Kapalı omuz ameliyatıyla sağlıklarına kavuştular
Aşırı zorlama sebebiyle omuzlarını kullanamaz hale gelen kişiler, kapalı kas ameliyatıyla eski günlerine geri dönüyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Yusuf Onur Kızılay, önemsenmeyen kas yırtıklarının zaman içerisinde kemikler arasındaki temasın artmasına bağlı olarak omuzda aşınmaya ve eklemde bozulmaya sebep olacağını söyledi.
Bursa’da yaptıkları hobiler esnasında omuzlarından sakatlanan Celal Bekir ve Ayşe Demir yapılan kapalı kas ameliyatı ile daha sağlıklı bir hayat sürüyor. Celal Bekir’in kendilerine geldiğinde birden fazla kasta ciddi düzeyde yırtıkları olduğunu belirten Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Yusuf Onur Kızılay, “Bu yırtıklarımızı kapalı ameliyat yöntemiyle onardık. Şu anda ameliyattan sonra altıncı haftadayız. Hastamızın durumu gayet iyi durumda ve omuz fonksiyonlarını kullanabiliyor. Omuzdaki rotator manş dediğimiz kaslarda küçük çaplı yırtıklar ameliyatsız takip edilebilir. Ama büyük çaplı ve geriye kaçmış yırtıkların mutlaka ameliyat edilmesi gerekiyor. Bunlar ameliyat edilmediği zaman, kemikler arasındaki temas artarak omuzda aşınmaya ve eklemde bozulmaya sebep olur.” dedi.
Kalıp çakarken altındaki merdivenin biranda kaydığını belirten Celal Bekir ise, “Korku ile tek kolumla tutunmak zorunda kaldım. Kısa bir süre de olsa, tek kolumla asılı kaldım. Biraz da dönme oldu. Bunun sonucunda kaslarımda yırtık meydana gelmiş. Şükür şu anda iyiyim.” diyerek doktorlara teşekkür etti.
Omuz ekleminde “rototor manş” veya “rototor kaf” adını verdiğimiz baş kemiği kaplayan 4 adet kas mevcut olduğunu ifade eden Bursa Turan & Turan Sağlık Grubu Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Yusuf Onur Kızılay, “Bazen bu kaslarda ciddi düzeyde yırtıklar meydana gelebiliyor. Bu yırtıklar erken dönemde tedavi edilmediği zaman geriye kaçıp kaslarda erimeye sebep olabiliyor. Ayşe Hanım’ın da hikâyesi bize gelmeden 6 ay önce meydana gelmiş. 6 aylık süreçte yırtık sebebiyle kas geriye kaçmış. Kaslarında da büyük ölçüde erime vardı. İleri düzeyde geriye kaçtığında, bu kasları tekrar yerine yaklaştırmak mümkün olmuyor. Yaklaştırsak bile bu kasların tekrar yırtılması kolay oluyor. Bu durumdaki yırtıklara biz ’onarılamaz yırtık’ diyoruz. Onarılamaz yırtıklar için eskiden elimizde çok seçenek yoktu. Bunların tedavisi için çok büyük açık ameliyatlar yapmamız gerekiyordu. Ya da hastaya ters omuz protezi dediğimiz omuz eklemini tamamen değiştiren bir ameliyat yapmamız gerekiyordu. Ancak artık teknolojinin gelişmesiyle kastan omuza kas zarı nakli gerçekleştirebiliyoruz. Hastanın bacağının yan tarafındaki kasın kendisini değil, kasın zar kısmını alıyoruz. Bunu daha sonra özel tekniklerle hazırlayıp kapalı ameliyat yöntemleriyle omuzu açmadan küçük deliklerden hastanın omzuna transfer ediyoruz. Geriye kaçmış kas yırtığını bu şekilde onarıyoruz. Onarılan kas yırtığı sayesinde kemikteki sürtünme azalıyor. Hastanın omuzundaki aşınma da engellenmiş oluyor.” dedi.
Bahçede çalışırken çapanın bir anda elinden düştüğünü ifade eden Ayşe Demir ise, “Bir daha güç gelmedi. Daha sonra ağrılar başladı. Örtümü düzeltemez ve yemek yiyemez hale geldik. Kendisi toparlar diye bekledik. Ancak her geçen gün daha kötüye gitti. Araştırmalarımız sonucunda buraya geldik. Şu anda hiçbir sıkıntım kalmadı. Egzersizlerle kolumu biraz daha güçlendirmeye çalışıyorum” diye konuştu.
Rotator manşet (rotator cuff) olarak isimlendirilen kasların, omuz başı kemiğini saran ve benzer fonksiyona sahip 4 adet kasa verilen ortak isim olduğunu ifade eden Kızılay, “Bunlar; supraspinatus, infraspinatus, teres minör ve subskapularis kaslarıdır. Rotator manşeti oluşturan bu kaslar, kürek kemiğinin üst ve arka kısmından köken alarak omuz başı kemiğini adeta bir manşet gibi sarar ve kirişleri (tendon) omuz başının dış ve iç yan tarafındaki kemik çıkıntılarına yapışır. Bu kasların temel görevi, omuzun hareketleri sırasında omuz başı kemiğini eklemin ortasında dengeli tutmak ve sağlıklı bir eklem hareketi elde edilmesine yardımcı olmaktır. Rotator manşet yırtıkları genellikle bu kasların kirişlerinde ve kirişlerin omuz başı kemiğine yapışma noktalarında meydana gelir. Yaşın ilerlemesi ile birlikte bu kasların kirişlerinde yıpranmaya bağlı zayıflama olur. Bu durum ileri yaştaki hastalarda hafif zorlanmalar sonucunda yırtık oluşmasına yol açar. Gençlerde ise rotator manşet yırtıkları genellikle; kol üzerine düşme, kaza geçirme, spor yaparken zedelenme gibi bir travma sonrası meydana gelmektedir.” dedi.
Rotator manşet yırtıklarında en sık görülen şikâyetin omuz ağrısı olduğunu ifade eden Kızılay, “Ağrı genellikle omuzun ön ve yan tarafında hissedilir ve ağrı sıklıkla dirseğe kadar yayılır. Omuz ağrısının özellikle geceleri artması, bu yırtıkların tipik bulgularından biridir. Diğer bulgular ise omuzda hareket kısıtlılığı ve kol hareketlerindeki güç kaybı hissidir. Rotator manşet yırtığı olan hastalar genellikle baş üstü aktivitelerde zorluk yaşarlar. Ayrıca ellerini arkaya beline doğru götürememekten şikâyet ederler. Özellikle omuz rotator manşetinde tam kat ve büyük yırtığı olan hastaların kollarını kaldırmaları ileri düzeyde zorlaşır ve kolda güçsüzlük hissedilir.” diye konuştu.