Karabük’ün Safranbolu ilçesinde yaşayan Aynur-Muharrem Kara çifti, bedensel engelli oğulları olan Ays’a, davalık oldukları komşularının huzur vermediğini iddia ederek evlerini satışa çıkardı.
Aynur-Muharrem Kara çiftinin iki çocuğundan biri olan Ays Kara, 1 yaşında geçirdiği hastalık sonucunda engelli kaldı. Doktorların 6 yıl ömür biçtiği engelli genç aldığı destekle yaşama tutunmayı başardı. 17 yaşındaki Ays’ın tedavisi için uzun yıllardır mücadele veren Kara ailesi, iddiaya göre 3 yıl önce taşındıkları apartmandaki üst katında oturan komşusu M.G. ile çok ses yaptıkları gerekçesiyle tartışma yaşadı. Olayların büyüyerek kavgaya dönüşmesi sonrası Kara ailesi ile komşusu davalık oldu.

“Oğlumun psikolojisini bozdular”
Anne Aynur Kara, gazetecilere yaptığı konuşmada, “Ays Kara’ya 6 yıl ömür biçilmişti ama Ays şu anda 17 yaşında. Bizim çabamız ve emeğimizle bu yaşına geldi. Ben bu eve 3 yıl önce taşındım. 1.5 yıl önce üst kata taşınan komşularımız yüzünden kabus yaşamaya başladık. Yaşanan bu olaylar bizim huzurumuzu fazlası ile kaçırdığı için evimizden taşınma aşamasındayız. Oğlum Ays’ın görünüşünün çocuklarını korkuttuğunu iddia ederek her fırsatta küfür, hakaret ve gürültü yaparak oğlumun psikolojisini bozdular. Şu an tıp fakültesinde okuyan kızım lise döneminde bunların yaptıkları zulüm yüzünden evimizin yakınındaki okulda yatılı olarak kalmak zorunda kaldı” dedi.
Yaşanılan olay karşısında çok sabrettiklerini, komşularının küfür ve hakaretlerine maruz kaldıklarını iddia eden Kara, “Hayatımızdan bezdirmeye çalıştılar ve bizi çok yıprattılar. Biz aile olarak kendimizi Ays’ın tedavisine adadık. Kimseden bir şey beklemiyoruz. Sadece anlayış bekliyoruz. Bize yapılan küfürleri hakaretleri ve iftiraları bildikleri halde herkes sessiz kaldı. Yalancı şahitleri ile dava açarak hayatımızı zorlaştıran, açtıkları dava ile bizi maddi sıkıntılar içine sokarak engelli oğlumun umutlarını, yaşam mücadelesini karartmaya çalışan insanlara karşı biz devletimizden sadece adil yargılanma istiyoruz” diye konuştu.
Komşusuyla davalık olma sürecinden bahseden anne Kara, şu ifadelere yer verdi:
“Oğlumla Kosova’ya gitmek için aşı olmuştuk. Aşı maalesef dokunduğu için ciddi sıkıntı yaşadık. O süreçte eşimi işten çağırdım. O gün evde olduğumuzu anladıklarında özellikle Ays’ın odasının bulunduğu noktadan gürültü yaptıklarında eşim üst kata rica etti. ’Lütfen’ dedi, ’çocuk nöbet geçiriyor, ateşi yüksek, hiç uyumadı’ diye. O beyefendi oğluma küfür edince eşim de bir baba olarak adama saldırıyor. O saldırıdan sonra şahit olarak olayı sadece kızım ve alt kat komşumuz görmüş. Onların şahitleri gördüğünü iddia ediyorlar ve bu yüzden ben ve eşim 5 yıl HGB (Hükmün açıklanmasının geri bırakılması) aldım. Şu anda da maddi manevi tazminata hazırlanıyorlarmış sanırım.”
Kara, yaşanılan olay nedeniyle oğlu Ays’ın psikolojisinin bozulduğunu ve bu sebeple evi satışa çıkardıklarını söyledi.

“İlaçları almak yerine avukatlara para ödemeye başladık”
“Ays ile evimi otel gibi kullanıyorum” diyen Kara, “5 gün buradayım, 2 gün de tedavi için İstanbul’dayım. Çok zor bir süreç yaşıyor. Ays hem psikolojik açıdan hem de bedenen çok zor bir süreç yaşıyor. Çünkü aldığı tedavi ve ameliyatlar çok ağır. Ayrıca Ays’ın geçirdiği nöbetler ağır ilaçlara sebebiyet oluyor. Yeşil reçete ilaçlar bunlar. Amerika’dan gelen pahalı ilaçları var. Biz bunları almak yerine maalesef avukatlara para ödemeye başladık. Yani çocuğun tedavilerinin çoğunu aksatmak zorunda kalıyoruz maalesef” ifadelerini kullandı.

“Yenilenme yoluna giderek maddi ve manevi zararı ortadan kaldırmaya çalışacağız”
Kara ailesinin avukatı Mert İbrahim Özdemir de “Toplum olarak empati yeteneğimizi biraz yitirdiğimizi düşünüyorum ve bu sebeple Ays gibi özel çocukların ailelerine karşı çok daha duyarlı olmamız gerektiğini düşünüyorum. Aile bu yargılama sonucunda maddi ve manevi ciddi zarar görmüştür. Halen bu olaydan fazlasıyla etkilenmektedir. Bu süreçte başka bir meslektaşım kendilerine hukuki destek sağlamıştır. Biz ise bundan sonraki süreçte geçerli sebeplerle yargılamanın yenilenmesi yoluna giderek ailenin bu durumdaki maddi ve manevi zararını ortadan kaldırmaya çalışacağız. Bu hafta içerisinde yargılanmanın yenilenmesi ile ilgili hukuki bütün zemini hazırlayarak başvuruda bulunacağız” dedi.
Aynur Kara ve ailesinin haklı olduğunu savunan alt katındaki komşusu Çiğdem Kavuk, “Ben buraya geçen sene 3 Eylül’de çocuğum anaokuluna başlayacak diye taşındım. Beni kenara çekip Aynur hanım hakkında ’ahlaksız kadın’ ve eşi hakkında da ’tacizci’ dediler. Zaten direkt bu damgayı vurduğunuz zaman bir itibarsızlaştırma oluyor. Diğer insanlardan soyutluyorsunuz. Böyle olunca ben Aynur hanımdan direkt uzaklaştım. Zamanla tanıyınca inanın ki öyle biri olmadığına karar verdim” şeklinde konuştu.
Kavuk, anne Kara’nın çocuğunun tedavisi nedeniyle evde durmadığını eve geldiğinde komşusunun huzur vermediğini ileri sürerek, “Bir gün ’kapıyı açık bırakır mısın Aynur hanım’ dedim. Yani normal ses değil, duvara vurursunuz ya hani gerçekten o sesi yapıyorlar. Ben Ays’ın alt katında olmama rağmen o sesten etkilendim. Sabah 4’e kadar duvarlara vuruyorlar. Öyle bir tepiniyorlar ki evde rahat vermiyorlar” ifadelerine yer verdi.
Öte yandan, gazetecilerin mikrofon uzattığı komşu M.G. olayla ilgili konuşmak istemediğini belirtti.