Tarih: 23.12.2024 14:04

Kastabala Antik Kenti’nde Açık Hava Kaya Kült Alanı ortaya çıkarıldı

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye’nin güneyinde Osmaniye sınırları içinde yer alan Kastabala Antik Kenti’nde, bölgenin en eski ve en büyük tapınağına ait kalıntılara rastlanılırken, devam eden çalışmalarda ise tapınağın hemen yanında daha eski dönemlere tarihlenen Açık Hava Kaya Kült Alanı ortaya çıkarıldı. Kazı Başkanı, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faris Demir, “Kutsal alanda ve Arkaik Tapınağın bitişiğinde yer alan sarnıçların kült amaçlı kullanıldığını düşünülmektedir. Sonraki dönemlerde bu kayalık alan taş kesim alanı olarak kullanılmış, bu kayalık zeminden kesilen taşlar Arkaik Tapınağın inşasında kullanılmıştır.” Dedi. 


YENİ BULGULARA RASTLANDI


Türkiye’nin güneyinde Osmaniye sınırları içinde yer alan ve bölgenin en eski kutsal kenti olup konumu itibariyle doğu ve batı kültürlerinin birbiriyle kaynaştığı önemli merkezlerden Kastabala Antik Kentinde kazı çalışmaları devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi işbirliğinde yürütülen kazı çalışmaları Geleceğe Miras Projesi kapsamında destekleniyor. 
Çalışmalar sırasında yeni bulgulara rastlandığını söyleyen kazı Başkanı Faris Demir, “2023 yılı kazı çalışmalarında bölgenin en eski ve en büyük tapınağına ait kalıntılara rastlanmıştı. Bu kalıntılar uluslararası ve ulusal basında oldukça geniş yer almış, 2023 yılı önemli arkeoloji keşiflerinde Türkiye’de 3. Sırada Avrupa’da ise 6. Sırada yer almıştı. 2024 yılında da Arkaik Dönem’e milattan önce 540 civarı tarihlendirilen tapınak kazısına devam edilmiş, tapınağın hemen yanında daha eski dönemlere tarihlenen Açık Hava Kaya Kült Alanı ortaya çıkarılmıştır. Bu alanda kült heykelinin oturacağı kaide ve iki adet yuvarlak planlı sarnıç bulunmaktadır. Kutsal alanda ve Arkaik Tapınağın bitişiğinde yer alan sarnıçların kült amaçlı kullanıldığını düşünülmektedir. Sonraki dönemlerde bu kayalık alan taş kesim alanı olarak kullanılmış, bu kayalık zeminden kesilen taşlar Arkaik Tapınağın inşasında kullanılmıştır” dedi. 


KASTABALA, EŞSİZ ARKEOLOJİK BİR HAZİNE


Kastabala teritoryumunda bulunan ve milattan önce 5. Yüzyıla tarihlenen Aramice yazıtlarda Kastabalaya topraklarının sahibi ve kraliçesi Kubaba Pirwaşua’dan bahsedilmekte olduğunu aktaran Demir, şöyle devam etti: 
“Kubaba’ya ait olduğunu düşünülen tapınağın hemen yanında tarihi daha eskilere giden kaya kült alanının tespit edilmesi ve yazıtlarda geçen gizemlerin kazılar ile ortaya çıkarılması çok heyecan verici ve muhteşem bir keşif olduğunu göstermektedir. Tanrıça Pirwaşua Anadolu’nundaha eski geleneğine ait derin kökleri olan İştar tipi bir tanrıçadır. Pirwaşua kelime kökü Pirwa kayalık alan ve muhtemelen kaya tapınağı anlamına gelmektedir. Hitit Kralı Urḫi-Tessup Pirwa kültünü yeniden kurduğunda şöyle konuşmuştur: “Onlar üzüm bağlarını yeniden inşa ederken, şarabın tapınak tarafından sağlanmasına izin ver”. Burada bulduğumuz açık hava kaya kült alanı ve sarnıçlar Pirwaşua kelime kökünün anlamları ve işlevleriyle birebir ilişkilidir. Efsanelerle gerçekliğin karışımı olan Kastabala birçok gizemi barındıran eşsiz arkeolojik bir hazine olduğunu kanıtlamıştır. 2024 yılı kazı çalışmaları Kastabala Antik Kentinin önemli kalıntılarını ve gizemlerini ortaya çıkarmaya devam etmektedir.”
Osmaniye İl Kültür ve Turizm Müdürü Burhan Torun ise Kastabala Antik Kent’in “Kutsal Kent” anlamına geldiğini belirterek, “Hieropolis Antik Kenti olarak ta geçmektedir. Burada ortaya çıkan Kutsal kent dediğimiz alanda tapınak olduğunu düşündüğümüz alanda, Kubaba dönemi olduğu düşünülen tapınakla ilgili sürekli veriler ortaya çıkmaktadır. Yine arkasında sarnıçlar ortaya çıktı. Bu sarnıçlarla birlikte hemen yanında kesme taşların olduğu, o kutsal kent döneminde dini ritüellerin yapıldığını düşündüğümüz bir takım veriler ortaya çıktı” dedi. 


ÇUKUROVA’NIN EFES’İ OLARAK NİTELENDİRİLEN GÖZDE BİR TURİZM BÖLGESİ 


OKÜ Rektörü Prof. Dr. Turgay Uzun ise İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü işbirliğinde sürdürülen kazı çalışmaları sırasında önemli bulgular elde edildiğini belirterek, “Tapınak alanında yapılan kazılarda çok önemli bulgular ele geçirildi ve özellikle Arkaik döneme ilişkin olduğu öne sürülen bir takım eserler açığa çıkartıldı. Buradaki kazı çalışmaları sonuçlandığında, Çukurova’nın Efes’i olarak nitelendirilen bölge gerçekten gözde bir turizm bölgesi olacak. Özellikle tarih turizmi açısından da bölgemize önemli bir katkı yapacağını düşünüyoruz.” diye konuştu. 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —