Tarih: 25.10.2016 05:15

Kimse Bize Maval Okumasın!

Facebook Twitter Linked-in

Ali TIRAŞ Yazıyor (alitirash@yahoo.com) Dün, ?Öğretmenler Günü? kutlandı. Bugün Osmaniye?nin yerel gazetelerinden ve bizim Başak Gazetesi sitesinden, Öğretmenler Günü ile ilgili haberleri okudum, izledim. Tekerlekli sandalyesi ile törenlere katılan, benim liseden din dersi öğretmenim Sıtkı Keskin hocam, törende şöyle konuşmuş: ?Allahın gönderdiği peygamberlerin asıl görevi öğretmenliktir. Onun için hayıflanmayınız. Ben yıllarca, öğretmenliğim ve öğretmenlerle olan arkadaşlığım süresince şunu gördüm; öğretmen olmak, örnek olmaktır. Kime örnek olmaktır? Bu millete, bu cemiyete örnek olmaktır. Hamdolsun, öğretmenler, hem örnek oldular, hem de kendilerini feda ederek, öğrencilerinin ve bu milletin, iyiye, doğruya, güzele yönelmesine vesile oldular.? Sevgili hocam, sen 70?li yıllarda öğretmenimizdin. O yıllarda yöneticilerimiz, ?Mustafa Kemal Atatürk?ün bir diktatör olduğunu, Cumhuriyet?in en kötü rejim olduğunu ve o dönemlerin yargılanması gerektiğini, Anayasa?daki ?Türk? sözcüğünün bile yanlış olduğunu, Cumhuriyet devrimlerinin bir işe yaramadığını, Atatürk döneminde olup bitenlerin yargılanması gerektiğini, onların günahlarının çok olduğunu, bunu savunan aydınlarımızın ?Günah Keçisi? ilan edilmesi gerektiğini.? tartışmıyordu. Bu ülkede, 9 yıldır iktidarda bulunan ve nereden beslendiği belli olanlar, bugün öğretmenlerimizi, hem de, senin hiçbir zaman taviz vermediğin bu dinsel akımın güdümünde, yoğun bir kadrolaşma içinde, hiçbir zaman, senin meslektaşlarını, bu kadar sıkıntıya sokmamışlardı. Sevgili Sıtkı hocam, sen bu kentte siyaset de yaptın, belediye başkan adayı da oldun, inandığın davanda hiç ödün vermedin, Genel Başkan?ın Devlet Bahçeli, hemşehrin, dava arkadaşın, bu kente son gelişinde bile, hastalığını duyar duymaz ilk seni ziyaret etti. Ben, sevgili din dersi hocamdan, Sıtkı hocamdan, bugün öğretmenler üzerinde oynanan oyunlardan söz etmeni beklerdim, bir AKP sözcülüğünü değil? Biliyor musun, sevgili hocam, Türkiye?de 400 bine yakın öğretmenimiz, atanmayı beklemekteyken, görevdekiler, korku, baskı, güvensizlik içindeyken, öğretmenlerimiz, gazetem Cumhuriyet?i bile gizli gizli okuyorken, tüm yönetimler, Amerika?dan güdümlü, o malum dinci cemaat ve yandaşları tarafından kuşatılmış durumdalarken, sen bu kadar sessiz kalmamalıydın. Biliyor musun hocam, 2012 yılından başlayarak, dört yıl boyu, her yıl 10 bin öğretmen ithal edecekler, binlerce öğretmenimiz atanmasını beklerken, 4 yılda 40 bin ithal öğretmen gelecek ülkemize. Bugün öğretmenlerimiz bin 500 liraya talim ederken, onlar, binlerce dolaraendeksli maaş alacaklar? *** Sevgili okurlar, ben bu gerçekleri bu köşeden ne zaman apaçık yansıtsam,takma adlarla abuk subuk yorumlar alıyorum. Örneğin, bugün, bizim yerel basından, Öğretmenler Günü haberlerini okurken bir haber dikkatimi çekti: Osmaniye Ticaret ve Sanayi Odası, ?Osmaniyeli Kuva-yi Milliyeci Ailelere Şükran Plaketi? verecekmiş. Biliyorsunuz, bu odamız, halen kendi içindeki yolsuzlukları ile yargılanıyor. Bir ara da kendilerini şirin göstermek için, ilde, sözde üstün hizmetli kurumlara, kişilere, plaketler vererek kendi varlıklarını korumaya çalışsalar da, tüzel bir kişiliğe sahip olan odamız, şimdi de kurtuluş savaşımızdaki milli güçlerimiz için, topluma karşı bir yalakalık yapıyorlar. Tıpkı, ?Öğretmenler Günü? gerçeklerimizden gizlenen bir oyun gibi sahnedeler. Sayın oda yöneticileri, Siz, önce kendi asli görevlerinizi yapın. Yeni il olmuş, kalkınmada, teşvikte öncelikli ilimizde, kendi meslek kuruluşundaki üyelerinize, önce, siz, kendi mesleki faaliyetlerinizle, üyelerinizle, onlara tanınan olanaklarınızla sahip çıkın, üyeleriniz de bunu bilsin? Lütfen, bu ülke adına, ?Milliyetcilik?, ?Devletçilik? gibi soyut kavramlar adına kimse bize maval okumasın. Yıl 2011, Bu çağda, bu yılda, sürekli bu tür komedileri yaşamayalım artık. *** Sevgili Sıtkı Hocam, tüm bunlar doğru mu sence? Hani biz, seninle aramızdaki yaş farkına rağmem, öğretmen-öğrenci iki dostuz. Kuşak farkımıza rağmen, ?Yaşasın Farklılık? diyen iki arkadaşız, sen ve eşin Süheyla hocam benim öğretmenlerim, en sevdiğim insanlarsınız. Sizin gönlünüz razı mı, bu kentte yaşanan bu karmaşaya! Değilseniz. O zaman, Kimse Bize Maval Okunmasın Sevgili Hocam!




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —