Tarih: 03.12.2020 13:50
Milletvekili Özboyacı: “Derdimiz insan ve çevre, niyetimiz sıfır atık”
AK Parti Konya Milletvekili Selman Özboyacı, Türkiye Çevre Ajansının görevleri arasında yer alacak Depozito Yönetim Sistemi vasıtasıyla 20 milyar adet içecek ambalajının üç sene içerisinde yüzde 90’ını geri dönüştürmeyi hedeflediklerini, böylece yılda 2 milyar lira ekonomiye katkı sağlanacağını söyledi.
Türkiye Çevre Ajansının kurulması ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin görüşmelerine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde başlandı. Kanun teklifinde ilk imza sahibi olan AK Parti Konya Milletvekili Selman Özboyacı, ajansın faaliyetleri ve uygulanacak yeni düzenlemeler hakkında bilgi verdi.
“Depozito Yönetim Sistemi’ni fazlaca önemsiyoruz”
Türkiye Çevre Ajansının amaç ve faaliyetleri bakımında geniş bir kapsama sahip olduğunun altını çizen Selman Özboyacı, ajansın çevrenin iyileştirilmesi, yeşil alanların korunması ve geliştirilmesi, sıfır atığın yaygınlaştırılması, bilimsel çalışmalar yapmak, araştırma ve uygulama merkezleri kurmak, laboratuvarlar ve müzeler kurmak gibi çok geniş kapsamlı amaç ve faaliyetleri olduğunu vurguladı. Tüm bunların yanında yeniden düzenlenecek olan Depozito Yönetim Sistemi’ni hayata geçmesi konusunda ayrıca önem arz ettiğine de vurgu yapan Özboyacı, “Biraz önce bahsettiğim gibi WWF’nin bu konuda hazırladığı bir rapor var. Bakanlığımız bu rapordan sonra, İstanbul Teknik Üniversitesinden hocalarla, İTÜNOVA vasıtasıyla bir buçuk yıldır üzerinde çalıştıkları bir proje geliştirdiler, Türkiye Depozito İade Sistemi adlı. Ben de on bir aydır bu çalışmanın bizzat içerisindeyim ve bu çalışmanın bize gösterdiği çok net veriler var. Yani Türkiye’de bugün, yılda 32 milyon ton katı atık üretiliyor ve bunların hacimce yüzde 25’i içecek ambalajları. Kâğıt, metal, cam ve plastik içecek ambalajları, bugün 20 milyar adet üretiliyor ve bütün katı atığın aslında hacimce yüzde 25’ini oluşturmuş oluyor. Buradaki temel mesele; Türkiye depozito yönetim sistemine ihtiyaç duyuyor. Biz geri dönüştürülebilir atıkları da aslında kendi arasında ayrı toplamalıyız. Karışık topladığımız zaman bunlardan yeterince nitelikli ürün elde edemiyoruz. Ama biz plastik atıkları, cam atıkları, metal atıkları ayrı ayrı toplarsak hatta bunları atık hâline gelmeden ham madde gibi kullanabilsek çok daha etkin bir geri dönüşüm elde edeceğiz. Bu sebeple, plastik şişelerin, cam şişelerin, metal kutuların, bütün içecek ambalajlarının ayrı toplanması için depozito yönetim sisteminin hayata geçirilmesini çok önemli görüyoruz. Sektörde yeniden plastik şişe üretimi için granür ithal edildiğini biliyoruz, cam şişe üretimi için kum ithal edildiğini biliyoruz. Ama biz cam kırığından ya da plastik şişe atığından doğrudan bu şişeleri üretebiliriz ve burada beş kat enerji masrafından kurtulmuş oluruz. Dolayısıyla, Depozito Yönetim Sistemi vasıtasıyla biz 20 milyar adet içecek ambalajının üç sene içerisinde yüzde 90’ını geri dönüştürmeyi hedefliyoruz ve bu sayede enerjide ve ithalatta yapacağımız masraf azalmalarıyla Türkiye’nin ekonomisine yılda 2 milyar lira katkı sağlamayı düşünüyoruz ve cari açıkta yarım milyar TL azalma öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Bazı değişikliklerle önemli noktalar koyuyoruz”
Çevre Kanun teklifi içerisinde yapılan bazı değişikliklerle de ilkeler kısmına önemli noktalar düştüklerini belirten Özboyacı, “Motorlu veya elektrikli yani çevreci ulaşım araçlarının yaygınlaştırılması ile teşvik edilmesi ve çok önemsediğimiz tek kullanımlık materyallerin azaltılması gibi ilkelere çok önemli noktalar koyuyoruz ve önümüzdeki dönemde bu noktalar üzerinde daha etkin çalışmalar yapılmasını arzu ediyoruz. Yine, atık su yönetimleriyle alakalı, atık sularını çok daha etkin yönetebilmeleri için bu firmaların kendi aralarında kooperatifleşmesine müsaade ediyoruz. Bakın, şöyle bir problem var: Kaynağında ayrı toplanan bazı atıklar yerel yönetimler tarafından bazen bu vasıftan çıkarılabiliyor. Dolayısıyla burada biz kaynağında ayrı toplanan atıkların doğrudan geri dönüşüm tesislerine verilebilmesinin de önünü açıyoruz. Üniversiteler, siteler, otel, restoran, kafe, AVM gibi yapılar kendi atıklarını kendi içerisinde ayrı toplayıp doğrudan dönüşüm tesislerine verebilecekler. Bunun da çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Çevre izin ve lisansı olmayan bütün faaliyetler süresiz durdurulacak diyoruz. İdari para cezalarını caydırıcı seviyeye çıkartıyoruz. Teklifimiz yasalaşırsa Türkiye’de bundan sonra herhangi bir yerde herhangi bir atıkla çevreyi kirletenlere bin lira ceza gelmiş olacak” dedi.
“180 bin ton atık motor yağı bugün maalesef çevreye karışıyor”
Kanun teklifi içerisinde önemli bir konunun da motor yağları ile alakalı olduğunu ifade eden AK Parti Konya Milletvekili Selman Özboyacı, “Atık motor yağları çok önemsediğim bir başlık. Türkiye’de yılda 400 bin ton motor yağı üretiliyor ve bunların 200 bin tonu yani yarısı atık hâle geliyor. Biz bu 200 bin ton atık motor yağının yalnızca 20 bin tonunu geri dönüştürebiliyoruz. 180 bin ton atık motor yağı bugün maalesef çevreye karışıyor ya da yakılıyor. Aslında bu atık motor yağlarından biz "kalıp yağ" dediğimiz, "gres yağ" dediğimiz baz yağlar elde edebiliyoruz. Bugün sektörde maalesef bu baz yağlar yurt dışından ithal edilebiliyor. Yaptığımız düzenlemeyle,180 bin ton atık motor yağını çevreye gitmekten kurtaracağız ve bunları geri dönüştürerek ekonomiye de katkı sağlamış olacağız” ifadelerini kullandı.
“Çevreci ulaşım araçları yasal bir zemine oturtuluyor”
Kanun teklifinin çevreci ulaşım araçlarının teşvik edilmesi ve yasal bir zemine oturtulması gibi önemli konuları da içerdiğine vurgulayan Özboyacı, “Kanunun bu kısmını hem bir Konyalı hem de genç bir milletvekili olarak çok önemsiyorum. Konya bugün dünyada New York’tan sonra en uzun bisiklet yoluna sahip 2’nci şehir. Konya’da şu an 550 kilometre bisiklet yolu var. Dolayısıyla, biz bisiklet yollarının ne kadar önemli olduğu bizzat biliyoruz. Konya Büyükşehir Belediyesi, ulaşım ana planına bisiklet master planını uygulamış ilk belediye. Karbon emisyonunun azaltılması anlamında bu bisiklet yollarının, çevreci ulaşım araçlarının ne kadar önemli olduğunu bildiğimiz için kara yollarına bisiklet yolları yapma ve gürültü bariyerleri yapma ödevleri veriyoruz. 30 büyükşehir belediyesine ulaşım ana planlarına bisiklet master planlarını da eklemelerine düzenleme getiriyoruz. Bisiklet yolları ile normal araçların kullandığı yolların kesiştiği noktalarda geçiş üstünlüğünü e-skuterlere ve bisikletlere veriyoruz ve bisiklet yollarını araç ve yaya trafiğine kapatıyoruz. Buradaki temel amacımız trafik güvenliği sağlamak. Bunun yanında elektrikli skuterleri yasal bir zemine oturtuyoruz. Bir tanımlama yaparak: E-skuterler 25 kilometre/saatten fazla hız yapamaz, kullanım yaşı 15 olacak ve sürücü belgesine ihtiyaç duymayacak diyoruz. Yine trafik güvenliği açısından sadece kişisel eşyalarını taşımalarına müsaade ediyoruz. Bir de bu araçların yaygınlaşması ve teşvik edilmesi için skuter firmalarına yerel yönetimlere ödeyeceği ve en alttan belirlediğimiz 16 kuruş işgaliye bedeli getiriyoruz. İnanıyoruz ki ve karbon emisyonu, sera gazı emisyonları, inşallah daha da azalmış olacak” dedi.
“Derdimiz insan ve çevre, niyetimiz sıfır atık”
Gazi Meclis çatısı altında tüm milletvekillerinin çevreye duyarlı olduğunun da altını çizen Özboyacı, “Çevre gerçekten siyaset üstü bir konu. Bizim gelecek nesillere temiz ve yaşanabilir bir çevre bırakmak gibi bir zorunluluğumuz var. Bu bağlamda da hepimizin duyarlılık göstermesi gerekiyor. Bu konuda, biz daha önce çok önemli çalışmalar yaptık, "plastik poşet yasası" diye bilinen yasayla biz kişi başı yılda plastik poşet kullanımını yüzde 80 azaltarak 440’dan 90’a düşürmeyi başardık. Bunu hep beraber yaptık. Ben inanıyorum ki bugünkü kanun teklifimizle beraber yine çevremiz için, geleceğimiz için çok güzel bir adım atmış olacağız. Burada gerçekten Komisyon aşamasından hazırlık aşamasına, bütün hocalarımıza, ilgili STK’lere, ilgili çalışan bütün bürokratlarımıza, bütün milletvekillerimize, bilhassa Gaziantep Milletvekilimiz Sait Kirazoğlu’na çok teşekkür ediyorum. Bir teşekkür de tabii 2001 yılından bu yana bütün yaptığımız çalışmalarda çevreci bakış açısıyla Türkiye’nin çevresini korumak için, geleceğini korumak için bütün projelerde imzası olan, büyük emeği olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ediyorum, şükranlarımı sunuyorum. Bizim; derdimiz insan, derdimiz çevre, niyetimiz sıfır atık” ifadelerini kullandı.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —