MHP’li Karadağ: “Milliyetçi-Ülkücü Hareket sadece yüce Türk milletinin emrindedir”
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Iğdır Milletvekili Yaşar Karadağ, “Milliyetçi-Ülkücü Hareket dün olduğu gibi bugün de ‘Ne ABD, ne Rusya, ne de Çin; her şey Türk’e göre, Türk için’ şiarındadır ve sadece yüce Türk milletinin emrindedir” dedi.
MHP’de devam eden “Güçlü Siyaset, Lider Türkiye, Hedef 2023” temalı Genişletilmiş Bölge İstişare Toplantısı’nda konuşan MHP Iğdır Milletvekili Yaşar Karadağ, dünyanın son yıllarda artan beşeri ve tabi olaylar ile sarsılırken Türkiye ve çevresinde de dikkat edilmesi ve ciddiyetle incelenmesi gereken hadiselerin vuku bulduğunu dile getirerek, Covid-19 salgınının bir taraftan can almaya devam ederken, diğer taraftan ekonomik ve sosyal hayatı oldukça olumsuz etkilediğini, gelişmiş olduğu söylenen birçok ülkenin ciddi sıkıntılar çektiğini ifade etti. Birçok gelişmiş ülkenin yatak, ilaç, test gibi temel sağlık ihtiyaçlarını karşılayamazken, Türkiye’nin salgınla mücadelede en başarılı ülkeler arasında yerini aldığını söyleyen Karadağ, Türkiye’nin birçok ülkeye yardımlarda bulunarak, tüm dünyaya hem gücünü gösterdiğini hem de saygınlığını artırdığını belirtti. Milletvekili Karadağ, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu süreç içerisinde bilge liderimiz. Devlet Bahçeli beyefendinin talimatları doğrultusunda Milliyetçi-Ülkücü Hareket, sorumluluk bilinciyle hareket etmiş, Cumhur İttifakı ruhuyla devletimizin aldığı önlemlere sonuna kadar riayet etmiş ve her şeyden evvel milletimizin sağlığını önemsemiştir. Bu süreçte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, karar alma ve uygulamayı hızlandırmış ve Türkiye’nin en büyük gücü olmuştur. Bu vesileyle milletimizi, meçhul mecraların komplo teorilerine itibar etmemeye, bilim ve aklın yolundan ayrılmamaya, Sağlık Bakanlığının açıklama ve önlemlerine riayet etmeye davet ediyor, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet diliyor, hastalarımıza acil şifalar niyaz ediyorum.”
Covid-19 salgınının yanında Türk milletine karşı özellikle ABD ve Avrupa’da bir düşmanlık salgınının söz konusu olduğunu, Türkiye’ye karşı artan bu düşmanlığın maalesef yurt içinde de işbirlikçi bulduğunu ve eş zamanlı olarak devam ettiğini ifade eden Karadağ, Türkiye’de bir kargaşa ve çatışma ortamı çıkarmak amacıyla 2013’te Gezi olayları ile başlayan planlı ihanet eylemlerinin 15 Temmuz 2016’da askeri darbe girişimiyle ülke yönetimini ele geçirmeye kadar vardığını, hain FETÖ’nün darbe kalkışmasıyla eş zamanlı olarak PKK’nın da sınırlarda bir işgal hareketine kalkışmasının, ABD ve birtakım Avrupa devletlerinin Türkiye’ye diz çöktürme gayretlerini, ekonomik suikastlarla terbiye etme çalışmalarının, ihanetin iç ve dış ortaklarını ve büyüklüğünü ortaya koyduğuna vurgu yaptı. Bütün bu menfur saldırılar karşısında Türk devletinin dik durup teslim olmadığını, Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle ortaya koyduğu güçlü siyaset anlayışıyla başarıyla bertaraf etmesini bildiğini dile getiren Karadağ, iç siyasetin diğer tarafında ise üzücü ve gafilane bir tablonun söz konusu olduğunu söyledi. Karadağ, konuşmasına şöyle devam etti:
“Türkiye’yi bölmek emeliyle ortaya çıkan hain terör örgütü PKK ve uzantısı HDP’nin menfur saldırıları ve söylemleri ortadayken CHP ve İP’in HDP ile işbirliği yapmasını hangi Atatürkçülükle, hangi milliyetçilikle bağdaştırabiliriz. CHP, 6 oktan birinin milliyetçilik olduğunu maalesef unutmuş gibidir. Emperyalizme karşı olduğunu söyleyen sol, maalesef en büyük emperyalist ABD’nin güdüm ve emrine girmiştir. Milliyetçi-Ülkücü Hareket ise dün olduğu gibi bugün de ‘Ne ABD, ne Rusya, ne de Çin; her şey Türk’e göre, Türk için’ şiarındadır ve sadece yüce Türk milletinin emrindedir. Dün HDP’yi meclise sokmak için ‘her evden 1 oy’ kampanyası yapan CHP, bugün de HDPKK’nın kapatılmasını engellemek için canhıraş çabalamaktadır. Yancısı İP ise vatandaşlarımızın canına kıyan, devletimizin ve milletimizin en büyük düşmanı bu hain örgütün elebaşı durumundaki Demirtaş’ı kahvaltıya davet etme aymazlığını gösterebilmektedir.”