Klinik Psikolog Kırıktaş: "6 Şubat itibarıyla 3 bin 358 yetişkin depremzede hastamıza müdahale ettik"
Ankara Etlik Şehir Hastanesi klinik psikoloğu Meriç Kırıktaş, Kahramanmaraş merkezli 11 ilde yıkıcı etkiler bırakan depremlerden sonra Ankara’ya gelen depremzedelere yapılan psikolojik ilk yardımlar ve hastanenin gerçekleştirdiği çalışmalar hakkında İHA muhabirine açıklamalarda bulunarak, "6 Şubat itibarıyla 3 bin 358 yetişkin depremzede hastamıza müdahale ettik" dedi.
Kahramanmaraş merkezli yıkıcı depremler için karşılama hastanesi olarak görevlendirilen Ankara Etlik Şehir Hastanesi, yapılan tüm cerrahi müdahalelerin yanı sıra psikiyatri bölümünde depremzedeler için tüm psikolojik ve psikiyatrik çalışmalara depremin yaşandığı 6 Şubat’tan bu yana aralıksız devam ediyor.
Psikolojik müdahale için çok kritik olan ilk bir ayın geride kaldığını ve bu bir ay içerisinde önemli gelişmeler kaydedildiğini İHA muhabirine anlatan Ankara Etlik Şehir Hastanesi yetişkin psikiyatri sorumlu psikoloğu Meriç Kırıktaş, "Çocuk ve yetişkin psikiyatrisi olarak ayrı kulelerde çalışıyoruz. 6 Şubat itibarıyla 3 bin 358 yetişkin depremzede hastamızı psikolog ve doktorumuzun psikososyal çalışma ve bunun dışında klinik çalışma müdahaleleri oldu. İlk 1 ay bizim için çok kritikti çünkü psikolojik ilk yardımın uzun vadede yeri çok önemli. Bu nedenle ilk bir ay, her gün psikolog ziyareti yapıldı. Bütün depremzede hastalarımıza bire bir yataklarında ziyaret yapıldı. Tabii ki ameliyat veya operasyonları olan hastalarımızın klinik düzeltmeleri beklendi. Ardından hemen bu sürece kendileri dahil edildi.
Her gün ziyareti yapılan depremzede hastalarımızın ziyaretleri devam ederken ihtiyaç dahilinde psikiyatri doktorlarımız, klinik psikologlarımız, ayrıntılı görüş ve doktorlarımız tarafından gerekliyse ilaç dağıtımı süreci başladı. Bu psikolojik ilk yardım, destekleyici görüşmeler, psiko eğitimler ilk 1 ayda tamamlandı. Şimdi önümüzde artık sürecin travma sonrası stres bozukluğuna evrilmemesi açısından daha ayrıntılı, daha yapılandırılmış bir sürece daha klinik, derinlemesine bir çalışma gerektiğini biliyoruz. Bu yüzden artık sahadaki 40 psikoloğumuz ve kıdemli klinik psikologlarımız biraz daha terapötik bir sürece dahil oldular. Burada çoklu yas ve travma çok büyük ölçekte olduğu için bu derinlemesine çalışmalardan önce kişinin oryante olduğuna emin olmak istiyoruz. Kişinin akut stres bozukluğuna dair semptomları zaten önceden çalışıldığı için travma sonrası stres bozukluğuna evrilebilme riski saptadığımız, uluslararası ölçekler uyguladığımız hastalarımızda artık yaklaşık 1 saatlik görüşmeler uygun görüyoruz. Bu süreçte doktorlarımızın bizlere desteği bu noktada çok kıymetli oldu" diye konuştu.
"Kendi mental sağlığımızı da koruma nedeniyle alanla ilgili çalışmaları takip ediyoruz"
Deprem bölgesine giden veya bir noktada etkilenen doktorlara ve diğer tüm sağlık çalışanlarına hastane olarak psikolojik yardımlarda bulunulduğunu vurgulayarak, yapılan müdahaleler için, "Aynı bir suyun okyanusa karışması gibi. Bu yeni rutinin de yeni normalinde iyileşme sürecinde onun aynası olmak, eşlikçisi olmak istiyoruz" diyen Kırıktaş, sözlerine şöyle devam etti:
"Etkilenmemek mümkün değil. Mutlaka iletişim halinde olduğumuz, tanıdığımız insanlar etkilendi. Onlar etkilenmemiş olsa bile gördüğümüz hastaları gördükten sonra bizim canımız çok acıdı. Herkes gibi bütün Türk milleti gibi bizim de canımız acıdı. Bu noktada tabii ki de bireysel süpervizyon çok kıymetli. Sempatik değil, empatik olarak yaklaşılmalı çünkü orada o acının yaşanması gerekiyor iyileşme için. Orada sadece eş duyumsal empatiyle yeni güvenli alanında ona eşlik ediniz. Bunu kabul etmek lazım. Bir kere sahadaki bütün herkesin biz orada o acıya eşlik eden ve en sağlıklı şekilde, en sağlıklı duygularla bu acıyı yaşamasına destek verecek insanlarız. Aslında görevimiz bu. Sağlığını riske atma ihtimali olan yerlerde ’bir dakika biz varız, yanındayız’ duygusu vermek istiyoruz. Yeni bir normal, aynı bir suyun okyanusa karışması gibi. Bu yeni rutinin de yeni normalinde iyileşme sürecinde onun aynası olmak, eşlikçisi olmak istiyoruz. Öncelikle bunu kabul etmek zorundayız. Ardından kendi mental sağlığımızı da koruma nedeniyle alanla ilgili çalışmaları takip ediyoruz. Hocalarımızın süpervizyonlarına katılıyoruz. Dediğim gibi her öğle arası uzmanlarımızdan eğitim alıyoruz. Tabii ki polikliniklerimizde burada. Sağlık çalışanlarına bu noktada destek vermeye başladık."