Tarih: 18.11.2021 10:39
"Minimal invaziv kapak cerrahisi açık kalp ameliyatına göre daha avantajlı"
Kalp kapakçığı değişiminde minimal invaziv kapak cerrahisinin açık kalp ameliyatına göre daha avantajlı bir yöntem olduğunu belirten Prof. Dr. Gökçe Şirin, bu yöntem sayesinde hastaların hastanede yatış süresinin yarı yarıya kısaldığını ve taburculuk sonrası yaşam kalitesini geri kazandığını söyledi.
Medicana Bahçelievler Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Gökçe Şirin, minimal invaziv kapak cerrahisi konusunda açıklamalarda bulundu. Kalp kapakçığı değişiminde minimal invaziv kapak cerrahisinin açık kalp ameliyatına göre daha avantajlı bir yöntem olduğunu belirten Prof. Dr. Şirin, bu yöntem sayesinde hastaların hastanede yatış süresinin yarı yarıya kısaldığını ve taburculuk sonrası yaşam kalitesini geri kazandığını vurguladı.
Kalp kapakçığı onarımı ve değişimi işlemlerinin uzun yıllardır kalp ve damar cerrahisi alanında en sık yapılan operasyonlar arasında yer aldığını belirten Prof. Dr. Şirin, minimal invaziv girişimler sayesinde komplikasyon riskinin azalması ve operasyon maliyetinin düşmesi gibi çeşitli avantajlara da değindi.
Prof. Dr. Şirin, sözlerine şöyle devam etti: "Minimal invaziv kapak cerrahisini doğru anlayıp değerlendirebilmek için öncelikle kalp yetmezliği veya kalp kapakların daralması probleminden bahsetmek gerekiyor. Kalp kapaklarının işleyişine ve kalp sağlığı üzerindeki etkisine değinecek olursak, kalbin temel görevi kirli kanı akciğerlere, temiz kanı ise vücuda pompalamaktır. Bu doğrultuda kanın akış yönünü korumak için kalp odacıkları arasında tek yönlü kapaklar yer alır. Bu kapaklarda darlık ya da yetmezlik gelişmesi durumunda kan doğru akış yönünü takip edemez ve geri kaçar. Bunun sonucunda kalp akciğerlere ya da vücuda göndermesi gereken kanı gönderemez ve dolaşım sisteminin bozulmasına bağlı olarak hem organlar hem de kalp hasar görebilir. Kapak cerrahisi operasyonlarının amacı, yetersizlik ya da darlık görülen bu kapakları değiştirmek veya onarmaktır. Açık kalp ameliyatı ile yapılan kapak değişim operasyonlarına oranla çok daha etkin ve hızlı çözüm sağlayan minimal invaziv cerrahi seçeneğinde, vücuda yaklaşık 4 santimlik küçük bir kesi ile girilir ve böylece göğüs bölgesinde belirgin kozmetik kusur oluşmaz".
"Bu yöntem ile kapak yetmezliği ve darlığı problemleri tedavi edilebilir"
Minimal invaziv kapak cerrahisinin avantajlarına da değinen Prof. Dr. Şirin, "Minimal invaziv kapak cerrahisi ile kapak yetmezliği ve darlığı problemleri hızlı ve etkin şekilde tedavi edilebilir. Bu yöntem normal cerrahiden farklı diyebiliriz. Küçük kesi ile kalp kapakçığı değişimi ve tamirinde hasta ağrıyı diğer operasyon yöntemine kıyasla çok daha az hisseder ve ağrı şikayeti operasyon sonrasında hızla azalır. Hastanede yatış süresi en komplike hastalarda bile yarı yarıya kısalır ve hastalar taburculuk sonrası iş ve sosyal yaşama hızlı şekilde dönüş sağlayabilir. Göğüs kemiği kesilmediği için hem kemik hasarı önlenmiş olur hem de ciltte operasyona bağlı ciddi kozmetik kusur meydana gelmez. Minimal invaziv girişimlerin çoğunda olduğu gibi kalp kapakçığı operasyonunda da girişim kaynaklı kan kaybı minimum düzeyde olur ve bu sayede hastaya kan nakli yapmak dahi gerekmeyebilir. Daha önce açık kalp ameliyatı geçirmiş hastaların ikinci bir ameliyat geçirmesi çoğunlukla zorlaşır ancak küçük kesi ile yapılan girişimlerde bu dezavantaj ortadan kalkmış olur" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Şirin, "Kalp kapakçığı değişimi ve tamiri kalpte ve kalp damarlarında bulunan tüm kapakçıklara uygulanabilir. Bunun dışında minimal invaziv girişim sayesinde artık kalp deliklerinin kapatılması, kalpte teşhis edilen kitlelerin çıkarılması, çeşitli ritim bozukluklarının düzeltilmesi ve koroner bypass operasyonu gibi çeşitli girişimlerin küçük kesi ile yapılabilmesi mümkündür. Dolayısıyla bu tanıları almış tüm hastalar minimal invaziv girişim ile tedavi edilebilir. Minimal invaziv cerrahi uygulamalarının çocukluk hatta bazı durumlarda bebeklik çağı için güvenli olduğu söyleyebilirim" dedi.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —