CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Adaleti sağlayacak olan kurumlardır. Örneğin bir vali devlet adına konuşabilir. Devleti temsil eder bulunduğu yerde. Vali sıcak siyasetin içine girmez. Valilik makamı sıradan bir makam değildir. Diyarbakır Valimiz bir açıklama yapıyor. Pes. Diyarbakır Valisi’nin bu açıklaması devlet adamlığına yakışmaz” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Diyarbakır Valisini eleştiren Kılıçdaroğlu, "Örneğin bir vali devlet adına konuşabilir. Devleti temsil eder bulunduğu yerde. Vali sıcak siyasetin içine girmez. Valilik makamı sıradan bir makam değildir. Diyarbakır Valimiz bir açıklama yapıyor. ’Mesele işsizlik değil, iş beğenmemezliktir. İş var’ diyor. Pes. Diyarbakır Valisi’nin bu açıklaması devlet adamlığına yakışmaz" dedi.

"Almanya ve İtalya’yı kınıyoruz"
Türk gemisinde yapılan hukuksuz aramaya ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, "Bir gemimiz, uluslararası sularda durdurularak hukuksuz yere arandı. Ne oluyor Allah aşkına? Mavi Marmara’da da aynısı oldu. Almanya’yı da İtalya’yı da bizim gemimize uluslararası sularda yaptıkları baskı dolayısıyla kınıyoruz. Hükümetten bu konuda çok açık ve çok net bir yanıt bekliyoruz" diye konuştu.
"Bir ülkede yetişmiş insan gücü varsa o ülke dünyanın en zengin ülkesidir" diyen Kılıçdaroğlu, "Yetişmiş insan gücü olmadığı için o petrol onların başına bela olur. Yetişmiş insan gücünü yetiştirenler kim? Öğretmenler. Öğretmenler bütün saygın ülkelerde el üstünde tutulurlar. Öğretmenler dünyanın tüm ülkelerinde en başta saygı duyulacak kişiler olarak görülürler. Öğretmenler sadece çocukları yetiştirmezler içinde bulundukları toplumun kanaat önderleridir. Öğretmen aynı zamanda hiçbir mesleğe nasip olmayan bir güven timsalidir. Bütün anneler, babalar çocuklarını özgüven içinde getirir öğretmene teslim eder. Öğretmen bütün sevgisiyle çocuğu kucaklayıp, yetiştirir. Okulda anne baba görevi üstlenir" şeklinde konuştu.
Bir ülkenin dünyada söz sahibi olmak için eğitimi öncelemesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Finlandiya’da eğitim reformunu gerçekleştiren bakan yardımcısını Türkiye’ye davet ettik. Reformu nasıl gerçekleştirdiklerini kendisinden öğrendik. Eğitim bu kadar önemliyken, eğitimimiz gerçekten milli mi? Eğitimimiz hem milli hem evrensel değerlerle uyum içinde mi? Ankara İstanbul, İzmir, bir sınıfta çok sayıda kişi var bunlara son verilmesi lazım. Kronik rahatsızlığı nedeniyle eğitime devam edemeyen 20 bin üzeri öğretmen var. Doktora yapıp atama bekleyen öğretmen var, kağıt toplayıp atama bekleyen öğretmen var. Hem atama bekleyen hem de şu anda görevde olan öğretmenler için söylüyorum bunların tamamı siyasi tercihtir. Eğitime mi harcayacaksın Londra’daki çeteye mi aktaracak. Öğretmenlere şunu söyledim; bu parti ayrımı kadar yanlış bir şey yok. Seni kandırıyorlar kardeşim sana 3600 ek gösterge sözü verip vermiyorlarsa sana oy yok diyeceksin" ifadelerini kullandı.