Kamyon şoförlüğünü bıraktı, asırlık lezzeti sofralarla buluşturuyor
Kamyon şoförlüğünü bıraktı, kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi asırlık lezzeti binbir zahmetle hazırlıyor.
Tokat’a taş fırında pişirilerek binbir zahmetle hazırlanan ’Tokat yağlısı’ asırlardır kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Sabah saatlerinde kahvaltı yapmak isteyenler ’Tokat yağlısı’nın olduğu fırınlara akın ediyor. Yaklaşık 100 yıllık olduğu düşünülen yöresel lezzet un ve tereyağı karıştırılarak elde ediliyor. Binbir zahmetle hazırlanan yöresel lezzet ’Tokat Yağlısı’ Oktay ustanın emekleriyle lezzetleniyor. Asıl mesleği kamyon şoförlüğü olan Oktay Çelik, 7 yıl önce çocukluk arkadaşının daveti üzerine poğaça imalatında işe başladı. İlerleyen süreçte çocukluk arkadaşıyla yolları Tokat’a düşen Çelik, burada yöresel lezzetlerden olan ’Tokat yağlısı’nı öğrenerek para kazanmaya başladı. İlk başladığında komşularının yapamazsın demesine rağmen Çelik, binbir zahmetle hazırlanan ’Tokat yağlısı’nı sofralarla buluşturuyor.
"Mesleği çabuk öğrenen birisi olduğum için ustalığa kadar yükseldim"
kamyon şoförlüğünü bırakarak bu mesleğe başladığını belirten Oktay Çelik, " Bu Mesleğe Başlamadan önce benim asıl mesleğim kamyon şoförlüğüydü. Çocukluk arkadaşım Nihat Çiçeğin sayesinde kamyon şoförlüğünden Ordu Ünye de poğaça işine girdim. 7 yıl kadar orada o işi yaptım, daha sonrasında Nihat ustamız oradan ayrıldı. İşten ayrılınca Tokat civarına geldi, burada Tokat yağlısını öğrenmiş. Bizi de buraya davet etti. Bende geldim burada işe başladım, daha önceden başka şehirlerde yaşadığım için Tokat yağlısı nasıl yapılır bilmiyordum. İlk başlarda vardiyaların değişimleri beni çok zorlamıştı. Komşularımda sen bu işi yapamazsın demişlerdi. İş birazda böylelikle inatta bindi bende izlediğim birçok mesleği çabuk öğrenen birisi olduğum için ustalığa kadar yükseldim" ifadelerini kullandı.
"Tokat yağlısını ilk yaptığım zamanlarda çok sıkıntı çektim”
Başlangıçta bir çok sorunla karşılaştığını belirten Çelik, "Tokat yağlısını ilk yaptığım zamanlarda çok sıkıntı çektim. Burada yaşlı bir ustalarımızdan; hangi undan yapılır, hangi yağ kullanılır, nasıl yapılır bunları sorduk. İlk başlarda oldukça bocaladık. Sonrasında her şeyi öğrenmeye başladık, hamurun bekleme süresi, kullanılan unun kaliteli olması gerektiğini, yağın belirli bir sıcaklıkta sürülmesi gerektiğini öğrendik. Zaman içerisinde de ustalığımıza ulaştık. Yağlı yapmak poğaça yapmak gibi olmuyor. Yağlı poğaça göre daha zor yağlı da hamuru yoğuruyorsun ardından zıvalama yapıp dinlenmeye bırakıyorsun. Dinlendikten sonra merdane yardımıyla yuvarlak şeklini veriyorsun. Hava sıcaklığına bağlı olarak onunda bir zamanı var. Hamuru merdaneyle açtığın zaman çekmeyecek kendini. Biraz daha beklettikten sonra yağlama dediğimiz aşamaya geçiyorsun. Ardından yumru halini verip hava şartlarına göre tekrar beklemeye alıyoruz. Bekleme aşamasından sonra tekrar merdane ile açtıktan sonra işlem yapılan tarafa yumurtanın akıyla açıyoruz. Yırtılmamasına çok dikkat ediyoruz, yağının içerisinde kalması ve lezzet vermesinden dolayı. Tekrardan beklemeye alıyoruz çünkü direk fırına atarsak yağlı çekme yapıyor. Beklemeden sonra da pişirme aşamasına geçiyoruz. Yapılma süresi yağlının miktara göre değişiyor. Tokat yağlısı başka bir hamur işine benzemiyor. Özel bir ürün zahmet isteyen bir ürün zaman ve sabır isteyen bir üründür. Ortalama olarak 5 veya 6 saatimi alıyor. Ortalama olarak 150 yağlıyı 3 saate yakın bir sürede hazırlıyoruz" dedi.