Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Kıbrıs’ın 450. Yılı Kutlama Platformu ile birlikte gerçekleştirdiği “Kıbrıs’ın Fethi’nin 450. Yılı Uluslararası Sempozyumu” sona erdi. 3 gün süren sempozyumun sonuç bildirgesinde siyaset üstü ulusal bir dava olan Kıbrıs’la ilgili olarak kurum ve kuruluşların katılımıyla bütüncül bir bakış açısıyla ortak çalışmalar yürütülmesi ve Kıbrıs davasının daha geniş platformlarda anlatılması gerektiğine dikkat çekildi.
22-24 Kasım tarihleri arasında Antalya Büyükşehir Belediyesi, Girne Amerikan Üniversitesi, Türk Ocakları Antalya Şubesi, Kıbrıs Türk Kültür Derneği, Türk Hava Kurumu Antalya Şubesi, Çam Limanı Akademi, 450. Yıl Platformu, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, AKSAN ve diğer sivil toplum örgütlerinin işbirliğinde Kıbrıs Fethinin 450. Yılı uluslararası Sempozyumu düzenlendi. Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde, Edebiyat Fakültesi Bumin Kaan Konferans Salonu’nda gerçekleşen uluslararası sempozyumda 3 gün boyunca 12 oturum yapıldı ve 50’ye yakın bildiri yayınlandı.

Sonuç bildirgesi açıklandı
Kıbrıs’ta antik çağlardan günümüze kadar geçen sürece ilişkin birçok konu başlığının ele alındığı sempozyumun sonunda 8 ana maddeden oluşan sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgeyi sempozyumun düzenleme ve yürütme kurulunda görev yapan Prof. Dr. Hüseyin Çelik paylaştı. Sonuç bildirgesinde, sempozyumda farklı ülke ve üniversitelerden gelen katılımcıların tarih, siyasi tarih, arkeoloji, uluslararası ilişkiler, ekonomi, hukuk, güzel sanatlar, güvenlik, mimari, jeoloji ve edebiyat alanlarında bildiriler sunduğu ifade edildi.

Yeterli araştırma yapılmıyor
Bildirgede ayrıca, Kıbrıs tarihinin Türkiye’de yeterince bilinmediği, 1955-1974 sürecinde yaşanılan Rum mezalimi unutularak, 1974 sonrasında ortaya çıkan bir sorun şeklinde yaygın bir kanaat bulunduğu belirtilerek, Kıbrıs konusu ile ilgili olarak üniversitelerde yeterli bilimsel doygunlukta araştırma yapılmadığına, Türkiye’de olduğu gibi, KKTC’de de üniversitelerde Kıbrıs Tarihi ile ilgili bir ders bulunmadığına dikkat çekildi. Sempozyum boyunca sunulan bildirilerden Kıbrıs Adası’nın tarihin hiçbir döneminde bir Yunan hakimiyetinde olmadığı sonucu çıktığına vurgu yapıldı.

Tavsiyelerde bulunuldu
Sonuç bildirgesinde konuyla ilgili uzmanların ve bilim insanlarının farklı platformlarda Kıbrıs Davası’nı anlatmasına imkan ve zemin hazırlanması, Türkiye Cumhuriyeti çerçevesinde daha önce olduğu üzere Kıbrıs’tan Sorumlu Devlet Bakanlığı gibi bir birimin kurulması ve KKTC ile eşgüdüm içerisinde çalışması, özellikle son dönemde dijital teknoloji ve sosyal medyanın gücü kullanılarak KKTC aleyhinde ortaya çıkan bilgi kirliliği, kara propaganda, beşinci kol faaliyetleri ve psikolojik algı operasyonlarına müdahale edecek alt yapının uzman akademisyenler aracılığıyla gerçekleştirilmesi yönünde de tavsiyeler yer aldı.