ANTALYA - AYŞE YILDIZ - Antalya'da sahipsiz köpeklerden kaçarken kamyonun altında kalması sonucu hayatını kaybeden 10 yaşındaki Mahra Melin Pınar'ın ailesi, kızlarının oyuncaklarına sarılarak özlem gideriyor.
Serik ilçesi Belek Mahallesi'nde 5 Mart'ta sahipsiz köpeklerden kaçarken kamyonun altında kalarak ağır yaralanan ve tedavi gördüğü Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 28 Mart'ta yaşamını yitiren küçük çocuğun mezar taşı "kanatlı melek" şeklinde yapıldı.
Üzerine fotoğrafı asılarak, "Kalbimizdesin" yazılan Mahra Melin'in mezarının ortası da kalp şeklinde inşa edilerek, üzerine çiçekler dikildi. Arkadaşları da çiçeklerin üzerine "Mahra Melin seni çok seviyoruz", "Seni hiçbir zaman unutmayacağız" notları bıraktı.
Okula gittiği servisin şoförü de Mahra Melin'in oturduğu koltuğa fotoğraflarını asarak çiçek koyduğu koltuğu boş bıraktı. Ailesi ise Mahra'nın yatağına en sevdiği oyuncaklarını, maskesini ve şapkasını yerleştirdi.
Her gece kızının yatağında oyuncalarına sarılarak uyuyan anne Derya ile her gün mezarına giderek dua eden baba Murat Pınar, sahipsiz köpeklerden daha fazla kişinin zarar görmemesi için mücadele başlattı.
Bir taraftan hukuki süreç sürdürülürken, diğer yandan Yeşil Salkım, Yıldız Tilbe başta olmak üzere bazı sanatçılar da aileye destek oluyor. Pınar ailesi, paylaşımlar yapıp, canlı yayın programlarına bağlanarak yaşadıkları süreci anlatıyor.
- "Mahra'ya saldıran köpekleri besleyip, sevenlerden biri bendim"
Kızının eşyalarına dokunarak gözyaşı döken anne Pınar, AA muhabirine, Mahra'yı tedavi gördüğü süreçte "belki tepki verir, kan dolaşımı olur" diye masaj yaparak uyandırmaya çalıştığını dile getirdi.
Mahra'nın fotoğraflarını çalışma masasına koyan Pınar, "Yatağında çok sevdiği oyuncağı Layla Roza ile diğer oyuncakları yatıyor. Layla rozaya kendi kıyafetlerini giydiriyordu. Bebekliğinden bu yana çok sevdiği Mia isimli küçük kedisini çantasına koyar, okula da götürürdü." diye konuştu.
Pınar, başıboş köpeklerle ilgili sorunun TBMM'nin gündemine girmesini istediklerini söyledi.
Hayvanların sokaklarda güvenli olmayan ortamlarda zarar gördüğünü dile getiren Pınar, şunları kaydetti:
"Kaza olduğu güne kadar Mahra'ya saldıran köpekleri besleyip, sevenlerden biri bendim. Soğukta üşüyorlar diye battaniye indirmiştim. Hiçbir zaman onlardan zarar göreceğimi düşünmemiştim. Kediyle köpekle büyüdüm, hayvansever bir aileyiz. Çocuklarımı da hayvan sevgisiyle büyüttüm. Mahra, kedileri, köpekleri çok severdi. 'Korkmayın köpekler bir şey yapmaz.' diyordum. Böyle bir tehlike olduğunun farkında değildim. Başka çocukların, insanların canı yanmasın."
Pınar, televizyon programlarına bağlanarak, neler yapılabileceği yönünde fikir alışverişinde bulunduklarını anlattı. 8 ve 1,5 yaşında iki çocuğunun daha olduğunu anlatan Pınar, "Çocuklarım için başka çocuklar için mücadele etmek zorundayım. Sosyal medyadan çok tahrik ediyorlar. Kayıt altına aldık, suç duyurusunda bulunacağız. Sahipsiz köpekler yüzünden kimse çocuklarını vitrine kaldırmayacak. Enerjimizi hayvanların güvenli ortamlarda, mutlu şekilde yaşamaları için harcayalım. O köpekleri Mahra tahrik etmedi, aç da değillerdi ama saldırdılar." ifadesini kullandı.
- Bazı sanatçılar da destek veriyor
Baba Murat Pınar ise 17 Nisan'ın kızının doğum günü olduğunu hatırlatarak, odasına onu kaybettikten 9 gün sonra girebildiğini dile getirdi.
Kızını çok özlediğini anlatan Pınar, "Kızımın davası sürüyor. İlgili yerlere ayrı ayrı davalar açılacak. Sürecimiz devam edecek, asla arkasını bırakmayacağım. Sokaklarda başıboş köpek kalmayana kadar mücadelemi sürdüreceğim. Kızıma vefat etmeden önce söz verdim." dedi.
Mahra'nın atletizmde iyi bir sporcu olmak istediğini belirten Pınar, "Kızım sen meleksin sadece kanatların yok.' diyordum. Her sabah kalkar yanımıza gelirdi, 'Güneşim hoşgeldin kanatların çıkmamış.' derdim. Şimdi kanatlı bir melek oldu. Rabb'im ona görev verdi, yanına aldı. Başka melekler ölmesin diye çocuklar güvenli sokaklarda rahatlıkla oynayabilsin diye mücadele ediyorum. Sanatçılar da arıyor, Yeşil Salkım, Yıldız Tilbe ile sürekli görüşüyoruz. Mahra'ya söz verdiler, bu sorun çözülene kadar peşini bırakmayacağız dediler." değerlendirmesinde bulundu.
