ANTALYA - SERVET TÜMER - Türk Girişimsel Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Levent Oğuzkurt, bacaklardaki küçük kılcal, yeşil veya kibrit çöpü kalınlığını geçmeyen damarları "kozmetik varis" diye tanımladıklarını belirterek, "Kozmetik varis bir hastalık değildir. Yani saçımızın ağarması veya dökülmesi gibi bir şeydir." dedi.
Oğuzkurt, 2024 Türk Girişimsel Radyoloji 19. Yıllık Toplantısı için geldiği Antalya'da, AA muhabirine, toplumda çok yaygın görülen varise, uzun seyahatlerin, uzun süre ayakta kalmanın veya oturmanın, sık sık topuklu ayakkabı giymenin neden olabildiğini söyledi.
Varislerin bacaklarda ağrı, ayakta sıcaklık hissi, yorgunluk, yanma, bazen parmaklarda uyuşma ve yatarken kramplara neden olduğunu anlatan Oğuzkurt, şöyle devam etti:
"Ayaklarını taşıyamıyormuş gibi ağırlık hissi de yapar. Çünkü tüm bunlar kan birikimiyle ilgili. Bu belirtiler varsa kesin tedaviyi öneririz. Varis çorabı önerilebilir ama varis çorabı, giydiğiniz dönem sizi rahatlatır, çıkardığınızda şikayetler devam eder. Etkili varis ilaçları var, kullandığınızda krampları, ağrıyı azaltır. Kullanmayı bırakınca eskiye dönersiniz. Etkili ve kolay tedavilerimiz var. Hastanın genellikle günübirlik tedavisini yapabiliyoruz. Bir, iki saat sonra yürüyerek evine gidebiliyor. Kaçak yapan damarı lazerle radyo frekansla veya yeni çıkan mikrodalga, bazen de yapışkan denen yöntemle kapatıyoruz. O kaynağı kapatınca varisler zaten küçülüyor, yok oluyor. Görüntü ve hastanın şikayetleri düzeliyor."
- Büyük varisler hastalık grubuna giriyor
Oğuzkurt, bacaklardaki makarnadan daha büyük, bazen parmak kalınlığında, bazen de mor renkteki varislerin hastalık grubuna girdiğine dikkati çekerek, bunların mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini kaydetti.
Bacaklardaki küçük kılcal, yeşil damarlar veya kibrit çöpü kalınlığını geçmeyen damarları "kozmetik varis" diye tanımladıklarını ifade eden Oğuzkurt, "Kozmetik varis bir hastalık değildir. Yani saçımızın ağarması veya dökülmesi gibi bir şeydir. Bunlar hastalık olmadığı için kişiyi görsel olarak rahatsız ediyorsa tedavi ederiz. İğneyle damarın içine girerek, ilaçla ya da lazer yöntemiyle tedavilerini yapabiliyoruz." diye konuştu.
- Genetik bir hastalık ve kadınlarda daha sık görülüyor
Varislerin genetik bir hastalık olduğuna değinen Oğuzkurt, genetik yatkınlığı bulunanların bazen 20'li yaşlarda, bazen 30-40 yaşında varis hastası olduğunu dile getirdi.
Oğuzkurt, bu rahatsızlığın kadınlarda görülme sıklığının iki kat fazla olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Dünyada en sık toplardamar hastalığıdır. Variste ayakta düz durmak şikayetleri artırır. Varisi olanlar kiloluysa zayıflamalı, en önemlisi de yürümek. Yürüdüğünüz zaman baldır kaslarınız daha güzel çalışır, bu kan birikimini engeller ve sizi rahatlatır. Ayak yükseltmek sizi çok rahatlatır. Günde belirli aralıklarla ayağınızı yükselterek varisin şikayetlerini azaltabilirsiniz. Gelişen yeni yöntemler sayesinde varis tedavisi artık çok kolay, güvenli ve rahat. Ameliyatsız, narkozsuz tedavi oluyorsunuz. Hafif sedasyonla damardan minicik ilaç vererek tedavinizi oluyorsunuz ve aynı gün yürüyerek evinize dönüyorsunuz."