Tarih: 14.11.2020 09:52
Kanser tedavisinde kulaktan duyma bilgilere dikkat
Her meme kanseri tedavisinin kişiye özel bir yaklaşımla olduğunu söyleyen Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özkan Kanat, hastaların daha önce bu hastalığı geçirmiş kişilerden veya komşularından duyduğu kulaktan duymak bilgilere itibar etmemesini istedi.
Kanser çok önemli ve giderek yaygın görülen bir sağlık sorunu olduğunu belirten Acıbadem Bursa Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özkan Kanat, Türkiye’de yaklaşık her yıl 160 binden fazla kişinin kanser teşhisi aldığını belirtiyor. 100’den fazla türü olan kanserin özellikle sık rastlanan türlerine yönelik olarak toplumsal farkındalığı artırmak için özel gün, hafta ya da aylar ilan edildiğini söyleyerek, “Ekim ayı özellikle kadınlarda en sık görülen meme kanserine dikkat çekmek için yoğun olarak farkındalık çalışmalarının yapıldığı bir ay. Bu farkındalık çalışmalarıyla toplumun dikkati, erken teşhis ve yeni tedavi yöntemlerine çekiliyor. Bir hekim olarak sevinerek söyleyebilirim ki, kliniğimize başvuran hastalardan elde ettiğimiz izlenim, kadınlarımız arasında meme kanseri farkındalığının giderek arttığı yönündedir. Zira yıllık kontrolleri sırasında hastalıkları saptanıyor. Oysaki geçmiş yıllarda yıllık kontrollerin yapılma oranı daha düşük olduğundan hastalarımızın çoğu, tümörleri elle fark edilebilecek bir büyüklüğe ulaştıktan sonra bize başvurmaktaydı” dedi.
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özkan Kanat, meme kanseri hem en sık görülen kanser tiplerinden biri olması hem de ön planda kadınları etkiliyor olması açısından önem arz ettiğini söyledi. Kanat, “Meme kanseri, önemli ve en sık görülen kanser türlerinden bir tanesidir. Erken teşhis tüm hastalıklarda olduğu gibi bunda da önemlidir. Tedavide ve sürecin ilerlemesinde önemli bir noktadır. Meme kanserinde tedavi yöntemleri ve ilaçların etkinliği çok ilerlemiş bir durumdadır. Meme kanserinde yeni geliştirilen yöntemler sayesinde tedavi başarısı çok yüksektir” diye konuştu.
Meme kanseri teşhisi alan hastalarda, korku ve panik duygusunun sık görüldüğünü belirten Dr. Kanat, bu duygunun bir süre yaşanmasının normal olduğunu ama hekiminden alacağı bilgi ile hastaların kendi tedavi süreçlerine daha sakin yaklaştıklarına dikkat çekerek şunları söyledi;
“Her kanserden olduğu gibi bu hastalıktan da korkulabilir. Bu doğal bir durumdur. Ancak, hastanın tedavi süreci konusunda edineceği doğru bilgi, hekimine olan güven ve çevresinden göreceği sosyal ve psikolojik destek kaygı ve korkularının giderilmesinde çok önemli bir rol oynuyor. Hastanın çevresinden duyacağı kulaktan duyma bilgilere inanmaması gerekiyor. ‘Şunu yersen, şunu içersen iyi gelecek’ ya da ‘memenden ameliyat olursan kanser tüm vücuduna yayılır’ gibi gerçek olmayan bilgiler hastanın tedavi sürecini de olumsuz etkiliyor. Ayrıca her tedavi, kişiye özeldir. Bizde bir söz vardır; hastalık yoktur, hasta vardır. Zira, her kişinin yapısı, tümör türü gibi farklı etkenler, tedavi şeklinin de diğer hastalara göre daha değişik olmasını gerektirir. Daha önce bu hastalığı geçirmiş kişilerin tedavisiyle kişinin tedavisi aynı olmaz. Bu sebeple bir başkasından hastanın yaptığı, size uygun olmayacaktır. Mutlaka hekime danışılmalıdır."
Meme kanseri tedavisi görenlerin çevrelerindeki komşu, arkadaş ya da bu hastalığı geçirmiş kişilerden çok etkilendiklerini belirten Dr. Kanat “Kanser tedavisi süreci insan psikolojisinin en hassas olduğu bir dönemlerden biridir. Fakat hastalar, mümkün olduğunca korkularından uzaklaşarak soğukkanlılıklarını korumaya çalışmalılar. Hasta yakınlarının da bu tedavi sürecine katkısı çok büyüktür. O sebeple iyi hastaya psikolojik olarak destek vermeleri çok önemlidir. Zira kanserin bir ömür boyu takibi ya da tedavisi gereklidir. Dolayısıyla hasta yakınlarının da tedavi gören hastalarına destek olabilmek için nasıl yaklaşmaları gerektiği konusunda bilgi edinmeleri gerekir” dedi.
Meme kanseri üzerinde yapılan bilimsel çalışmalar, bu kanserin davranış şeklinin ve tedavisinin hastadan hastaya derin farklılıklar gösterebileceğini ortaya koyduğunu belirten Kanat, “Meme kanserinin tedavisi başlıca cerrahi, radyoterapi, kemoterapi ve hormon tedavisi gibi tedavi yöntemlerinden oluşmaktadır. Son yıllarda hastaların bir kısmında "akıllı ilaçlar" olarak adlandırılan bazı ilaçların kullanımı yaygınlaşmıştır. Ancak bu ilaçlar da her hasta için uygun uygun olmayabilir. Sonuç olarak, meme kanseri tedavisi; radyolojiden tıbbı onkolojiye, radyasyon onkolojisinden cerrahiye çok farklı branşların bir arada çalışmasını gerektiren multidisipliner yaklaşımla yapılmalıdır” şeklinde konuştu.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —