"Milli İbadet; Dua ve Beddua"

Malum seçim havasına girmiş ülkemizde herkes siyasetçi olmuş, herkes politik bir şeyler söylemeye çalışıyor.22 Temmuz 2007 seçimini çok ha-yati bulanlar, hatta Erbakan Hocanın dediği gibi "Çanakkale Savaşları" kadar önemli bulanlar var.Üniversite hocasından, esnafına, sanayicisine kadar toplumun her kesiminde bir ül-keye sahip çıkma, nereye gidi-yoruz kaygısı var.Hele son seçime on, on beş gün kala PETKİM`in Ermeni, Yahudi destekli kimliği belirsiz bir kuruluşa satılması etik olmayan bir davranış olarak yorumlanıyor. Bakınız her şeyde bir hayır vardır.Daha önceleri 2002 de mevcut iktidara oy vermiş insanlarımızın yanında hükümete veya onun başına bir şey söylemek mümkün değilken, şimdi onların çoğu aman bunlardan kurtulalım derdine düşmüş durumdalar. Hükümet partisi ve onun başı sürekli "Cumhurbaşkanlığı" seçim süreci "mağduru" rolü oynayarak kendilerine artı puan kazanmaya çalışırken, yani Sadi Somuncuoğlu`nun deyimiyle "Millet şehitlerine ağıt ya-karken, bunların Cumhur-başkanlığına ağıt yakması" kendileri aleyhine olmuştur. Bana göre de, bu zihniyetin iktidarda olmasının milli bilincin artmasına çok büyük katkısı olmuştur. Bunların bütün devlet kurumlarıyla "kavgalı" olması, ve o kurumları, tıpkı bölücülerin, emperyalist düşüncenin uzantıları bazı yazar çizerlerin, bazı aydınların yaptığı gibi yıpratmaya çalışması ulusalcılığı/milliyetçiliği yükseltmiştir. Nasıl yükselmesin ki Nisan 2007 de Barzani "Türkiye`deki teröristler bitti mi de Kuzey Irak`a operasyondan bahsediliyor" türünden beyanat veriyor. Haziran 2007 Akp li hükümetin başı "Türkiye`de ki 5000 terörist bitirildi mi de Kuzey Irak`taki 500 terörist için operasyon yapılsın" türünden beyanat veriyor. Sırf bu beyanatlardan sonra bile bu zihniyetten kurtulmak için çalışmanın "milli ibadet" olduğunu düşünmeyen var mıdır? Zannetmiyorum, çünkü insanlarımız teyakkuz halinde, herkesimde "vatan" tehlikede telaşı var gibi görünüyor.Yukarda niçin Akp`li hükümetin başı dedim. Bunlar öyle bir zihniyet ki tamamen tarafsız olması gereken Meclis Başkanı geçenlerde partisinin Kayseri mitinginde "kudurganlığını" gidermek için olsa gerek partisinin mitinginde seçim otobüsünden konuşma yapıyor. Daha önce de bir gazeteci ile yaptığı sohbette meydanlara çıkmak için "kudurduğunu" söylemişti. Devlet imkânlarıyla yapılan seçim mitinglerini, vatandaşın parasını ödeyerek aldığı TOKİ evlerinin tapu(aslında tapu alanlar otuz ya da kırk kişi) dağıtım törenlerinin nasıl istismar edildiğini görüyoruz. Ya bu zihniyetin demokrasi anlayışı, seçimler öncesi daha da belirginleşiyor. "Ben ana muhalefet lideriyle açık oturuma çıkmam! Muhalefetle görüşmem! Uzlaşma o da neymiş yahu?" gibi söylemlerde bulunanlardan Allah milletimizi korusun. Ama 2002 seçimleri öncesi kendisi demokrasi gereği Sayın Deniz Baykal`la açık oturuma katılmıştı, ülke meselelerini tartışmışlardı. Olabilir canım, biz bilmeyiz, belki de demokrasi bazılarının dediği gibi hedeflerine ulaşabilmek için kullandıkları sadece bir "araçtır". Araç kelimesi bana MHP`nin Konya Mitinginde Heyecanlı kalabalığı gerilerden izlerken sakallı yaşlı bir hacı ağabeyin "İnşallah Gemileri Batar" diye haykırarak beddua etmesini çağrıştırdı. Sizce de dualarla gelenler beddualarla mı gidiyorlar?



Güncel 25.10.2016 06:01:11 0

İlginizi Çekebilir

1

Şehit Astsubay Çavuş Mehmet Ali Horoz, Kahramanmaraş'ta son yolculuğuna uğurlandı

2

Hatay'da iki motosikletin çarpıştığı kazada 3 kişi yaralandı

3

Adana'da evinde ruhsatsız 3 silah ele geçirilen zanlı tutuklandı

4

Kahramanmaraş'ta şehit polisin oğlu ile kızına sürpriz doğum günü kutlaması

5

Kahramanmaraş'ta lise öğrencileri de havacılık ve savunma sanayine dahil edildi

6

Antalya'da toptancı halinde çıkan yangında, 4 ardiye kullanılamaz hale geldi

7

Maviyemişin "kültür elçisi" profesör, 24 yılda üretimi şehir şehir yaydı

8

Kahramanmaraş'ta sabun imalathanesinde çıkan yangın söndürüldü

9

Huawei Radyolink Endüstri Forumu'nda 5.5G'nin temelleri müzakere edildi

10

Mersin'de iki meslek liseli, enkazda titreşim algılayan taşınabilir cihaz tasarladı