Kuryeyi alıkoyduğu iddia edilen İpek Hattat hakim karşısında
Tabletinin tamir edilemediği gerekçesiyle bir kuryeyi evinde saatlerce alıkoyduğu iddia edilen Hattat Holding Yönetim Kurulu Üyesi İpek Hattat ile iki sanığın yargılanmasına başlandı. İlk duruşmada mütalaasını açıklayan savcılık, Hattat’ın iki ayrı suçtan 15 yıla kadar hapsini istedi.
Tabletinin tamir edilemediği gerekçesiyle bir kuryeyi evinde saatlerce alıkoyduğu iddia edilen Hattat Holding Yönetim Kurulu Üyesi İpek Hattat’ın 5 ayrı suçtan 32 yıl kadar, tutuksuz sanıklar Hüseyin Sami Yüzer ve Veysel Güven’in ise 2 ayrı suçtan 25 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı. İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tutuksuz sanıklar İpek Hattat, Veysel Güven, Hüseyin Sami Yüzer, müşteki Renas Demirbaş ve tarafların avukatları hazır bulundu.
Duruşma kimlik tespiti ile başladı. Tutuksuz sanık İpek Hattat kimlik tespitinde, aile şirketinin finans departmanında çalıştığını ve aylık gelirinin 14 bin TL olduğunu söyledi.
“Arkadaşı içeri buyur ettim soğuk diye”
Evin ses sistemini yöneten tabletin bozulduğunu söyleyen sanık İpek Hattat savunmasında, “Acil olarak yapılması için internetten bulduğum birine gönderdim. Geri geldi olmamıştı. Ertesi gün aradım olmadığını söyledim. Bana 2 saat açılmaması gerekiyordu tabletin dedi ve sert çıktı. Ben de 20 saat açmadığımı söyleyince birini gönderip alacağını söyledi. 10 gün gelmediler. Gelmedikleri için 10 gün sonra ‘siz dolandırıcısınız sizi şikayet edeceğim’ dedim onlara. Böyle ufak bir şey için polisi aramadım. Ertesi gün Veysel beye verdim başka yere götürsün diye. Ardından arkadaş tableti almaya geldi, ben de Veysel beyi aradım geri getirmesi için. Arkadaşı içeri buyur ettim soğuk diye. Otur bekle dedim ve sandalye verdim” dedi.
"Patronu öyle deyince titremeye başladım"
Müştekinin o esnada patronu ile görüştüğünü söyleyen sanık Hattat, “Patronu ona bağırdı ve ‘bekleyemezsin’ dedi. Telefonu aldım ve ‘bana zorla mı tutuyorsunuz’ elemanımı dedi. Ben de tabletin evde olmadığını, onun beklediğini söyledi. Bana küfür etti. Öyle konuşunca titremeye korkmaya başladım. Bana geleceğim oraya dedi. İnsanlık namına içeri aldım elemanı. Patronu öyle deyince titremeye başladım telefonu düşürdüm, kırıldı” ifadelerini kullandı.
“Şahsı zorla içeride tutmadık”
Sanık Hüseyin Sami Yüzer ise “Olay tarihinde ben de olay yerindeydim. Müşteki tableti almak için geldiğinde ona kapıyı ben açmıştım. Müşteki Renas’ın telefonu İpek hanımın elinden yere düştü. İpek Hattat kuryeye karşı tehdit ve hakaret edici söz söylemedi. Şahsı zorla içeride tutmadık. Benim kendisine parmağım değmemiştir. Hiç bir şekilde kendisinden zorla telefonunu almadım, zaten telefon yere düştüğünde Veysel alıp baktı ve müştekiye teslim etti. İpek Hattat telefonu yere atmadı, elinden düştü. Müşteki şahıs istese dışarı çıkabilirdi. Hatta şahıs havuzun kenarında telefonla konuştu, içeride iken su, sigara içti. Alıkoyma olmadı” diye konuştu.
Hattat Holding’te şoför olarak çalışan sanık Veysel Güven ise savunmasına suçlamaları kabul etmedi.
“Telefonun 15 parçaya bölündü artık patronun seni arayamaz”
Patronunun kendisine konum attığını ve oraya giderek tableti almasını söylediğini belirten müşteki Renas Demirbaş, “Güvenlik beni içeri almak için bekletirken o sırada 3-4 kurye girdi çıktı. Bağırmaya başladı bunlar dolandırıcı diye. Yanlış bir yere geldim zannettim. Polise şikayet edeceğim, polis gelecek dedi. O sırada sitenin güvenlik amiri geldi. İçeri gir polis gelmeden seni bırakmıyorum dedi. İçeri girdim. Amir çocuğu bırak suçu yok bu kurye sadece dedi. Yok dedi. Telefonumu elimden alıp güvenlik amirine verdi. Patronum 2-3 kere aradı açmadı. En son açtı yarım saat konuştu. Patronum çocuğu bırak karakola git dedi. Çocuk bembeyaz oldu gelmeyecek misin Halil ağabeyi diyerek küfür etti. Bak telefonun 15 parçaya bölündü artık patronun seni arayamaz dedi” şeklinde konuştu.
İlk duruşmada mütalaa açıklandı
Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, sanıklar hakkında ‘yağma’ suçundan dava açılmışsa da eylemlerinin müştekinin telefonunu alarak mal edinme şeklinde oluşmadığı, amaçlarının müştekinin alıkonulduğunu başkalarına haber vermesini engellemek olduğunu belirterek, suçun yasal unsurlarına oluşmadığından beraatlerine karar verilmesini istedi. Sanık İpek Hattat hakkında ‘tehdit’ suçundan dava açıldığını belirten duruşma savcısı, eylemin ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçunun unsuru olduğu gerekçesiyle bu suçtan ceza verilmesine yer olmadığına hükmedilmesini istedi.
Hattat’ın 15 yıla kadar hapsi istendi
Sanık İpek Hattat’ın ‘mala zarar verme’ ve ‘hakaret’ suçlarından 7 aydan 5 yıla kadar hapse mahkum edilmesini talep eden savcılık, sanıklar İpek Hattat, Hüseyin Sami Yüzer ve Veysel Güven’in ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan 2’şer yıldan 10’ar yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Sanıklar ile avukatları mütalaaya karşı son savunmalarını hazırlamak üzere süre talep etti.
Sanıkların, müştekinin telefonunun kırılması nedeniyle oluşan bin 500 liralık zararını gidermeleri için gelecek celseye kadar süre verilmesine karar veren heyet, haklarındaki adli kontrol tedbirlerinin devamına karar verdi.
Mahkeme heyeti, sanıklar ile avukatlarının esas hakkında mütalaaya karşı son savunmalarını hazırlaması için duruşmayı erteledi.
Öte yandan duruşmadan sanık olan erkek arkadaşı Hüseyin Sami Yüzer ile el ele çıkan İpek Hattat, soruları cevapsız bıraktı.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli İpek Hattat’ın, ‘Konutta birden fazla kişi ile yağma’, ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, ‘Mala zarar verme’, ‘Hakaret’ ve ‘Tehdit’ suçlarından 12 yıldan 32 yıla kadar hapsi istenirken, diğer şüpheliler Hüseyin Sami Yüzer ve Veysel Güven için ise ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ ve ‘Konutta birden fazla kişi ile yağma’ suçlarından ayrı ayrı 11’er yıldan 25’er yıla kadar hapisleri talep edildi.