ISTANBUL (AA) - Kale Grubu Baskani ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, "Babamin kurdugu Kale Grubu bugün 63. yilini geride birakti. Grubun en büyük özelligi bence degerler üzerine insa edilmis olmasi, Kale Grubu degerler üzerine insa edildi. Babami vefatinin 4'üncü senesinde onu anarken öngörü, cesaret, yenilikçilik ve güven gibi degerler üzerinden anmayi istedik. Çünkü bu özellikleri onda gördük. Ben sahsen bir evlat olarak izledim." dedi.
Kale Grubu’nun Kurucusu ve Onursal Baskani merhum Ibrahim Bodur, vefatinin dördüncü yilinda bir dizi programla aniliyor.
Bu kapsamda, "Bir Ömürden Fazlasi" temasiyla Kale Grubu-Fast Company is birliginde duyarli ve sorumlu liderlik ve degerler üzerinden Türkiye’nin gelecek perspektifinin konusuldugu bir webinar düzenlendi.
Burada bir konusma yapan Okyay, insanin yasamini anlamli kilanin degerler oldugunu ifade ederek, "Babamin kurdugu Kale Grubu bugün 63. yilini geride birakti. Grubun en büyük özelligi bence degerler üzerine insa edilmis olmasi, Kale Grubu degerler üzerine insa edildi. Babami vefatinin 4'üncü senesinde onu anarken öngörü, cesaret, yenilikçilik ve güven gibi degerler üzerinden anmayi istedik. Çünkü bu özellikleri onda gördük. Ben sahsen bir evlat olarak izledim." diye konustu.
- "Kolaya tevessül etmeyin, zor olanin pesinden gidin"
Okyay, merhum Ibrahim Bodur'un, "Ticaret bireyleri, sanayi toplumlari zenginlestirir" sözünü animsatarak, Kovid-19 sonrasi dönemde bireylerin ve toplumlarin neye deger verdiginin önem kazandigini söyledi.
Merhum babasinin, "Kolaya tevessül etmeyin, zor olanin pesinden gidin" tavsiyesini aktaran Okyay, merhum babasinin çevresindeki insanlara güven verdigini söyledi.
Okyay söyle konustu:
"Bir insanin ait oldugu topluluga deger katmak, bir anlam duygusu vermesi gerektigini düsünüyorum. Çünkü ancak o zaman o toplulugu harekete geçirmek mümkün. Bugün bizim Çanakkale'nin birçok sermayedari var tasarruflari küçük büyük. Onlara o güveni vermis, onlarla beraber yürümüs bir insandi. Ayni zamanda da aldigi Robert Koleji egitimi ve Bati kültürü, ayni zamanda köyden gelmesi... Ikisini beraber çok iyi sentezleyen bir insan olmasi nedeniyle hep böyle yenilige merakliydi. Her sene yeni bir fabrika açmak, yeni bir temel atmakla ugrasirdi. O noktada galeyana da gelirdi."
- "Çok çatisan fikirlerimiz oldu"
Okyay, merhum babasinin ayni zamanda kendisinin rol modeli oldugunu ifade ederek, fikirlerinin çatismasini dahi özledigini söyledi.
Okyay söyle konustu:
"Bizim çok çatisan fikirlerimiz oldu... Zaman zaman çok farkli noktalarda durdugumuz anlar oldu. Ben hep ona karsi kendimi ispat etmek, kendi hayallerimin pesinde gitme arzusu vardi. Onda beni koruma arzusu ön plandaydi. Ayni zamanda çitayi yukariya çekme, benim sinirlarimi zorlama gayreti içindeydi. O yüzden de hep çatisirdik. Bazen ben korktugumdan bazen o ileri gidip beni çektiginden dolayi...
Hayatimda lise seçimi, üniversite seçimi gibi kararlarim, yurt disina gitmemde, babam hep 'ne lüzum var', 'senin burada ögrenecegin çok mu sey var', 'izleyerek de yapabilirsin' derdi. 'Kendi yolunu kendin bul' diye söylerdi. Çünkü ona hiç yol gösteren olmamis, kendi yolunu kendi bulmus. Ben de hep böyle mentorluk bekliyordum ama hiçbir seyi kolay vermedi. Yani bizim bildigimiz manada mentorlugu görmedim ondan hiç ama simdi vefatindan sonra görüyorum ki en büyük sey rol model olmak. Siz yasarsaniz çocuk nerede ne görüyorsa onu yapiyor. O zaman da ben hep kendi bildigimi okudum. Bazen babamin çevresindeki sanayicilerden rica ettim, onlari onu ikna ettiler. Bununla bile babamin benim kendi dogrularimi bulmam için beni mücadeleye tesvik ettigini simdi anliyorum."
- Bodur'un cenazesinde sevgi seli
Zeynep Bodur Okyay, hayatindaki en anlamli dersi aldigi günün babasinin vefat ettigi gün oldugunu ifade ederek, babasinin bu topraklarda çok az insana nasip olan büyüklükte bir sevgi seliyle ugurlandigini söyledi.
Merhum Bodur'un hayata dokunmanin ödülünü giderken aldigini aktaran Okyay, "Merhum babamin cenaze günü benim hayatim degisti. Bir birey olarak sirket ve ülkeye, kendimize gelecek tayin ederken ne sormaliyiz, neyi öngörmeliyiz, hangi zorluklarla mücadele ederken hangi cesur adimlari atmaliyim, neyi farkli yapmaliyim ve yeni yapmaliyim diye daha sik düsünür oldum. Bu sohbet toplantilarini da bu baglam üzerine oturtmayi bu yüzden arzu ettim." diye konustu.
- "Türkiye'nin kaninda yeterli antikor var"
Psikolog Yazar Acar Baltas, Türkiye'nin pek çok alanda yillarca yasadigi krizlerin etkisiyle pandemi sonrasinda diger ülkelere nazaran dirençli olabilecegini belirterek, "Türkiye'nin kaninda yeterli antikor var. Hizlanan dönüsüm ve degisimde yer almamiz mümkün. Bunu ancak bilimi merkeze alarak basarabiliriz." dedi.
Türkiye'nin bilimi merkeze aldigi için koronavirüsle mücadelesinde beklenenin üzerinde basari elde ettigini anlatan Baltas, bilimin bundan sonra da merkezde kalmasi halinde Türkiye'nin gelecege güvenle yürüyebilecegini söyledi.
Fast Company Yayin Direktörü Rauf Ates, pandeminin ardindan belli bir zaman geçtiginde konferans gibi etkinliklerin yeniden eskisi gibi düzenlenecegini tahmin ettigini söyledi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birligi (TOBB) ETÜ Rektörü Prof. Dr. Güven Sak insanligin dünyayi hoyratça kullanmasinin neticesinde dünyayi çesitli sorunlarin bekledigini ifade ederek, insanlarin hayvanlarin yasam alanina sik girmeyi de birakmasi gerektigini anlatti.
Göç konusunun dünyanin en büyük problemlerinden biri oldugunu ifade eden Sak, "Bu musibetin (Koronavirüs) bize ögrettigi su oldu: bazi aliskanliklarimizi degistirmek istemedigimizi anladik." dedi.
Ekonomi ve Dis Politika Arastirmalar Merkezi (EDAM) Baskani Sinan Ülgen de pandemi sonrasi dünya düzeninde nelerin yasanabilecegine iliskin görüslerini online etkinligin katilimcilariyla paylasti.
