiş; çok kere İslam?a karşı girişilen tertipleri yumuşatmıştır. Not: Her Ramazan ve Bayramlarda manevi mesaj içeren yazılar yazmak gerektiğine inanıyorum. Dini konularda Yabancı Dil hocası olarak haddimi bilip uzmanlardan alıntı yapmayı tercih ediyorum. Yinede yazının özeti olan ?gurur, zulmet, fücur, hasetlik ve nefret? den uzak duralım demekten kendimi alamıyorum. Herkese hayırlı bayramlar.