Lityum iyon piller elektrikli otomobilde elektrik tüketimini ’yeşil’e çeviriyor
Elektrikli otomobil dünyada trend haline geliyor. Elektrikli araç sayısı arttıkça dünyada elektrik tüketiminde de artış yaşanıyor. Lityum iyon pil teknolojileriyle çevreye zarar vermeden artan tüketimin karşılanması hedefleniyor.
Günümüzde iklim değişikliği ve küresel ısınmayı nasıl en aza indirilir konusu çokça konuşulur hale gelmiş durumda. Yeşil dönüşüm için çalışmalar son hızıyla devam ediyor. Dünyada hızla yaygınlaşan elektrikli araç kullanımı beraberinde temiz enerji üretimini de getirdi. Çevreye zarar vermeden artan elektrik ihtiyacı lityum iyon pil teknolojileriyle çözülmesi planlanıyor. Lityum iyon geleneksel pillere göre daha uzun ömürlü, daha yüksek güç yoğunluğuna sahip, bir seviyeye kadar daha hızlı şarj olan ve daha hafif bataryalar olarak biliniyor.
Lityum iyon bataryalar; birim hücre başına en yüksek gerilim, birim kütle başına en yüksek enerji yoğunluğu, en az bakım gerektirme, yüksek çevrim ömrü üstünlüklerinden dolayı elektrikli araçlarda en yaygın kullanılan batarya türü olarak öne çıkıyor.
Çevreye duyarlı enerji teknolojileri İstanbul’da kapılarını açan ICCI Enerji ve Çevre Fuarı’nda sergilendi. Söz konusu organizasyonda yeşil dönüşüm için gerekli olan doğa dostu aletler ve ürünler tanıtıldı. Bu ürünler; güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, biyokütle enerjisi, jeotermal enerji, hidroelektrik enerji, hidrojen enerjisi ve dalga enerjisi. Bunların yanı sıra elektrikli otomobiller için üretilen Lityum iyon bataryalar ve elektrikli şarj istasyonları da stantlarda yerini aldı.
“Yenilenebilir enerji kaynaklarını depolamak önemli”
Yenilenebilir enerji kaynakları ve bu enerji kaynaklarının depolanması hakkında konuşan enerji şirketi üst yöneticisi Yüksel Yalçın, “Fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişlerde enerji depolama sistemleri çok önem kazanmaya başladı. Enerji depolama sistemlerini enerjinin kaynağına göre tanımlıyoruz. Bunlar ikiye ayrılıyor. Kesikli enerji kaynakları kesiksiz enerji kaynakları. Kesikli enerji kaynaklarının başında güneş ve rüzgar geliyor. Bu iki enerji kaynağına baktığımızda 24 saat bulamıyoruz. Hidroelektrik santraller jeotermal doğal gaz gibi enerji kaynakları kesiksiz enerji kaynağı olarak tanımlanır. Kesikli enerji kaynakları 24 saat olmadığından bunları depolamamız gerekir. Bu enerji kaynakları doğaya az zarar veren kaynaklar. Elektrikli bir aracınızı güneş enerjisiyle şarj etmek isterseniz, aracın üstüne koyduğunuz güneş panelindeki enerjiyi mutlaka depolamanız gerekir. Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, biyokütle enerjisi, jeotermal enerji, hidroelektrik enerji, hidrojen enerjisi ve dalga enerjisi gibi enerji kaynakları bizim için önemli rol oynuyor. Bu depolama için üç önemli teknoloji bulunuyor” dedi.
“Çevreye verilen zararı en aza indirmek için lityum iyon bataryalar tercih ediliyor”
Lityum iyon bataryaların 15 yıla kadar ömrünün olduğunu belirten Yalçın, “Günümüzde enerji depolama sistemleri üçe ayrılıyor. Bunlar; kurşun asit tipi bataryalar, jel tipi bataryalar ve lityum iyon bataryalar. Bu üç batarya tipine baktığımızda en uzun ömürlü batarya olarak lityum iyon bataryaları söyleyebiliriz. Lityum iyon bataryalar 15 yıla kadar kullanım sağlıyor. Genelde günümüzde elektrikli araçlarda da lityum iyon bataryalar yer alıyor. Kullanım tercihi olarak lityum iyon bataryalar hem fosil yakıtlara nazaran hem de diğer kurşun asit ve jel tipi bataryalara göre doğaya en az karbon salınımı sağlıyor. Şekillendirme konusunda çok küçültülebiliyor ve bu da elektrikli araçlarda kullanılmasını ön plana çıkarıyor. Lityum bataryalar araca göre istenilen boyutta şekillendirilebiliyor. Yerli otomobilimiz Togg’da lityum batarya kullanıyor. Dünyadaki elektrikli araçların çoğunda bu batarya tipi kullanılıyor” ifadelerini kullandı.
“Lityum iyon bataryalar dünyada en fazla tercih edilen batarya türü”
Dünyadaki birçok elektrikli aracın lityum iyon bataryayı kullandığını belirten Yalçın, “Lityum iyon bataryaların kullanım ve kullanım sonrası olarak 2’ye ayrılır. Fosil kaynaklı yakıtlar, küresel ısınmanın ve iklim değişikliğinin başlıca nedenlerinden. Bu yüzden bu yakıt türlerinden uzaklaşırken, kullanacağımız yakıtlarda da bu konuya dikkat etmemiz gerekiyor. Burada da devreye lityum iyon bataryalar giriyor. Temiz enerji sistemlerinin başında lityum iyon bataryalar yer alıyor. Doğaya en az zararı veren kaynak lityum iyonlar. Bu bataryaların ömrü 25 yıla kadar çıkarılması için çalışmalar var fakat önümüzdeki dönemlerde çalışmaların sonucunu göreceğiz. Bu tür bataryaların dolumu daha hızlı oluyor ve arabaya verilen performansı arttırıyor. Şu anda dünya otomotiv sektörü tamamen lityum iyon bataryalarına odaklanmış durumda” şeklinde konuştu.