Tarih: 22.08.2020 11:24

Kilikya tarihinin daha fazla aydınlatılması için Tatarlı Höyük kazılıyor

Facebook Twitter Linked-in

ADANA (AA) - ISMIHAN ÖZGÜVEN - Roma döneminde Kilikya adiyla bilinen Çukurova'nin, en dip tarihi olan neolitik çagdan Helenistik döneme kadarki izleri, Tatarli Höyügü'ndeki kazilarla gün yüzüne çikariliyor.

Neolitik çagdan Helenistik döneme kadar yerlesim yeri olarak kullanilan, Hitit Kraliçesi Puduhepa'nin dogup büyüdügü ve gençlik yillarini geçirdigi höyükte yapilan kazilarla Kizzuwatna devletinin en önemli kentlerinden birinin Lawazantiya oldugunu kanitlayan bulgulara ulasilmaya çalisiliyor.

Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Ögretim Üyesi ve Kazi Baskani Doç. Dr. Serdar Girginer, AA muhabirine yaptigi açiklamada, Ceyhan ilçesine bagli Tatarli Mahallesi'nde yer alan Tatarli Höyük'te 2007'de baslayan kazinin bu yil 13. dönemi oldugunu anlatti.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) önlemleri kapsaminda kazinin, Kültür ve Turizm Bakanligi Kültür Varliklari ve Müzeler Genel Müdürlügü ile Çukurova Üniversitesi adina Adana Büyüksehir Belediyesinin sponsorlugunda yapildigini belirten Girginer, çalismalara Korkut Ata Üniversitesinin de uzman desteginde bulundugunu söyledi.

Girginer, höyükte 12 kisilik uzman ekip ve 8 isçiyle Kizzuwatna devletinin kurulus yillariyla Hititler dönemini, yani milattan önce 1600-1200 arasi yaklasik 400 yillik süreci kazmaya çalistiklarini aktardi.

Milattan önce 2. bin yilin ortalarinda Hititler Anadolu'da ilk devlet kurduklarinda Tatarli Höyük'ün bulundugu cografyada da Kizzuwatna devletinin kuruldugunu anlatan Girginer, "Kizzuwatna'nin o dönemde iki büyük kenti var. Bunlardan bir tanesi Lawazantiya. Hitit Kraliçesi Puduhepa'nin dogup büyüdügü ve gençlik yillarini geçirdigi Lawazantiya kentinin, Tatarli Höyük ile ayni yer oldugunu düsünerek kazilara basladik ve halen ayni fikirde devam ediyoruz. Lawazantiya kentinin burasi oldugunu yillardan beri öngörmekteyiz ki kanitlarimiz da bu yönde her geçen gün artmakta." diye konustu.

Hitit yazili belgelerinde Lawazantiya ile ilgili "7 pinarli kent'" ifadesinin geçtigini vurgulayan Girginer, kendilerinin de yaptiklari arastirmalarda su an bölgedeki 22 mahallenin su ihtiyacini karsilayan 7 pinari tespit ettiklerini kaydetti.

- "Yerlesmenin 15'de birini 13 sene de açmis durumdayiz"

Girginer, neolitik çaga kadar yerlesim izleri bulunan Tatarli Höyük'te 13 yildan bu yana sürdürdükleri kazilarla, buranin su ana kadar 15'te birini açtiklarini söyledi.

Tatarli Höyük'ün bölgenin tarihine isik tutmasi açisindan çok önemli bir yer oldugunu dile getiren Girginer, söyle devam etti.

"Burasi Adana'nin, en dip tarihinden Helenistik döneme kadar tarihini yeniden yazmaya basladi. Tatarli Höyük'te oldukça ilginç buluntularla karsilasiyoruz. Çok dip erken tarih yerlesim yerlerimizin ne kadar yer kapsadigini kazmadigimiz için bilmiyorum ama su ana kadar çalismis oldugumuz MÖ 2. binin ikinci yarisina ait tabakalarda kentin 2,3 kilometrekarelik alana yayildigini biliyoruz. Neolitik dönemden Helenistik döneme uzanan süreçteki Adana'nin tarihini aydinlatan höyükte çalismalarimiz uzun yillar devam edecek. Burasi 50, 60 belki 100 sene sürecek bir kazi. Biz bu yerlesmenin 15'de birini 13 sene de açmis durumdayiz."

Daha önceki yillarda yaptiklari kazilarda Hititler dönemine ait tapinak, tas dösemeli kutsal tören yoluyla seramik pisirme firinlarini gün yüzüne çikardiklarini hatirlatan Girginer, kumas üretilen ve bagcilikta da önemli bir yere sahip bu bölgede deniz yoluyla ticaret yapildigini da tespit ettiklerini bildirdi.

Girginer, birçok mühür ve mühür baskisini gün yüzüne çikardiklari bölgedeki bu sezon kazilarinda da tarihe isik tutacak önemli bulgulara ulasmayi beklediklerini sözlerine ekledi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —