Tarih: 11.08.2024 14:19

Kuraklık nedeniyle ada çayı yeterince büyümeyince çiftçi hasatta zorlanıyor

Facebook Twitter Linked-in

BURDUR - BİLAL ALTIOK - İlkbahar ve haziran döneminde yeterince yağış alamayan Burdur'da yetiştirilen Anadolu ada çayında verim, geçen yıla göre yaklaşık yüzde 60 azalırken çiftçiler, boyları yeterince büyümeyen ada çayının hasadında zorluk çekiyor.

Meteoroloji Genel Müdürlüğünün 2024 Haziran Ayı Alansal Yağış Raporu verilerine göre, Akdeniz Bölgesi haziranda 6,4 milimetre yağış aldı. Normali 21,2 milimetre olan, 2023 yılı haziran ayı yağışı 48,3 milimetre olarak kayda geçen bölgede, yağışlar normaline göre yüzde 70, 2023 yılı hazirana göre de yüzde 87 azaldı. Bölgede ilkbahar yağışları da mevsim normaline göre yüzde 11, geçen yılın aynı dönem yağışlarına göre yüzde 40 azalma gerçekleşti.

Burdur'un Yeşilova ilçesinde dikilen, geçen yıl ilkbahar ve haziran döneminde bol yağış almasından dolayı boyu 1 buçuk metre uzunluğa ulaşan ve silaj makineleriyle hasat edilen Anadolu ada çayı, bu yıl yeterli yağış alamadığından gelişemedi.

Geçen yıl aşırı büyümeden dolayı hasat dönemi yaklaşık bir ay erkene çekilen ada çayında bu sezon verim düşük. Bu yılki hasat döneminde boyları yaklaşık 30 santimetre olan ada çayları ancak yere yakın tamburlu traktörle biçiliyor. Tambur toprağa temas ettiğinden çiftçiler, tarlada sıcağın yanı sıra tozla da mücadele etmek zorunda kalıyor.

Güneşte kurutulup elenen ada çayının kurusu ve yağı, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere ABD, Kanada, Uzak Doğu ve bazı Asya ile Afrika ülkelerine ihraç ediliyor. Anadolu ada çayı, özellikle Avrupa ve Amerika pazarından daha çok talep görüyor.

Kentte 3 bin 200 dekarda tıbbi aromatik bitki, bin dekarda ada çayı üretimi yapan ve bölgede 19 yıldır susuz tarım ile tıbbi aromatik bitki üretimini yaygınlaştırmaya çalışan Öztürk Sarıca, AA muhabirine, geçen yıl aşırı bahar yağışlarından dolayı ada çayının boyunun 1 buçuk metreyi aştığını anımsattı.

Bu yıl ise ada çayının kurak geçen ilkbahar nedeniyle yeterince büyümediğine değinen Sarıca, "Verim bu yıl oldukça düşük." dedi.

Sarıca, iklim değişikliğinin etkilerini tıbbi aromatik bitkilerde de gözlemlediklerini vurgulayarak, "Zamansız sıcaklık, soğukluk ve yağış maalesef ada çayı ve diğer tıbbi aromatik bitkilerin verimini son derece etkilemiş durumda. Şu anda açıkçası ada çayı yeterince büyümediğinden hasat yapmakta zorluk çekiyoruz. Geçen yıl aldığımız rekoltenin yüzde 40'ını ancak alabileceğiz." ifadelerini kullandı.

- "Tarımsal ürünlerde daha ciddi problemler yaşanabilir"

Türkiye'nin pek çok yerinde kuraklığın etkili olduğuna işaret eden Sarıca, küresel ısınmanın etkilerinin tarımda çok fazla hissedildiğini aktardı.

Sarıca, tıbbi aromatik bitkilerin diğer tarımsal ürünlere göre sıcak ve soğuğa karşı daha dayanıklı olduğunu belirterek, "Aslında tıbbi aromatik bitkiler bize şu mesajı veriyor: 'Ben bu kadar dayanıklı olduğum halde hava şartlarından bu kadar çok etkileniyorsam gelecek yıllarda çok dikkatli olun.' Önümüzdeki yıllarda tarımsal ürünlerde daha ciddi problemler yaşanabilir. Yaklaşık 19 yıldır tıbbi aromatik bitki sektöründeyiz, bu yılki kadar, bitkilerin iklimden etkilendiğine daha önce şahit olmadım." diye konuştu.

- "Kurusunun kilogramı 40-50 lira civarında"

Geçen yıl ada çayında 200 ton civarında kuru rekolte aldıklarını dile getiren Sarıca, şöyle konuştu:

"Bu yıl 70-80 ton civarında kuru ada çayı hasadımız olacak. Buna bağlı olarak tıbbi aromatik bitkilerde fiyatlar yükselmiş durumda. Ada çayı yağının litre fiyatı bin liranın üzerinde. Kurusunun kilogramı ise 40-50 lira civarında seyrediyor. Bu fiyatlar daha da artacak gibi görünüyor çünkü hasat miktarları geçen yılın yarısından az. Belki gelecek yıl bir bakarsınız yağış fazla olur, çok ürün alırsınız fiyatlar düşebilir ancak bu sefer de diktiğiniz bitkilerin ortalama yaşam dirençleri düşüyor. Belki 15, 20, 30 yıl yaşayacak bitkiler, 8-10 yılda ömrünü tamamlıyor."

Sarıca, iklim değişikliğine karşı gerekli tedbirler alınamazsa tarımsal ürünlerin sürdürülebilirliği açısından dünyada büyük problemlerin kapıda olduğunu, su tasarrufuna yönelik geç kalınmadan susuz tarım ve damlama sulama sistemlerine geçilmesi gerektiğini kaydetti.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —