Mersin’de öykü etkinliğine katılanların ödülleri törenle verildi
Mersin’in merkez ilçe Yenişehir Belediyesince, Yenişehir Kent Konseyi işbirliğiyle düzenlediği ’Osman Şahin Öykü Etkinliği’ ödül töreniyle sona erdi.
’Hayat eve sığar, hayaller eve sığmaz’ sloganıyla düzenlenen ’Osman Şahin Öykü Etkinliği’ kapsamında liseli gençler öyküler yazdı, o öyküler bir kitapta toplandı. Etkinliğin ödül töreni Atatürk Kültür Merkezinde yapıldı. Osman Şahin’in de katıldığı ödül töreni, yazarın yaşamını, Türk edebiyatındaki ve Türk sinemasındaki yerini anlatan belgesel gösterimiyle başladı. Etkinliğin koordinatörlüğünü üstlenen Yenişehir Kent Konseyi bileşenlerinden Hüsniye Çelik, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit’e ve Yenişehir Kent Konseyi Başkanı Dilek Çakır’a desteklerinden dolayı teşekkür etti. Özyiğit, etkinliğin geleneksel hale getirilmesi için üzerlerine düşeni yapacaklarını belirtti. Başkan Özyiğit, Yenişehir’de Osman Şahin adına müze ve kütüphane kurmak istediklerini de söyledi.
Pandemi sürecinin herkesin hayatına bir şekilde dokunduğunu, herkesin hayatını değiştirdiğini ifade eden Çelik, bu süreçten özellikle gençlerin daha fazla etkilendiğini anlattı. Gençleri bir amaç etrafında buluşturmak için Osman Şahin Öykü Günleri etkinliğini düzenlediklerini belirten Çelik,“Toplumun en önemli paydası olan gençlerimize rehberlik etmek istedik. İlkokuldan beri sürekli yarışma içinde olan çocuklarımızı yarıştırmayalım dedik ve adına yarışma değil öykü etkinliği dedik. Öykü etkinliğini Osman Şahin’e ithaf ederek edebiyatımıza yaptığı katkılardan dolayı teşekkür etmek istedik” dedi.
“Yazarlık bizim ülkemizde zor sanattır”
Doğma büyüme Mersinli olan, 1960’lı yılların sonlarında yazdığı öykü ve senaryolarla hem Türk edebiyatında hem de Türk sinemasında derin izler bırakan Osman Şahin de konuşmasına, Türkiye’de toplumsal gerçekçi yazarların yaşadığı sıkıntılara dikkat çekerek başladı. “Yazarlık bizim ülkemizde zor sanattır” diyen Osman Şahin, Nazım Hikmet’ten Sabahattin Ali’ye, Orhan Kemal’den Yaşar Kemal’e, Rıfat Ilgaz’dan Ahmet Arif’e kadar pek çok yazarın zorlu bir hayat sürdüğünü anlattı. Şahin, kendisinin de 12 Eylül döneminde bir roman eleştirisi yüzünden 18 ay hapiste yattığını hatırlattı.