MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural:

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural:

ANKARA - MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, gensoru gibi bir denetim yetkisini gözardı eden, milleti hiçe sayan, millete tepeden bakan, kral gibi olmaktan başka amaçları olmayan despot bir yaklaşım tarzına karşı olduklarını belirterek, "Bu denetim yetkisini millet adına kullanmaya ve milletin de bundan haberdar olması için her türlü mücadeleyi vereceğiz`` dedi. MHP`li Vural, TBMM`de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay hakkında verdikleri gensoru önergesinin partisince geri çekilmesi konusunda bilgi verdi. Vural, Anayasa`nın ve Meclis İçtüzüğü`nün verdiği en önemli denetim yetkilerinden birinin de gensoru olduğunu belirterek, şunları kaydetti: ``Sayın Beşir Atalay hakkında özellikle Van depreminde yaşananlar, o `7-8 katlı oteller sağlam giriniz` deyip de gazetecileri, yardım görevlilerini o yıkımın altında bırakan zihniyete karşı hakkın sesi olmak amacıyla, zalimin karşısında mazlumun sesi olmak için verdiğimiz gensoru önergesini, oldu bittilerle Cuma günü televizyon yayınının olmadığı, medyanın haber alma hakkının kısıtlandığı bir ortamda iki tane gensoru ile birlikte görüşerek bunu yok sayan zihniyete karşı MHP olarak, bu gensorunun bu güngörüşülmesini, onların istediği gibi değil ve milletimizin bilgi edinmesini temin edecek şekilde uygun bir zamanda görüşülmesini temin etmek amacıyla çekiyoruz.``Vural, geri çekme başvurusunu TBMM Başkanlığına gönderdiklerini bildirerek, ``Gensoru gibi bir denetim yetkisini gözardı eden, milleti hiçe sayan, millete tepeden bakan, kral gibi olmaktan başka amaçları olmayan despot bir yaklaşım tarzına karşı, bu denetim yetkisini millet adına kullanmaya ve milletin de bundan haberdar olması için her türlü mücadeleyi vereceğiz`` ifadelerini kullandı. "TEMEL ASKERLİKTEN VAZGEÇİLMESİ DOĞRUDAN DOĞRUYA VİCDANİ RETÇİLERİN TALEBİDİR"Bedelli askerliğe ilişkin konuşan Vural, ``Parası olan olmayan, adaletten yoksun bir anlayışın, `beraber yürüdük biz bu yollarda` deyip askerlikle ilgili tavırlarını, açıkçası parası olanlara yönelten bir yaklaşım tarzı. Bu Bedelli Askerlik Kanun Tasarısı, doğrudan doğruya vicdani ret ile askerliği reddedenlerin askerlik yapmaması için açılan bir kapıdır aynı zamanda. Çünkü bugüne kadar bedelli askerlik yapanlar da temel askerlik eğitimini aldılar. Ama hükümetin temel askerlik eğitimi olmadan böyle bir bedelli askerlik getirmesi, doğrudan doğruya vicdanı retçilerin bundan faydalanmasını temin etmektir`` dedi. Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın, ``ben elime silah almam`` diyen vicdani retçilerin önünü açtığını ileri sürdü. MHP olarak bedelli askerlik konusunda beklenti oluşması nedeniyle yaşanan birikmeyi eritmek ve askerliğin süresini kısaltmak için verdikleri teklifin kabul edilmediğini ifade eden Vural, şunları kaydetti: ``Şimdi Başbakan çıksın açıklasın. Madem vicdani redde karşısın, temel eğitimden neden vazgeçtin. Dolayısıyla bu aynı zamanda vicdani reddi de kapsayan, bu konuda bu şartlara uyanların faydalanmasını temin edecek bir husustur. Böyle bir hususun açıkçası kabul edilmesi mümkün değildir. Temel askerlikten vazgeçilmesi doğrudan doğruya vicdani retçilerin talebidir.`` Başbakan Erdoğan`ın vicdani ret ile ilgili 19 Mart 2011`de yaptığı konuşmayı iPad`inden gazetecilere izlettiğini hatırlatan Vural şöyle devam etti: ``Allah hiç kimseyi kendi sözleri ile imtihan eder hale ve mahcup düşürür hale düşürmesin. Cenab-ı Hak`tan niyazım odur. Ama gelin görün ki bundan daha büyük ibret olur mu? Yani Recep Tayyip Erdoğan`ın hangi söylediğine inanacaksınız.`` "1912 YILINDA SEYİT RIZA İLE İLGİLİ İDAM FERMANI VERİLMEDİ Mİ"Vural, Başbakan Erdoğan`ın sürekli olarak Türk tarihini, Türkiye Cumhuriyeti`nin kurtuluş mücadelesini sorgulayan bir yaklaşım tarzı bulunduğunu iddia ederek, ``Tarihle hesaplaşılmaz, tarihten ibret alınır. İbret alın. Türk tarihi de tarihten ibret almak isteyenler için ibret vesikasıdır gerçekten. Geçmişteki bir tarihi olayı, o tarihin şartlarından ve köklerinden kopararak bugünün siyasi tartışmasına sokmaktan Sayın Başbakanın amacı nedir? Tarihi değerlendirmeleri tarihçiler yapsın. Siyasetçiler ders çıkartsın`` ifadelerini kullandı. O bölgelerde Sultan Abdülhamid döneminden bu yana ``isyanlar`` yaşandığını söyleyen Vural, TBMM Kütüphanesi`nden aldığı ``Dersim`` ile ilgili kitaplardan bölümler okuyarak, ``Sultan Abdülhamit zamanında yapılan tespitler. Sen Osmanlı`ya da mı karşısın? 1912 yılında Seyit Rıza ile ilgili idam fermanı verilmedi mi?`` dedi. Dersim`de yapılanları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın görmediğini ileri süren Vural, şunları kaydetti: "Yani Başbakan neye hazırlanıyor. Ermeni soykırımından özür dilemeye mi hazırlanıyor. PKK ile mücadelede öldürülen PKK`lı teröristlerden özür dilemeye mi hazırlanıyor. Bu adımın amacı nedir. Bunu siyasal tartışmanın içine çekmenin amacı nedir. Jandarma Genel Komutanlığının Dersim konulu raporu TBMM`de var. Sultan Abdühamid`e arz edilen Dersim raporları var. İsyanlar İngiliz belgelerinde Türkiye`de Kürt sorunu bütün bunlar var. Bunları görmezden mi geleceksiniz." "CUMHURİYETLE HESAPLAŞMAN MI VAR SENİN?" Vural, Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç`ın, İstiklal Mahkemeleri`ne ilişkin açıklamalarının hatırlatılması üzerine, ``Justinianos`a (Doğu Roma-Bizans İmparatoru) kadar gitmeleri lazım. Bir devri sabık yaratmak istiyorlar. Cumhuriyetle hesaplaşman mı var senin?`` cevabını verdi.



Güncel 25.10.2016 05:44:42 0