Kocası ağırlaştırılmış müebbet alan kadın: "Yalan söyledim vicdan azabı çekiyorum"
Kocası ağırlaştırılmış müebbet alan kadın: "Yalan söyledim vicdan azabı çekiyorum"
Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde 10 yıl önce bir bayram günü ortadan kaybolan ve şu ana kadar izine rastlanılmayan 64 yaşındaki Fatma Gökçeli’nin oğlu Yakup Gökçeli’ye eşinin ifadesiyle "üst soy bağındaki akrabayı kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Kadın, "Eşim suçsuz, benim yüzümden hapis cezası aldı. Vicdan azabı çekiyorum yalan söyledim" dedi.
2010 yılında 64 yaşında olan Alzheimer hastası Fatma Gökçeli, birlikte yaşadığı Şehit Mustafa Yağız Mahallesi 543 sokaktaki oğlu Yakup Gökçeli’nin evinden gece vakti ortadan kayboldu. İddiaya göre, sabaha karşı kayınvalidesinin balkondaki yattığı yatakta olmadığını gören Güllü Gökçeli eşi Yakup Gökçeli’yi uyandırarak annesinin evde olmadığını söyledi. Sabah saatlerinde diğer yakınlarına haber veren Yakup Gökçeli, annesini kendi imkanları ile bir süre aradıktan sonra aynı gün polise giderek kayıp başvurusunda bulundu. Aradan geçen zaman zarfında kayıp kadının izine rastlanmadı. 2013 yılında Yakup Gökçeli ve Güllü Gökçeli, bir televizyon kanalındaki programa katılarak annelerinin kayıp olduğunu söylediler. Yine o tarihte kayıp kadının kızı Dursun Taş telefon ile bağlandığı programda, "Annem kardeşimin evinde kalıyordu. Nasıl kaybolduysa bu ikisi biliyor. Belki kötü bir şeyler yaptılar" demesi üzerine yaşlı kadının yaşadığı ev ve çevresindeki kuyularda polis ceset aradı. Ancak Fatma Gökçeli’ye dair bir iz bulunamadı. Bu iddia üzerine Yakup Gökçeli ve eşi Güllü Gökçeli aynı yıl gözaltına alındı. Güllü Gökçeli alınan ifadesinde, "Eşim gece vakti annesini otomobile bindirerek hastaneye götürüyorum dedi. Sabaha karşı ise eve yalnız geldi. Annesini sorduğumda artık annem yok kimseye bir şey söyleme" şeklinde ifade verince Yakup Gökçeli tutuklanarak cezaevine gönderildi.
21 gün hapis yatan Gökçeli ardından tahliye edildi. Görülen dava neticesinde annesinin cesedine dair bir iz bulunamaması ve delil yetersizliğinden hakkında beraat kararı verildi. Ancak Yargıtay’ın verilen beraat kararını bozması üzerine 2019 yılında Yakup Gökçeli hakkında yeniden dava açıldı. Bu kez yapılan yargılamada Osmaniye Ağır Ceza Mahkemesi Yakup Gökçeli’ye "üst soy bağındaki akrabayı kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.
Kocası 1 ay önce tutuklanarak cezaevine gönderilen Güllü Gökçeli ise eşi hakkında 2013 yılında yalan ifade verdiğini ve şu anda verilen bu cezadan dolayı vicdan azabı çektiğini söyleyerek, "Hayatımda hiç karakola gitmedim. İlk defa 3 gün nezarethanede kalmıştım. Çok korktum. Oradan hiç çıkamayacağımı zannettim. Bundan dolayı eşim için ceza almasına sebep o ifadeyi vermek zorunda kaldım. Yalan söyledim. Şimdi vicdan azabı çekiyorum. Yakup Gökçeli’nin bu olayda hiç suçu günahı yok. Boş yere hapis yatıyor" şeklinde konuştu.
Yengesinin ifadesinde annesinin 2010 yılında bayramın 1’inci günü Yakup Gökçeli tarafından götürülüp kaybedildiğini söyleyerek yalan beyanda bulunduğunun aşikar olduğunu söyleyen kayıp kadının diğer oğlu Yusuf Gökçeli ise "Annemin kaybolduğu dedikleri gün ben Kadirli’de eşim annem ile birlikte aynı evde uyuduk. Annem o gün kaybolmadı. Güllü Gökçeli o tarihte yalan ifade verdiği buradan belli. Telefon kayıtlarıma bakılsın ben annemin yanındaydım. Ayrıca bu dosyaya 3 defa takipsizlik verildi. Her seferinde abim Yakup Gökçeli bu karara kendisi itiraz etti. Annemin aranması için 4 ayrı Bakanlığa kendisi dilekçe yazdı. En son verilen takipsizlik kararına abim Yakup Gökçeli ağır ceza mahkemesine kendisi itiraz etti. Annemi hep kendisi aradı. Annem şu ana kadar bulunamadı ama abim ceza aldı. Biz Adalet Bakanımızdan büyüklerimizden yardım bekliyoruz" dedi.