Kayme Sarayı’nın içki kutusu tasarımlarında kullanılmasına tepki
Kayme Sarayı’nın içki kutusu tasarımlarında kullanılmasına tepki
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Şahabettin Öztürk, Kayme Sarayı’nın içki kutularının tasarımında kullanılmasının yapının ruhuna aykırı olduğunu söyledi.
Bir içki firmasının ‘şehirler serisi’ kampanyasıyla Hakkari’nin tarihi açıdan önemli yapılarından olan Kayme Sarayı’nın kutularına tasarlanmasının ardından tepkiler gelmeye devam ediyor. Hakkari’nin Şemdinli ilçesine bağlı Bağlar (Nehri) köyünde bulunan tarihi ve dini açıdan önem arz eden Kayme Sarayı’nın mimari dış yapısı bir içki firmasının kutularına tasarlanmıştı. Hakkari Valiliği ve Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) finansmanı ile Van YYÜ Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Şahabettin Öztürk’ün başkanlığında 1910 yılında inşa edilen ancak zamanla tahrip olan Kayme Sarayı’nın restore ve çevre düzenlemesi 2018 yılında tamamlanmıştı.
Restorasyonun ardından her yıl yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret edilen Kayme Sarayı, kentin en önemli yapıları arasında bulunuyor. Dini turizm açısından da önemli bir yapı olan Kayme Saray’ının içki kutularına tasarlaması ise tepkilere neden oldu. Son olarak yapının restore ve çevre düzenlemesi çalışmalarını gerçekleştiren Dr. Öğretim Üyesi Şahabettin Öztürk, Kayme Sarayı’nın içki tasarımlarında kullanılmasının yapının ruhuna aykırı olduğuna dikkat çekti. Kayme Sarayı’nın yer aldığı bölge hakkında bilgi veren Dr. Öğretim Üyesi Öztürk, “Nehri bölgesi, Hakkari’nin Şemdinli ilçesine yaklaşık 17 kilometre güneybatısında yer alan ve tarihi açıdan da son derece önemli bir yeri oluşturuyor. Nehri; gerek iklimsel özellikleri, gerek coğrafik yapısı, gerekse de florası ve faunası açısından gerçekten çok farklı bir bölgedir. Doğu Anadolu Bölgesi ikliminin genelde soğuk, yazları ise sıcak karakteristik ikliminin dışında, bu bölge daha çok ılıman bir iklime sahiptir” dedi.
Kayme Saray’ının restorasyon projesinin 2018 yılında tamamlandığını anımsatan Öztürk, “Bu bölgede 1909-1910 yılları arasında inşa edilmiş 2 katlı geleneksel sivil mimari tarzında inşa edilen ve Bölge Kurulu tarafından tescil edilen Kayme Sarayı yer almaktadır. Bu yapının 1998 yılında ilk proje ve araştırma çalışmalarını gerçekleştirdik. Daha sonraki süreçlerde Hakkari Valiliği, İl Kültür Turizm Müdürlüğü ve Doğu Anadolu Kalkınma Ajansının katkılarıyla, projesi Van YYÜ tarafından hazırlanan yapının onarımı 2016-2018 yılları arasında tamamlanarak şu anda tamamıyla kullanıma hazır bir konumda yer almaktadır. Bu tarihi yapının hemen kuzeybatısında oldukça geniş bir alanda yer alan tarihi ve tescilli bir mezarlık alanı da vardır. Mezarlık içerisinde Taha-i Hakkari Hazretleri’nin türbesi yer almaktadır. Taha-i Hakkari Hazretleri bölgede ve Anadolu’da Nakşibendi Tarikatının kurucuları arasında yer almaktadır. Bu açıdan da son derece önem arz etmektedir” diye konuştu.
“Tasvip edilecek bir durum değil”
Tarihi ve dini yapıların içki kutularına tasarlanmasının her kesim tarafından tepki göreceğini dile getiren Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İçki firmasının Kayme Sarayı’nın kullanılmasının bugünkü koşullar içerisinde değerlendirilmesiyle her kesimden çok ciddi tepki alacağını söyleyen Öztürk, “İçki firması tarafından o günkü koşullar dahilinde ‘Türkiye serisi’ diye bir seri çıkartılmış. Her ilde önemli tarihi yapıların o içki şişesinde kullanılmasının çok doğru olduğu kanaatinde değilim. Çünkü bu toplumun hemen hemen her kesimi tarafından kabul görülen önemli yapılarıdır. Bunların o tür yerlerde kullanılması yapının ruhuna aykırıdır. Pek tasvip edilecek bir durum değil, ama bu olayları düşünürken o günkü koşullar dahilinde bu konuyu değerlendirmesinin daha doğru olacağı kanaatindeyim. Eminim şu an için böyle ve buna benzer bir uygulama olduğunda ülkemizdeki tüm halk ve idareciler tarafından tepkiyle karşılanacaktır. Çok da doğru olduğu düşüncesinde değilim.”