Mesleğinde 61 yılı devirdi, tek derdi çırak bulamamak
Tarihin en eski el sanatlarından olan kalaycılığın son temsilcilerinden 71 yaşındaki Hacı Korkmaz, 61 yıldır aşkla yaptığı mesleğini sürdürüyor.
Teknolojiye yenik düşen bakır ve kalaycılığın Sivas’taki son temsilcilerinden olan 71 yaşındaki 5 çocuk babası Hacı Korkmaz, çırak olarak girdiği mesleğini devam ettiriyor. 10 yaşında çırak olarak işe girdiği mesleğinde 61 yılı dolduran Korkmaz, iş yerine çırak bulmakta güçlük çekiyor. Korkmaz, kalaycılık mesleğinde 50 senedir çırağın olmadığını söyledi. Küçük yaşta bu işe başladığını anlatan Hacı Korkmaz, “Ben 10 yaşında bu mesleğe başladım. Şu anda 71 yaşındayım, o zamandan beridir devam ediyorum. Bu mesleği yapan 3 kişi kaldık. Eskiden burada 150 tane kalaycı dükkanı varmış anlatılanlara göre, şimdi herkes bıraktı 3 tane adam kaldı burada. Arkadaşım orada siliyor düzeltiyor, ben bu ocakta kalaylıyorum. Ondan sonra müşteriye veriyorum. Kalay yaparken kullandığımız malzemelerden biri kalay, biri nişadır, bir diğeri ise pamuk. Bu ocakta kullandığım malzemeler bu yani. Eskiden mesela levha olurdu çekiçle düzeltir yapardık, pres gelirdi. Tokat’tan onu yapardık kazan, leğen gibi şeyleri. Bu meslekte çırak aşağı yukarı 50 senedir yok, çünkü bu mesleğe gelmez. Onun için de çırak bulamıyoruz, o yüzden meslek bitiyor. Öncekiler bırakıyor ama yetişen olmuyor, yetişen olsa onlar devam eder ama yetişen de yok. Bu meslek 3 kişinin elinde kaldı. Bu meslek zor, o bakırı yaparken bilek gücüyle yapılıyor, ocağa geçtiğinde bilek gücüyle kalaylıyorsun bunları. Bunlar zor meslek, mesela devamlı ocakta terlersin. Ocağın derecesi belli olmaz, dışarının sıcaklığına bağlı mesela kışın serin olur ocak. Şu an yaz olduğu için sıcak ama kış mevsiminde serin olur. Biz bu dükkanda 10 senedir çalışıyoruz” diye konuştu.
“Bitmek üzere olan bir meslek”
Baba mesleği de kalaycılık olan ve uzun yıllardır Hacı Korkmaz ile birlikte çalışan Yunis Şevran, “Bu mesleğe ben ortaokulu bitirince liseye gitmedim, babam bakırcı, kalaycıydı, böyle babamın yanında çalışmaya başladım. Askere gitmeden önce bir yere gittim çalıştım bir buçuk sene kadar, geri geldim. Askerden geldikten sonra başka bir iş bulamadım, babamın yanında çalışmaya devam ettim. Babam öldükten sonra babamın arkadaşı vardı onunla beraber çalıştım, o da yaşlanıp bıraktıktan sonra Hacı ustamla kendi dükkânımızda çalışmaya başladık. Ateş yandığı için içerisi sıcak oluyor, tabii ki yaz mevsiminde daha sıcak oluyor. Çırak yetişmiyor bu meslekte. Bir Hacı usta kaldı, ben kaldım, bir de Mehmet ustanın oğlu var Adem. O da hasta olduğu için çalışamıyor. Bitti, bitmek üzere olan bir meslek” şeklinde konuştu.