Klimalarda ’lejyoner’ hastalığı tehlikesi
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Özgür İnce, serinlemek için açılan klimaların içlerinde üreyen ’lejyoner’ ve benzeri mikroorganizmaların akciğer enfeksiyonlarına yol açabildiğini söyledi.
Medicana International Samsun Hastanesi’nde görev yapan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Özgür İnce, yaz mevsiminde serinlemek için açılan klimaların bazı hastalıklara zemin hazırlayabileceğine dikkat çekti. Klimaların dışarndan alınan havayı süzdüğünü ancak o süzme fonksiyonları filtrelerin ağızlarında dolma yaptığında o maddeleri insanlara geri üfleyebildiğini belirten Dr. İnce, "Yaz mevsimimiz geldi. Korona virüs mücadelesi devam ediyor. Bunun yanında koronanın harici akciğer sağlığı ve enfeksiyon sağlığını tetikleyebilecek bazı püf noktalar vardır. Her yaz olduğu gibi onları da ihmal etmeyelim. Özellikle klimalardan bahsetmek istiyorum. Ev klimaları, ofisler, çarşılar, araç klimaları çok önemli. Klimalar dışarıdan alınan havayı süzüyorlar ancak o süzme fonksiyonları filtrelerin ağızlarında dolma yaptığında o maddeleri bize geri üflüyor olabilirler. O nemli ortamda klima içlerinde ’lejyoner’ adı verilen vb. bazı mikroorganizmalar üreyebiliyor. Özellikle yazlık mekanlarda toplumsal olarak kullanılan duş başlıkları, nemli alanlar bu gibi yerlerde de olabiliyorlar. Buralara da dikkat etmemiz lazım. Vücut bağışıklığımızı kuvvetli tutmak, basit bir klima bakımı, filtre değişimini ihmal etmemek ve en azından bizden uzak durmasını sağlamak diğer enfeksiyonların ve koronanın da gelmesinin uzak durmasını sağlayacaktır. Bu yüzden kendimizi diğer zarar verecek durumlara karşı da koruduğumuz zaman koronaya karşı da otomatikman korumuş olabiliriz" dedi.
"Tam kapanma sonrası güzel düşüş bizi mutlu ediyor"
Korona döneminde güzel bir kapanma süreci sonrasında ve yazın gelmesiyle vakaların düşmesinin kendilerini memnun ettiğini söyleyen Özgür İnce, "Hasta sayımız, vefatlarımız yeni teşhislerde çok fazla düşüş var. Polikliniklerimizde şu anda geçirilmiş özellikle korona sonrası akciğer hasarlarıyla daha ziyade mücadele ediyoruz. Akciğere verilen hasarları toparlamaya çalışıyoruz. Yeni vakalar azaldı. Ama geçen yıl da böyle bir durum yaşadık, haziranda rahata ermiştik. Virüslerin özellikle korona vb. virüslerin bir seyri vardır. Bir yükselirler, bir pik yaparlar. Dalgalanma yaparlar. Birinci dalga, ikinci dalga şeklinde. Bu risk şu anda hâlâ var. Henüz her şey bitmiş değil. Azalmış olması bitti, kurtulduk demek değil. Sakın buna güvenip de bütün önlemleri salmayalım, önlemlere devam. Kendimizi korumaya, çevremizi korumaya devam. Bu işi yüzde yüz yok etmenin, bu beladan komple sıyrılmanın yolu zamanın geçmesi değil, komple aşılanmamız. Lütfen aşısı gelen herkes, sırası gelen herkes a aşısı, b aşısı fark etmeden tereddüt etmeden hangi aşıyı buluyorsak mutlaka aşı olalım. Herkes aşılandıktan sonra toplumun en yüzde 70’i, yüzde 80’i aşılandıktan sonra artık bundan uzun süreli kurtulmayı, hayati risklerin azaldığından bahseder olacağız. Sakın gevşemeyelim, aşılarımız geldiğinde aşılarımızı olalım" diye konuştu.