OSMANİYE - MHP Osmaniye İl Başkanı Murat Kanlı 12 Eylül 2010 tarihinde yapılacak olan refarandumda Türkiye`nin özerk bölgelere ayrılmaması için hayır oyu kullacaklarını bildirdi. Başkan Kanlı yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi: "12 Eylülde yapılacak referandum da ?Evet? oyu verecek partilerin yetkilileri ve birtakım cemaat önderleri diyor ki; ?Anayasa değişikliği ile Türkiye darbe anayasasından kurtulmuş olacak, bu referandum Türkiye için hayati önem taşımaktadır. Anayasa değişikliği, ülkemiz için, sistemimiz için, demokrasimiz için, geleceğimiz için, çocuklarımız için yapılması gereken değişiklikleri kapsamaktadır, umreye gitmekten daha önemlidir?. Evet, aynen böyle söylüyorlar. Ama, bu gün önümüze getirilen paket, kapsamlı bir anayasa değişikliği değil, sadece 26 maddesinde yapılan değişiklikleri içermektedir. Ve bu 26 maddenin değiştirilmesi ile darbe anayasası kökten değişmiş olmayacaktır. Bildiğiniz gibi darbe anayasası 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra hazırlanmış, 1982 yılında halkoylamasında yüzde doksanın üzerinde ?Evet? oyu ile kabul edilmişti. Yani bu gün, şu aziz mübarek ramazan günü ve bu sıcaklarda mevcut anayasayı değiştirmek için bağırıp çağıranlar, o zaman darbe anayasasını alkışlarla kabul etmişlerdi. Bu gün köşelerinden darbecilerden hesap sormak için ?Evet? demek gerektiğini söyleyen ikiyüzlü kalemler o tarihte Kenan Evren?i ve darbeyi göklere çıkaran yazılar yazıyorlardı. Hafızamızı daha yitirmedik. Bu bir, İkincisi; mevcut darbe anayasası zaten bu güne kadar 16 defa değiştirilmiş, 84 maddesi de değişmiştir. Yani ilk defa değiştiriliyor gibi bir hava estiriliyor, böyle bir şey söz konusu değildir. TBMM 21. döneminde, MHP?nin de içinde olduğu 57. hükümet döneminde, parlamentoda çok partili bir siyasi yapı olmasına ve hükümette 3 partiden oluşan bir koalisyon hükümeti bulunmasına rağmen, Eylül 2001?de şimdikinden daha kapsamlı değişiklikler tam bir siyasi ve toplumsal uzlaşma ile, devletin ve milletin imkanları ve enerjisi bu kadar heba edilmeden ve millet ?Evet?çiler ?Hayır?cılar diye kamplara bölünmeden gerçekleştirilmişti. Demek ki bu işler ilk defa yapılmıyor. Ama, ilk defa bu şekilde yapılıyor, işte biz bu yapılış şekline karşıyız. Üçüncüsü, geçen yıl başlatılan ?Kürt Açılımı? ile Türkiye ve Ortadoğu yeni, bir sürece girmiştir. Eğer Türk milleti bu süreci iyi okuyamazsa, misakı milli sınırlarımız dahil hiç bir şey artık eskisi gibi olmayacaktır. Sayın Başbakan basına verdiği bir mülakatta ?anayasa değişikliği açılım projesinin önemli bir parçasıdır. Açılım kapsamında atacağımız adımların önünü açıyor, altyapısını hazırlıyor? diyerek, 12 Eylülde yapılacak referandumun asıl hedefini işaret etmıştır. ?12 Eylül?de sadece kapı aralayacağız, asıl yapmak istediklerimizi 2011?de yapacağız? diyen Sayın Başbakanın ne yapmak istediğini eğer Türk milleti çözer de buna rağmen ?evet? derse yapacak bir şey yok. Ama sadece ?Darbe anayasasını değiştireceğim?, ?Daha demokratik bir Türkiye?de yaşamak istiyorum?, ?Anayasa mahkemesine bireysel olarak başvuru hakkı istiyorum?, ?Memurum, grev hakkı istemeden toplu sözleşme hakkı istiyorum? diye bu anayasa değişikliğine ?evet? derseniz, kısa bir süre içerisinde de hiç arzu etmediğiniz gelişmeler karşısında sadece seyirci olmaktan başka bir şey yapamayacağınızı da hatırlatmak istiyorum. Her gün televizyonlarda, gazetelerde izliyoruz, içlerinde belediye başkanları, milletvekilleri ve kendilerine aydın diyen yazarçizer takımın da bulunduğu hainler Türkiye?nin kaç özerk bölgeye ayrılması gerektiğini TC Hükümetinin ve toplumun gözü önünde tartışıyorlar. Abdullah Öcalan İmralı?dan, Osman Baydemir Diyarbakır?dan koskoca Türk devletini hem tehdit ediyor hem hakaret ediyor. Bütün yaşananlar Türkiye?nin en az, iki dilli, iki milletli, iki bayraklı ve iki bölgeli hale gelmesini Anayasal teminat altına almak içindir. Böyle düşünenler için önlerinde iki strateji vardır. Birincisi PKK yöntemleri ile Yugoslavya tipi etnik çatışmalarla Türkiye?yi bölmek. Diğeri ise Çekoslovakya gibi anlaşarak, demokratik biçimde bölünmek. Bu ikincisine ?anlaşarak boşanmak? deniliyor. Bu noktada hemşerimiz Sayın Devlet Bahçeli, anayasa değişikliğini şöyle özetliyor: ?Türkiye?de etnik ayrımcılığa zemin oluşturacak ve Türk milletini bölerek ayrı bir millet şuuru yaratılması amacına hizmet edecek dayatmalara yasal kılıf arama ve Başbakan?ın tabiriyle hazmettirme süreci başlamıştır.? Yanı muhterem Osmaniye?liler, Türkiye?nin özerk bölgelere ayrılmasını, bu özerk bölgelerde Türk bayrağının yanında Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir?ın dediği gibi ?sarı-kırmızı-yeşil? gibi başka bayrakların da dalgalanmasını, Türkiye?de Türkçe den başka dillerin de ?resmi dil? olmasını istiyorsanız ve buna razıysanız diyeceğim bir şey yok?? "
