Kalp kapağı problemlerine dikkat: İleri yaşla birlikte sıklaşabiliyor
Kalp rahatsızlıklarında erken tanı ve takip süreçlerinin önemine dikkat çeken Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can, “Kalp kapak hastalıklarını genellikle ileri yaşlarda görürken ülkemizdeki yaşlanmayla beraber sık rastlamaktayız. Bunlara müdahale etmediğimiz sürece hastalar ciddi hastalıklarla karşı karşıya kalabilir. İlerleyici kalp yetmezliği semptomlarıyla bu tarz hastalarımızı kaybedebiliyoruz. Vatandaşlarımız yaşlanmayla beraber kardiyak takiplerini biraz daha artırırlarsa daha iyi olur" dedi.
Son yıllarda özellikle ileri yaş kişilerde sıklıkla karşılaşıldığı belirtilen kalp kapağı hastalıkları, hastaların hayat kalitesini olumsuz etkilerken, kişilerin yaşamı için tehlikeli tablolar meydana getirebiliyor. Kalp problemlerinde erken tanının önemine dikkat çeken uzmanlar, gelişen teknolojiler sayesinde açık operasyonlar yerine kapalı yöntemlerin hastalar için büyük konfor sağladığını ifade ediyor. Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can da kalp kapağı problemi yaşayan hastalarına Transkateter Aort Kapak İmplantasyonu (TAVI) ve Valve in Valve (Kapak içine kapak implantasyonu) yöntemlerini uyguladı. Prof. Dr. Can, hastalarına uyguladığı tedaviye yönelik konuşurken, kalp kapağı hastalıklarına ilişkin bilgiler verdi.
“Yaşlanmayla beraber kapak hastalıklarına sık rastlamaktayız”
Kalp hastalıklarında erken tanının çok önemli olduğunu söyleyen ve kalp kapağı problemlerine ilişkin bilgiler veren Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can, “Kapak hastalıkları genellikle yaşlanmayla beraber ileri yaşlarda gördüğümüz hastalıklar. Genellikle 70-80 yaş bandında görüyoruz. Avrupa’da ileri yaş ve ülkemizdeki yaşlanmayla beraber kapak hastalıklarına sık rastlamaktayız. Bazen de çocukluktan geçirilen romatizmal hastalıklara bağlı erken yıpranmalar oluyor. Erken yıpranmalarla 55-60 yaşlarında hastalar nefes darlığı, göğüs ağrısı, bayılma, kalp yetmezliği semptomlarıyla geliyorlar. Hastalarımızdan bir tanesinin erken dönemde tanısı konulmuş, ameliyat kararı verilmişti, açıktan bir kalp ameliyatı olmuştu. Kapak erken dönemde yıpranmıştı, bu tarz yıpranmalara biz çok sık rastlamıyoruz, dejenerasyon diyoruz. Normalde bu kapakların bir 5-10 yıl süreleri vardır ama bu hastamızda 1’inci yılda bir yıpranma meydana gelmişti, ciddi semptomları vardı. Kapakta ciddi darlık oluşmuştu. Biz bu kapağın yerine kapalı yöntemle teknik olarak kapağın daha üst seviyesini yerleştirerek bir kapak koyduk. Hastamızı sağlığına kavuşturmuş olduk. Diğer hastamız da daha önce yine kapak ameliyatı olmuştu. 5-10 yıllık süreçte bir yıpranması olmuştu, onu da sağlığına kavuşturmuş olduk. Kapak hastalıklarında bu dejenerasyona her hastada rastlamıyoruz ama genellikle 100-200 hastadan birinde bu yıpranma gözüküyor. Bu yıpranma hastanın genetik faktörleri, ilaçları kullanıp kullanmaması, kendi ek hastalıklarına bağlı oluyor”
“Periyodik takipleri de ihmal etmemeleri lazım”
Açık kalp operasyonları yerine kapalı olarak uygulanan yöntemlerin hastalara çok daha fazla konfor sağladığını ifade eden Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can sözlerini şöyle sürdürdü: “Tedaviler günümüz teknolojisinde çok çok ileri seviyeye geldi. Hastalara açık ameliyat yapmadan kasıktan girerek kapağı başarılı bir şekilde yerleştirebiliyoruz. Bunlar üstün teknoloji sayesinde bize ve hastalarımıza çok kolaylık sağlıyor. İlerleyici kalp yetmezliği semptomlarımızla bu tarz hastalarımızı kaybedebiliyoruz. Vatandaşlarımız yaşlanmayla beraber kardiyak takiplerini biraz daha artırırlarsa daha iyi olur. İşlem yaptığımız bu hastalar, bundan sonra birtakım ilaçlar kullanacaklar, ömür boyu kullanmalarını tavsiye ediyoruz. Bu kapaklar tüm vücudu besleyen, vücudun ana kapakları. Buralarda bir sıkıntı olduğunda organların kanlanması bozuluyor. Onlarda da bir sıkıntı olduğu zaman felç olayları, böbrek, karaciğer yetmezliği ya da halsizlik, yorgunluk şikayetleri oluyor. Bunlara müdahale etmediğimiz sürece hastalar bu tarz ciddi hastalıklarla karşı karşıya kalabilirler. Özellikle ilacını kullanmadığı zaman kapakta pıhtı oluşup beyin sistemine pıhtı atıp felç kalma riski yüksek olur. O yüzden ilaçlarını çok ciddi bir şekilde kullanmaları lazım. Rutin, periyodik takipleri de ihmal etmemeleri lazım”
“Son 4 ayda belki her gün acile kaldırdık”
Kalp kapağı problemi sonrası ameliyat edilen 75 yaşındaki annesinin durumuna ilişkin konuşan oğlu Seyfettin Akkuzu ise, “Ayağa kalkamadı yürüyemedi, nefessiz kaldı bu süreçte son 4 ayda belki her gün acile kaldırdık. Özellikle çoğu zaman ambulansla kaldırdık. En son hocamız müdahale ettikten sonra çok şükür şu an iyi, bir sıkıntısı yok. Nefes alamıyordu, yürüyemiyordu, çarpıntısı çok yüksekti. Kesinlikle bütün vücudunu kullanamıyordu. Bu yüzden büyük bir sıkıntı çekiyordu. Bildiğimiz kadarıyla kalp kapaklarına hocamız müdahale etti. Başarılı geçtiğini söyledi, bunu zaten fark ediyoruz, çok belli oluyor. Özellikle biz çok sevindik, çok şükür, çok iyi, yürüyüşünden, hareketlerinden çok fark ediyor” şeklinde konuştu.