Kırık yalnızca kemikleri etkilemiyor
Eskişehir Fizyomer Terapia Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi Doktoru R. Berrin Akpınar, kırık sonrası uygulanan rehabilitasyon programlarının önemine dikkat çekti.
Kırıkların öncelikle, ciddiyetine göre ortopedi tarafından alçı içinde eklem hareketsiz bırakılarak veya cerrahi olarak tedavi edildiğini aktaran Dr. R. Berrin Akpınar, “Kırık aslında tanımlandığı gibi sadece kemiğin bütünlüğünün bozulması değildir. Kemiğin bulunduğu bölgeye bağlı olarak kemiğin yakınlarındaki tendon, sinir, damar, organlar, bağ ve lifler de yaralanabilir. Tedavi sürecinde kırılan kemiğin hareketsiz kalması iyileşme ve doğru kaynaması açısından önemlidir” şeklinde konuştu.
Ancak bu süreçte hareketsizlikle birlikte birtakım sorunların da gündeme geldiğini aktaran Dr. Akpınar, “Hareketsizlik özellikle kemik ve kas dokusuna zarar verebilmektedir. Kemik ve kas erimesi olarak bilinen bu dokuların zayıflaması sonrası eklem hareketi kısıtlanır, kas güçsüzleşir, eklem ve uzvun fonksiyonelliği bozulur, kırık bacak bölgesinde ise yürüme bozulur. Sonrasında ise rehabilitasyon sayesinde eklemler normal hareket açıklığına kavuşturulur, kaslar güçlendirilerek işlevsellik kazanılır” ifadelerini kullandı.
Erken başlanmalı
Genelde kırık iyileşmesinin 8 haftada tamamlandığını belirten Dr. Berrin Akpınar, “Normal hayata dönüş 12 haftada gerçekleşebilir. Rehabilitasyon süreci ise ortalama 6-8 hafta alır” diye konuştu.
Kırık sonrası rehabilitasyona, hasta henüz ortopedi servisinde yatarken başlanması gerektiğine dikkat çeken Akpınar, “Bacak veya ayakta kırığı olan kişinin koltuk değneği ya da yürüteç gibi yardımcı cihazlarla mümkün olduğunca erken ayağa kaldırılması ve yürütülmesi iyileşmenin hızlı gerçekleşmesini sağlar. Ayrıca damar içi pıhtı oluşumu (derin ven trombozu) gibi komplikasyonları önler. Bu dönemde yatak içerisinde yapılacak egzersiz programları fizik tedavi uzmanı tarafından düzenlenir” dedi.
Kırık Rehabilitasyonu’nda neler var?
Dr. R. Berrin Akpınar, kırık kaynaması sağlandıktan ve kırık etrafında hareketlere başlanabildikten sonra fizik tedavinin daha yoğun uygulanabileceğini ifade ederek, kırık rehabilitasyonundaki uygulamaları şöyle özetledi:
“Ağrı ve ödemi azaltmak, eklem hareketini açmak, kasları esnetip güçlendirmek, tendonların kayganlığını sağlamak, yürüme etkilenmişse yürüme egzersizleri ve genel fonksiyonelliği arttıracak egzersizler yapılır. Bu egzersiz programlarına ek olarak ağrı kesici TENS gibi, kasları güçlendirici elektrik stimülasyonu gibi akımlar, sıcak veya soğuk uygulamalar, ultrason gibi uygulamalar, skar doku masajı ve mobilizasyon teknikleri uygulanabilir. Özellikle ödemin çok olduğu durumlarda, uygulandığı dokularda eksi 60 dereceye kadar ısıyı düşürebilen kriyoterapi tedavisi şişliklerle mücadele etmeye çok destek olur. Robotik laser uygulamaları da hem ödemin azaltılması, hem de hasarlanan dokuların iyileşmesini hızlandırması bakımından çok etkilidir. Eğer opere olmadan veya vücutta kalıcı platin kalmasını gerektirmeyen bir kırık ise hem kırık iyileşmesine, hem kas ve kemik güçlenmesine, hem de ağrı azaltılmasına yardım eden manyetik alan tedavisi çok etkin olarak kırık rehabilitasyonunda kullanılmaktadır. Fazla yüklenmeden ve ağrısız egzersiz yaptırabilmek için hidroterapi de kırık rehabilitasyonunda sık sık tercih ettiğimiz tedavi yöntemlerinden biridir.”
Bazı kırıkların uzun süre rehabilitasyon gerektirebileceğini sözlerine ekleyen Dr. Akpınar, “Bu nedenle egzersiz programları başından itibaren evde de uygulanacak şekilde düzenlenmelidir. Bacak kırıkları sonrası mutlaka yürüme eğitimi de verilmelidir” diye konuştu.